ÇİVİLEME
Sevgili okurlar,
Hepinize merhaba, diyerek ilk yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Dragos Musıki Derneği Yazarlarından Sevgili Tuğba hanımın 80'li yıllardaki çocukluğunu anlattığı yazısını okuyunca birden kendi çocukluğum gözümde canlandı. Dedem ve ailemden on kişi Çanakkale şehididir. Babam 18 yaşında başladığı askerlik görevinde tam dört sene askerlik yapmış. Dedem ise cepheye giderken Babaanneme ''Dönmeyeceğiz. Çocuklar sana emanet. Ağlamamaları için gidiyoruz. Sen de ağlama'' dediğini söylerdi. Babaannem sürekli bizi dizine oturtup, Atatürk ve İnönü'yü anlatmaya başladığında bizlerde evimizde bulunan iki kahramanın cephede çekilmiş fotoğrafına bakar, yaptıklarını gözümüzde canlandırmaya çalışırdık. Sonra bizler sorularımıza başlar, merak ettiklerimizi sorardık. Sorularımız bitince, herbirimize cebinden çıkardığı sütlü şekerleri dağıtırdı. Evimiz Eskişehir' de Odunpazarı'ndaydı. Babaannem cepheye Askerlere yemek yapıp gönderdiğini, anneannem ise çorap örüp, örtü dokuduklarını, düşmanın erkek çocuklarını süngüye takıp öldürdüklerini , dayım ile annemin dokuma tezgahının altında açtıkları kuyuda saklayarak kurtardıklarını içeren anılarını sık sık anlattırırdık. Daha sonra Babam bugün Maltepe sahilinde halen faaliyette olan E.C.A fabrikasına nikelaj ve kromaj işleri yapmaya davet edildi. Bir kamyon eşya ve eşyalar içinde benim en önemli oyuncağım olan bebeğim ile bugün Maltepe Huzur Evi köprüsünün yanında yer alan "Yetmiş evler" semtine yerleştik. Semtimiz tek katlı, bahçeli, çok huzurlu bir yerdi. Açık hava sinemasının yankılı seslerini, Nuri Sesigüzel'in konserlerini zevkle dinlerdik. Babam tugay yolunda, bugün Kütahya Porselen'in bulunduğu yerde ECA fabrikasına yapacağı işler için kendi atölyesini kurmuştu. Bende Feyzullah İlkokuluna yazıldım. Evimizden bugünkü huzur evi köprüsünden aşağı kadar arkadaşlarla beraber yürür, yürüdüğümüz yerlerden, bugün asla görülmeyen denizi panoromik şekilde görürdük. Eğer bisikletlerimizle okula gideceksek bu kez yukardan aşağı süratle inmeye başlar, direksiyonu tutmayı bırakıp, ellerimizi havada ama tonlarca kahkaha, haykırış ve çığlıklarla, neşe içinde Drama köprüsüne varırdık. Tabi çıkış malum ayni coşkuyla eve dönüşe geçerdik. İkinci sınıfa giderken, bugünkü E.C.A Elginkan yani eski Maltepe Lisesinin sokağına taşındık. Artık okula çok yakındık. Çocuklukta macera, aksiyon biter mi. Bu kez buradan da kış aylarında kızak ile kayma maceralarımız başladı. Ortam çok güvenliydi, çünkü böylesi zamanlarda zaten az olan arabalar öylesi buzlu ortamlarda işlemiyordu. Böylece yolların hakimi biz oluyorduk. Çoğunluğu bahçeli olan evler, bahçelerinden yollara kadar sarkan meyve ağaçları ile kaplıydı. Bu günki Marmara Hastanesi olduğu yerde aynen böyleydi. Oysa buraların bugünki durumu nasıl ve ne acı değil mi?
Bir gün babam anneme biz çocukların denize gireceği bir yer bulduğunu, bunun da İnönü'nün denize çivileme atladığı yere yakın olduğunu söylemiş. Bizim kulaklarımızda bu isim hep yankılandığından zaten okulda tarihimizi öğrenirken onları çok iyi öğrendiğimizden, heyecanla kirazlı şapkalarımızı giyip bu yeri görmeye gittik. Geldiğimiz yerde büyük bir ağaç vardı. Burada bir bayan ve iki çocuğu ile tanıştık. Daha sonraki günler hep beraber buraya sıkça gelmeye başladık. Ben ve kardeşim arkadaş bulduğumuzdan çok seviniyorduk. O andan itibaren o çocuklarla başlayan arkadaşlığımız, bugün halen devam etmektedir. Annem bize " Bakın İnönü'nün evi burasıymış" diye o asla unutmadığımız evi bize gösterdi. Çok heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Aklımda hep babaannemin onunla ilgili anlattıkları vardı ve her fırsatta okulda öğretmenlerime babaannemin bize anlattıklarını aktarırdım. Öğretmenlerimde " Keşke babaannen okula gelebilse de bildiklerini burada da anlatsa" derlerdi. Yıllar akıp geçti, evlenme çağına geldim ve evlendim. Maltepe'den Dragos Musıki Derneğimizin yakınından ev aldık. Çok ilginçtir, aldığımız ev İlkokul arkadaşımın dut yemeye geldiğimiz evlerinin yanındaydı. Bu semti bilenlere tarif edecek olursam bu evin simdiki "Şok Marketin" yanındaki sarı bina olduğunu belirtmek isterim. Böylece o neşe içinde denize girdiğimiz yere ve büyük heyecanla yerini öğrendiğimiz İsmet İnönü'nün evine de artık çok yakındım.
Bunları sizlere niye anlattım. Gün geldi emeklilik sonrası REMAX'a girdim. Oktaylar İnşaat 'ın Maltepe sahilde yaptığı eve bir müşteri götürmüştüm. Bu müşterilerim Karı-Koca bir çift, yanlarında anneleri ve 8-9 yaşlarında bir kız çocukları vardı. Sahilde ev istiyorlardı ama dolgu olup olmadığına tam emin olamadıklarından anlatılanlara itibar etmiyorlardı. Ben de Maltepe'nin evrelerini bildiğim için detaylı anlattım. "Bakın burası Rahmetli İnönü'nün denize çivileme atladığı yer. Burada bizler 6-7 yaşımızda denize girerdik. Burdan sonrası dolgu " diye detaylı anlatırken küçük kızları sıkıldı, durmadan zıplıyor ve annesinin koluna asılıp duruyordu. Anneanne mi yoksa babaanne mi bilmem, ''AAAA o ev burada mıydı?''' dedi. Küçük kız annesinin koluna asıldı. Annesine ''İnönü kim? Çivileme ne? '' diye sordu. Annenin hiç umurunda olmadığı gibi kızına verdiği "Susar mısın" yanıtla dondum. O anda kendi beş yaşıma indim. Büyüklerimin nasıl heyecanla o kahramanlardan bahsettiği aklıma geldi. Çanakkale'nin kalbinin sızladığını hissettim. Gelecek emanet edilen nesile tarihimizin aktarılması böyle mi olmalıydı .
O kadar üzüldüm ve yıkıldımki birden onlara "Siz gidin, buradan asla ev almayın. Yukarılara çıkın," şeklinde öfkeyle tepkimi ortaya koydum. "İçimden de bastığınız toprağın tarihini bilmiyor ve bilmek bile istemiyorsanız manzarasını da seyretmeye hakkınız yok" dedim.
Sevgilerimle ,
23.06.2020
Yazarın Diğer Makaleleri
- 02 Subat 2022 UĞUR MUMCU İLE TANIŞMAK
- 22 Mayis 2021 MANTOLAMASIZ SICAK EVLER
- 09 Nisan 2021 NOTALARIN ADRESİ
- 20 Subat 2021 BAKKALIM
- 08 Ocak 2021 ANNE BABA OKULU
- 24 Kasim 2020 İPİMİZİ ÇEKMEYELİM
- 19 Agustos 2020 AYSTİ VE ŞIVEPS
- 11 Temmuz 2020 ÖĞRETMENLİĞE DİRENİŞİM
- 23 Haziran 2020 ÇİVİLEME
- 18 Haziran 2020 BEN ÜMRAN ÖZBEY
22 Yorum
Esin Tğtüncü
23 Haziran 2020Ayşegül Açıkell
23 Haziran 2020Gülten Aydeniz
23 Haziran 2020Gülzerrin.
23 Haziran 2020İsmaıl
23 Haziran 2020ÖZCAN MÜRÜVVET
23 Haziran 2020Ayten Bahran
23 Haziran 2020Mukaddes YANAR
23 Haziran 2020Sevgi
23 Haziran 2020Güler Çelebioğl
23 Haziran 2020Neşet Kılçarsla
23 Haziran 2020Aysel Taştanoğl
23 Haziran 2020Seyhan Fındık
23 Haziran 2020Ayşe Sakallı
23 Haziran 2020Funda Ergenekon
23 Haziran 2020Mevlüde Erten
24 Haziran 2020Halit Çalışkan
25 Haziran 2020Nurdan Erakıncı
25 Haziran 2020ERTUĞRUL ÖZBAĞ
25 Haziran 2020Feride Akyıldız
25 Haziran 2020Tuğba Aydın
26 Haziran 2020Zerrin Kalyoncu
03 Temmuz 2020