DUBAİYE HOŞGELDİNİZ

DUBAİ'YE HOŞGELDİNİZ

 

Uçağımız Dubai semalarında iniş için alçalırken gökyüzünden kuşbakışı seyrettim Dubai'yi ve gördüklerim karşısında gerçekten çok şaşırmıştım.

 

Karşımda kendi coğrafi oluşumunu reddetmiş bir şehir vardı. Bir çöl düşünün ne kadar gösterişli ne kadar görkemli ve ne kadar inanılmaz olabilir ki...

 

 

                                         Karşılaştığımız manzara tam olarak bu şekildeydi.

Uçağımız iniş yapmıştı. Tarih 30 ocak saat ise 15:30'u gösteriyordu. İstanbul'u kasvetli, yağışlı ve soğuk olarak bırakmıştık. Burada ise hava pırıl pırıl ,güneşli ve sıcaktı. Termometreler 28 dereceleri gösteriyordu. Gelmeden önce hava durumuna baktığımız için sıcak olacağını biliyorduk. Montlarımızın içinde t-shirtlerimiz vardı. Montlarımızı  valize yerleştirdim. Dışarıdaki sıcak hava için hazırdık. Pasaport kontrol ve gereken işlemleri tamamlayıp Dubai Uluslararası Havalimanından  çıkışımızı yaptık. Çıkışta bizi eşimin çalışacağı firmadan Jahim isimli bir çalışan karşılamıştı. Bize uçuşumuzun nasıl geçtiğini rahat gelip gelmediğimize yönelik sorular sormuştu. Tıpkı bizdeki gibi. Bu kısa sohbetin ardından geçici olarak kalacağımız yere doğru yola çıkmıştık.

Arka koltukta hem sohbete eşlik ediyor hem de etrafı seyrediyordum. Burası gerçekten büyüleyici bir şehirdi.Yakınından geçtiğimiz güzellikler gökyüzünde gördüğüm manzaradan bile güzeldi. Ben hayran hayran etrafı seyrederken yol bitmişti ve kalacağımız yere gelmiştik. Kalacağımız yer Dubai Marina bölgesindeydi. Jahim valizlerimizi indirip bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını sorup gitmişti. Bizde giriş işlemlerini yaptırıp kalacağımız 1+1 daire'ye çıkarılmıştık. Eşyalarımız bizden sonra yola çıktıkları için eşyalar gelene kadar ve kendimiz için uygun evi bulana kadar burada kalacaktık. Burası çok güzel ve çok kaliteli bir yerdi ve bir evden farksızdı. İçerisinde bir evde olması gereken her şey düşünülmüştü. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, mutfak için gerekli malzemeler her şey mevcuttu. Yanımızda getirdiğimiz kişisel eşyalarımızı odaya yerleştirip hemen bulunduğumuz bölgeyi keşfetmek aynı zamanda da bir şeyler yemek için dışarıya çıktık. Gördüklerim karşısında bir kez daha hayrete kapılmıştım . Önümde harika bir mimari eser vardı . Kanada'daki Vancouver'de bulunan False Creek yapısından esinlenilerek yapılmış yapay  bir kanal vardı. Kanalın iki ucu da Basra Körfezine bağlıydı. Kanal'ın etrafında 120.000'den fazla kişinin yaşaması planlanarak yapılmış gökdelen ve villalar mevcuttu. Bu eşsiz manzaraya havanın kararmasıyla birlikte ışıklarda eşlik edince  her şey daha da görkemli gözükmüştü gözüme. Büyük bir heyecan ve sevinçle atıyorduk adımlarımızı gördüğümüz her kare bir kez daha hayrete düşürüyordu bizi.

 

 

Kaldığımız yere yakın Dubai Marina Mall'a kadar yürüdük ve sonrasında bir şeyler yemek için bir yere oturduk. Tam o an yan masamızda Türk bir anne - oğul vardı. Bu kadar kısa sürede bir Türk aile ile karşılaşmayı beklemiyorduk açıkçası, şaşırmıştık. Kısa bir merhabalaşmamız oldu. Aslında şaşırmamalıydık çünkü burası bir expat şehriydi ve Dünya'nın bir çok yerinden buraya işi nedeniyle ya da çeşitli nedenlerle (vergi olmadığı için) gelen kişiler mevcuttu. Yürüdüğümüz zaman içinde bile çeşitli dil ve ırklarda insanlar görmüştük. Dubai'de anadil tahmin edeceğiniz gibi Arapça fakat Arapça'nın yanı sıra ingilizce'de anadilleri kadar yaygın hatta anadillerinden bile fazla kullanılıyor. Resmi kurumlarda ,hastanelerde gittiğiniz herhangi bir mağazada, kafe'de her yerde İngilizce konuşuluyor. Kaldığımız yerden devam edelim; yemeğimizi yedikten sonra biraz daha yürümeye devam ettik. Tam o sırada biraz uzağımızda yükselen 'Turkish ıce cream' sesi bizi gülümsetmişti biraz daha yaklaştığımızda duyduğumuz ses Tarkan'ın' Gül Döktüm Yollarına' isimli şarkısıydı. Türkçe Tarkan şarkıları eşliğinde Türk dondurması satan kişi bir Filipinliydi evet evet yanlış duymadınız bir Filipinli...

Nasıl olmuştu nereden esinlenip bu standı kurmuştu bu soruların yanıtlarını almak isterdim ama önünde oluşan yoğun ilgi ve kuyruk nedeniyle sadece gülümseyerek geçtik önünden. Saatler içinde alışmıştık Dubai'ye. Bir o kadar yabancı bir o kadar da bizden bir şehirdi. Bizim kültürümüzle ilgili bir çok benzerlik bulunuyordu, dinlenen müzikler, camiler, izzeti ikramlar, misafir perverlik daha nice örnekler verilebilir. Bir sonraki gün daha kapsamlı gezmek için yine çıkmıştık. Bu defa 7 km olan marina'nın her yerini gezmekti amacımız. Burada marina boyunca yürüme alanı mevcut ve bu alana herhangi bir araç giriş yapamıyor. Araçlar için ayrılmış başka bir yol mevcut. Bizde yürümeye başladık. Günlerden Cuma olmasına rağmen yürüme alanı kalabalık gelmişti gözümüze sonradan öğrendik ki burada Cuma günleri tatil günüymüş bizdeki cumartesi - pazar burada cuma - cumartesiymiş pazar günü iş başıymış. Şehrin %98'inde çalışma günleri bu şekildeymiş.

Yürüdüğümüz süre içerisinde o kadar çok spor yapan  insan gördük ki şaşırdık. Burada sağlıklı yaşam çok önemli insanlar ya yürüyor ya koşuyor ya da bisiklete biniyorlardı. Sporu yaşamlarının bir parçası haline getirmişlerdi. Spor yapan insanların yanı sıra gördüklerimizde bizi şaşırtmaya devam ediyordu. Bu bölgede 30 katın altında bina bulunmuyordu neredeyse. Gökdelenlerin bir kısmı siteler halinde bir kısmı da bireysel olarak konumlandırılmıştı. Siteler daha yaygındı diyebilirim.

Marinayı keşfettikten sonra marinanın çok yakınında JBR ( Jumeirah Beach Residence ) ismini verdikleri deniz kıyısına gittik. Burayı bizim tatil beldelerimizde de bulunan kordon gibi düşünebilirsiniz. Kumsal şeridi boyunca denize giren insanlar, yeşil alanda oturup kitap okuyanlar, çocuklarıyla oyunlar oynayan ebeveynler, yürüme alanları, mısır , dondurma, kahve, yerel kostümler satan stantlar bulunuyordu. O an bizi şaşırtan bir şeyle karşılaşmıştık. Normalde sokaklarında simit bile satılmayan bu şehirde  bizden bir parça olan simit sarayını görmüştük. O anki şaşkınlığımızı ikimizde gizleyememiştik. Birbirimize dönüp gülümsedik ve  simit sarayının hemen karşısında yine kulağa tanıdık gelen, Tike restaurant ve Starbucks gibi bilindik restaurantları görmüştük. Sanki İstanbul'daydık ve bir alışveriş merkezini geziyorduk. Dükkanların bulunduğu deniz kıyısındaki bu yerin genel adı 'MERAAS' olarak geçiyordu. Burası da insanların uğrak noktalarından bir yer ,insanı rahatlatan bir yeşil alan ve o güzelim deniz kokusuna sahip. Burayı çok sevdik ve bir süre burada zaman geçirdik. Çok güzel deniz kabukları topladık, kahvelerimizi içip etrafı seyrettik. Bu günümüzü de keyifle, bulunduğumuz bölgeyi keşfederek geçirmiştik.
 

Günler bu şekilde ilerlemiş eşim işe gelip gidiyor ben de internet sitesi üzerinden bizim için uygun olabilecek evlere bakıyor, bulduğum evleri de not alıyordum. Akşamda eşim işten geldiğinde birlikte gidip evi geziyorduk. Buraya yeni taşınacak kişiler için ilk önerim Dubai Marina bölgesi oluyor. Çünkü marina bölgesi şehrin hareketli ve  bir çok imkanı içinde bulunduran bir bölge. Dubai marina yanı sıra site içinde villa tipi evlerde mevcut fakat bu evlerin çevresinde market, anaokulu, berber, restaurant vb imkanlar bulunmuyor. İhtiyaçlarınız için aracınızla yaklaşık 20 dakikalık bir yol gitmeniz gerekebiliyor. Villa tipi evler genel olarak Dubai'yi keşfetmiş ,şehirden uzak ,daha sakin yaşamak isteyen ve çocuklu aileler tercih ediyorlar. Villa tipi evleri de göz önünde bulundurarak ev aramaya devam ediyorum. Fakat bu şehirde ilk yılımız olduğundan ve şehri biraz daha iyi tanımak aynı zamanda da elimizin altında her imkanın olması açısından Dubai marina bölgesinde bir yaşamı tercih ediyoruz. Marina bölgesinde evler yüksek katlılar fakat burada her evin ortak yüzme havuzu, spor salonu, saunası, kütüphanesi, çocuklar için açık ve kapalı oyun alanları mevcut. Kısacası evler tasarlanırken her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Aynı zamanda marinanın eşsiz manzarasını akşamları evinizin balkonundan da izleme fırsatınız oluyor.

 

 

Kaldığımız yerden devam edelim; bizim için uygun olan evimizi uzun uğraşlar sonucu bulmuştuk. Evi gezmek için dayanamayıp hemen emlakçı'yı aradık saat 21:00 civarıydı bize bir sonraki gün için randevu vermişti. Ev manzara olarak o kadar güzeldi ki o ev olması için içimden dualar ediyordum. Böyle böyle sabah olmuştu. Evi görmek için sabırsızlanıyorduk. Randevu verilen saatte tam oradaydık. fakat emlakçı yarım saat gecikmeli olarak gelmişti. Evin bulunduğu kata çıktık ve içeriye girer girmez evi daha da fazla sevmiştim. Sanki bizim için tasarlanmış gibiydi. Hemen hızlı adımlarla şahane manzaranın olduğu balkona doğru yürüyüp dışarıyı seyrettim ve gerçekten çok güzeldi fotoğrafta gördüğümden bile güzel... Ev 2+1'di odaları salonu, mutfağı bizim için idealdi. Eve baktıktan sonra kaldığımız yere doğru yürümeye başlamıştık. Bense kafamda evin içine eşyalarımızı yerleştiriyordum. Televizyon ünitesini camın önüne koysak, 3'lü koltuk karşısına, lambader köşeye gibi.. Sanki evi tutmuştuk ,kira sözleşmesi yapılmıştı  da geriye bir tek eşyaları yerleştirmek kalmıştı gibi..  Sonraki gün eşim işten geldi ve mutluydu ev ile ilgili işlemler başlatılmıştı. Dualarım kabul olmuştu o ev artık geçici de olsa bizim evimizdi. Fakat emlakçının süreç yönetimi biraz kötüydü. Bize vaat ettiği işlemler zamanında yapılmıyordu (elektrik, su açtırma, evi boyatma işlemleri gibi ) anladık ki burada da emlak piyasası  kurnazlıklarla doluydu. Biz üzerimize düşen görevleri gerçekleştirdikçe  emlakçı biraz daha ağırdan alıyordu. Eşyalarımız gelmek üzereydi hemen hemen bir hafta içinde Jebel Ali limanında olacaktı ve evin hala yapılması gereken işleri vardı. Emlakçıyı sık sık arayıp ne zaman biteceğini sorup, her akşamda kontrol maksatlı eve  bakmaya gidiyorduk. Öyle böyle günler geçmişti bize söylenen tarihten beş gün gecikmeli evimize kavuşmuştuk. Hemen nakliye firmasıyla iletişime geçerek eşyalarımız getirebileceklerini söyledik. Bir gün sonra eşyalarımız geldi. İstanbul'da Bafa isimli bir nakliye firması ile çalışmıştık. Eşyalarımızı titizlikle, profesyonel bir şekilde toplanmışlardı. Çok memnun kalmıştık. Burada da aynı hassasiyet ve özenle eşyalarımızı yerleştirip kurulumlarını yaptılar. Nakliye firması gider gitmez eşimle kollarımızı sıvayıp işe koyulduk. Bir yandan eşyaların yerlerini düşünüyor bir yandan yerleştiriyor bir yandan da temizlik yapmaya çalışıyorduk. Bütün gün uğraştık ve çokta yorulduk ama değmişti evimiz daha ilk günden yaşanabilir hale gelmişti.Sadece yerleşmesi gereken mutfak eşyaları kalmıştı onu da bir sonraki güne bırakıp kaldığımız yere geri dönmüştük. Yavaş yavaş oradaki eşyalarımızı da toplamaya başladık. Çünkü evimiz hazır sayılırdı. Sabah olup eve geldiğimizde kapıdan girer girmez sanki yıllardır yaşadığım bir evmişçesine güzel bir huzur kaplamıştı içimi bir kez daha doğru bir karar verdiğimizi fark etmiştim.Bu gece kendi evimizde kendi yatağımızda uyuyacaktık. Bir aylık süreden sonra bu o kadar güzel bir duyguydu ki,tarifsizdi. Evimize hemen adapte olmuştuk. İmkanlarından da yararlanmaya başlamıştık. Hafta içi düzenli olarak spor salonuna inip bir saat yürüyüş yapıyordum. Havalar da giderek ısınmıştı. Bazı akşamlar havuza inip bir saate yakın yüzüp eve çıkıyorduk. Bu çok büyük bir lükstü. Şimdi sokakta gördüğüm insanlar neden bu kadar mutlu, huzurlu ve güler yüzlüler daha iyi anlıyordum . Bu imkanlara sahip olup mutsuz olmak biraz şımarıklık olurdu. Burada insanlar şartlar ve imkanlar olarak eşit sayılırlardı. Tabi bu söylediklerim expatlar için, Emiratileri söylemiyorum bile.. Emirati buranın yerli halkına verilen isim. Petrol sahibi bir şehrin yerli halkı oldukları için her biri birbirinden iyi imkanlara sahipler. Normal bir günde dışarıya çıktığınızda yerel birine rastlama olasılığınız çok düşük. Emiratiler şehrin biraz daha gözden uzak bir bölgesinde yaşamlarını devam ettiriyorlar. O yüzden tahmin edilen gibi çarşaflı bir giyim tarzına şehirde çok nadir rastlarsınız. Dışarıya çıkarken dilediğiniz şekilde kıyafetler giyebilirsiniz. Kıyafet konusuna dikkat etmeniz gereken bazı durumlar söz konusu tabi. Örneğin; ramazan ayında dışarıya çıkarken biraz daha kapalı kıyafetler tercih etmeniz daha uygun oluyor. Eğer biraz açık ya da kısa kıyafetler giyerseniz toplum içinde hemen dikkat çekiyorsunuz çünkü etrafınızdaki çoğu insan biraz daha kapalı kıyafetler tercih etmiş oluyor. Bunun yanı sıra resmi kurumlara gittiğinizde de aynı özeni göstermeniz gerekiyor.  Bu kısa bilgi paylaşımından sonra gelelim Dubai'de bizi bir kez daha büyülemiş olan 'MİRACLE GARDEN'a'.Yani diğer adıyla 'MUCİZEVİ BAHÇE' ye. Harika bir peyzajla tasarlanmış dev bir bahçeydi burası. 72.000 metrekarelik bir alana kurulmuş ,cennetten bir köşe adeta. Bu kadar çok çiçeği, daha önce hiç bir arada görmemiştim. Çiçek mi hem de çölün ortasında , o kadar yüksek sıcakta ne çiçeği dediğinizi duyar gibiyim. Kulağa imkansız gibi geliyor ama bu bile tasarlanmış. Daha önce ziyaret ettiğim hiç bir yer beni bu kadar büyülememişti. İçerisinde Disney karakterlerinin devasa heykelleri, şatolar, balerin kızlar, gerçek boyutta bir uçak, dev kedi heykelleri ve daha buna benzer bir çok obje bulunuyordu. Her birinin dış yüzeyi çiçeklerle çevriliydi. Kapıdan içeriye girer girmez Disney karakterlerinin heykelleri karşılıyor sizi ve o an çocukluğunuza doğru küçük bir yolculuğa çıkıyorsunuz. İçinizi güzel bir neşe ve heyecan kaplıyor. Biraz ilerledikçe müzik eşliğinde hareket eden balerin kızlar daha da ileri de güzel at heykelleri, şatolar yine çiçeklerden yapılmış büyük bir saat kulesi ... gördüğünüz her şey sizi şaşırtıyor .Sanki bu bahçede her mevsim baharmışçasına rengarenk ve pırıl pırıl çiçekler tüm objelerin etrafını sarıyor.

Hava çok sıcak ama yine de ayrılmak gelmiyor içimizden, saatlerce geziyoruz burayı. Gezdikçe de hayranlığımız artıyor. En sonunda sıcak hava baskın geliyor ve mucizevi bahçeden ayrılıp arabaya biniyoruz. O kadar çok etkilenmiştim ki eve gidene kadar geçtiğimiz yollar sanki çiçeklerle çevrili ve rengarenk geliyordu gözüme. Dubai'de gezilecek yerler arasında ziyaret ettiğimiz ilk yerdi burası zira sonda oldu. Aynı gün içinde evimizin alt katında bulunan yüzme havuzuna inmiştik biraz yüzüp sıcak havanın etkisinden kurtulmak istemiştik.Tam şezlonglara yerleşiyorduk ki görevli bir kişi gelip havuzun covid- 19 nedeniyle tedbir amaçlı kapalı olduğunu söylemişti. Bu güne kadar çok ciddi boyutta değildi bir gün içerisinde önlemler alınmaya başlamıştı. Bu durum bizi biraz şaşırtmış birazda tedirgin etmişti.

Demek ki virüs büyük bir hızla etkisini göstermeye başlamıştı.Bizde eşimle konuşup kendimiz için gerekli önlemleri alma kararı almıştık. İnsanlarla çok yakın mesafede bulunmayacaktık, gerek olmadıkça dışarıya çıkmayacaktık, seyahatten yeni dönen kişilerle 14 günlük süreyi tamamlamadan görüşmeyecektik gibi önlemler. Aynı haftaiçi'nde eşimin ofisinde de önlemler alınmıştı hatta ofis geçici olarak kapatılarak çalışanlar evlerine gönderilmiş ve evden çalışmaları istenmişti. Virüs hızla yayılmaya devam ediyor tüm Dünya'yı etkisi altına alıyordu. Artık burada da önlemler sıkılaştırılmıştı dışarıya çıkma yasağı ilan edilmiş acil durumlarda da 'permit' ismi verilen izin ile dışarıya çıkış yapabiliyorduk. Görkemli koskaca şehir adeta hayalet bir şehre dönmüştü. Eşimle  camdan her baktığımızda filmden bir karedeymişiz gibi yaşadıklarımıza inanamıyorduk. 10 gün önce dışarıya çıkıp gezebilirken şimdi markete gidebilmek için bile izin alır hale gelmiştik. Önlemlerin bu kadar sıkı olması aslında çok güzeldi çünkü bu işin şakası yoktu. Kısa süre içerisinde ev de olmaya alışmıştık. Eşim hafta içi çalışma odasında ofis ile ilgili işleriyle meşgul olurken ben de  spor yaparak , kitap okuyarak bir şeyler yazarak vakitlerimi değerlendiriyordum.  Şu anda dışarıya çıkma yasağımız 24 Nisan itibariyle kaldırıldı. Ofisler daha açılmadı , bir çok düzen eskiye döndü denebilir ama dışarıya çıkarken maske ve eldiven takmak zorunlu, bizse bireysel karantinamıza devam ediyoruz.

Bu dönemde herkes gibi ben de kendimi dinleme fırsatı buldum. Bir gün sevgili babam Serdar Taştanoğlu'nun Çocuklar anılarınızı yazmak ister misiniz? sözü üzerine ben de Dubai'deki anılarımı ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Umarım biraz da olsa Dubai hakkında sizlere bir şeyler katabilmişimdir. Ufacıkta olsa gözünüzde Dubai'yi canlandırmanızda yardımcı olabildiysem ne mutlu bana .

Dubai'den sevgilerle...

Pınar TAŞTANOĞLU
17.05.2020

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

15 Yorum

Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

17 Mayis 2020
Pınar hanım elinize sağlık, anlattıklarınızla Dubai'i gözümde canlandırdım ve çok beğendim. Yeni evinizde sağlık ve mutlulukla oturun, inşallah!! Anlatım şeklinizi çok beğendim!! Yeni yazılarınızı bekliyoruuuz, sevgiler!!
Ayla

Ayla

17 Mayis 2020
Bizi misafir aldınız anlatimınızla.Teşekkürler.
Pervin Nemut

Pervin Nemut

17 Mayis 2020
Pınar hanım ellerinize sağlık çok güzel yazmışsınız Dubai’yi biraz hayal etme olanağı buldum sayenizde iyi günler diliyorum Pervin Nemut ben
Yeşim Bülbül

Yeşim Bülbül

17 Mayis 2020
Pınarım çok samimiyetle söylüyorum bana dubai yaşattın anlatımın çok guzeldi kalemine sağlık yazılarının takipçisi olucak. .
Ceyda Çiltaş

Ceyda Çiltaş

17 Mayis 2020
Hoşgeldiniz canım, bence bu sayfanın böyle genç ve dinamik yazarlara çok ihtiyacı var.Çok güzel anlatmışsınız Dubai'yi.Yeniden gitmiş gezmiş gibi hissettim okurken.Yüreğinize sağlık.
Armağan ümit çı

Armağan ümit çı

17 Mayis 2020
Pınar hanım öncelikle size ve eşinize yeni yaşamınızda başarılar diliyorum. Sonrasına gelince yazınız bizi dubai sokaklarında gezdirdi dolaştırdı. Salgın günlerinin bitmesi ve herşeyin normalleşmesi ümidiyle sevgiler selamlar.
Mehmet SELÇUK

Mehmet SELÇUK

17 Mayis 2020
Mükemmel olmuş, sanki bende oradaymışım gibi hissettim çok beğendim devamını gelir umarım sevgilerle...
Nilgün tezer

Nilgün tezer

17 Mayis 2020
Dubai'ye gitmeme gerek kalmadı, Dubai evime geldi adeta:) Sizi sevgiyle kucaklıyor, yeni evinizde ailenizle mutluluklar diliyorum
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

17 Mayis 2020
Sevgili Pınar ne de güzel anlatmışsın Dubai'yi görmüş gibi olduk Sana ve Aybars'a yeni işinizde ve yuvanızda sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerim yeni yazılarınızı bekliyoruz ve sizi özlüyoruz kendinize dikkat edin selamlar
Şadiye Aydın Ha

Şadiye Aydın Ha

17 Mayis 2020
Pınarcıpım eline yüreğine sağlık üzer bir gezi rehberi olmuş.Tebrik ediyor devamında başarılar dilerim.Sevgiyle ve Umutla kal canım.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

17 Mayis 2020
Pınar hanım, o kadar güzel anlatmışsınız ki, kendimi bir an Dubai’de hissettim. Kaleminize, emeğinize sağlık. Sevgiyle, sağlıcakla kalın.
Sebahat otay

Sebahat otay

18 Mayis 2020
Pınar'cığım ne güzel yazmışsın Dubai ye gitmiş kadar olduk.Kalemine sağlık Taştanoğlu ailesi ne bir yazar daha katılmış Tebrik ediyorum merakla diğer yazılarını bekliyorum.
Hafize Erol

Hafize Erol

18 Mayis 2020
Pınarcım kalemine sağlık ne güzel, sizi le birlikte ben de oralarda gezdim. Ne güzel alıcı bir şekilde kaleme al işsın. Başarılarının devamını diler. Oradaki yaşamınızda mutluluklar dilerim. Sevgi ve selamlat
Ümran özbey

Ümran özbey

18 Mayis 2020
Pınar hn. Merhaba yeni ülke işinizde yolunuz açık olsun. Gidiş zamanınız çok isabetli bir zamana rast geldi. Ülkeyi bize öyle güzel anlatmışsınızki adeta sanal gezi oldu ön bilgiler aldık. Çicek bahçesi harika bizlere tanıtıma devam edin.
Pınar TAŞTANOĞL

Pınar TAŞTANOĞL

22 Mayis 2020
Sevgili okurlarım yeni yaşamımızla ilgili güzel dilekleriniz için her birinize çok teşekkür ederim. Değerli vaktinizi ayırıp yazımı okumanız ve birbirinden güzel yorumlar yazmanız beni çok mutlu etti . Iyi ki varsınız..Tekrar çok teşekkürler

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.