FUTBOL AŞKINA YAKLAŞIM
Günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca ve sayfalarca futbolu irdelemeye, onunla yatıp kalkmaya çalıştım, her seferinde bu çok özel aşk türüne başka bir bakış açısıyla yaklaştım. Sonunda ona nasıl bakarsanız onun da size öyle baktığına tanık oldum. Yaşamın kendisi de öyle değil mi? ne kadar kafa patlatsak, ne olduğunu ölünceye dek tam anlayamayacağız. Ama herkes kendine göre bir bakış açısı tutturmuş, kendini teselli ediyor, yaşamını yorumlarken kendi karakterini,kişiliğini de bir yandan ortaya koyuyor. Peki bu top oyunu”nu da niye bu çerçevede düşünmeyiz? Adı üzerinde madem herşey oyun, biz de başkalarına oyuna getirebilir, başkalarınca da getirilebiliriz. Zevk almak, eğlenmek için hayatlarımıza soktuğumuz bu top anında aleyhimize kocaman bir eziyet aracına dönüşebilir. Sonuçta “top “ve “dünya “yusyuvarlak, ne yapacakları belli değil. Seyirci olan bizlerin de elimizden izlemekten başka bir şey gelmez. Bu arada sürekli döndükleri daha doğrusu görevleri bu olduğu için karakter olarak dönek olmalarından daha doğal ve normal ne olabilir, zaman zaman nankör kalleş, bazense bonkör olmalarının da son derece doğal olması gibi. Gönül verilen takıma duyulan tutku ve bağımlılık zamanla özümüze zarar verip kendimizin bile hiç tahmin ve tasvip edemeyeceği çok olumsuz sonuçlara, yerlere götürebilir.
En Yakın dostlarına çevresine hatta hayata küsen, mutluluğu topun peşinde arayabiliyor. Mutluluk ibrelerini bu sevgililerinin ağzından çıkacak tek söze bağlamakta sakınca görmeyen futbol bağımlıları herhangi bir hayal kırıklığı ve küslük durumunda birden gerçek dünyaya dönme ihtiyacını hissederler. Oysa ikisinin de bir ortası var. Sen mutlu olmak isteyip aklını, yüreğini, beynini makul oranda çalıştırıp karşına çıkan farklı görüş açılarına hoşgörü, iyi niyet, anlayış ve şefkatle yaklaşırsan top da dünya da sana seve seve hizmete hazır olurlar. Nasıl hayatta mutlu olmak için nişan düğün bayram v.b. “gelip geçici“ güzel ama hemen tarihe karışacak olan tarihleri ille de beklemek zorunda değilsen, futboldan zevk alıp mutlu olabilmek için de ille takımının galibiyetini beklemek zorunda değilsin. Kazan, kazanma, futbol mutluluğunu 90 dakikanın her saniyesine yayabilir, takımın yenilse bile sırf iyi oynayıp var gücüyle mücadele ettiği, dahası güzel bir maç seyrettiğin, bu vesileyle eğlenip arada yeni dostlar kazandığın için mutlu olabilirsin. Zaten olaya böyle yaklaşıldığında galibiyetlerin tadı, çıkarılacak anlamın, keyfin, zevkin dozajı da bir başka güzel olur. Çünkü kaybetmekten korkmadıkça, her kazandığınızda doyasıya sevinebileceksiniz. Oysa korkan, kazanırken bile“ bugün kazandık ama ya haftaya kaybedersek “ diye şimdiden endişelenmeye başlar.Yenilirseniz yenilin. Biraz da rakipleriniz sevinip mutlu olsun. Sürekli kazanan takımın ve taraftarının sevinç dozu bile zamanla azalarak coşkusunu yitirir , galibiyetler olağanlaşıp sıradanlaşmaya başlar. Oysa yenilgiyi tattıkça kazanmaya daha büyük önem ve değer verirler. Hayatta da durum böyle. Mutluluk ve iyilik sürekli olsaydı mutsuzluğun, kötülüğün nasıl bir şey olduğunu nasıl anlayabilirdik? Bazılarına garip gelse de takımım yenildiğinde mutlu olabilecek o kadar çok neden bulabiliyorum ki, tıpkı yaşamın içinde durup dururken mutlu olmam için hiçbir neden yokken kendimi mutlu ilan etmem gibi. Mutluluğun takvimi kesinlikle yoktur. Kendimce en bencil dileklerimden birincisi sağlıklı olabilmem. İkincisi gülebilmek,en azından gülümsemek. İlki olmadan diğerinin gerçekleşmesi mümkün olmaz; ne mutlu bunları yapabilene. Bu durumda her türlü sportif rekabete mizahi ve çocuksu bir düşünce tarzıyla bakma şansı senin demektir. Hiç şüphesiz bu da hiç de hayati değeri olmayan skorlara kağıt üzerindeki teknik sonuçlara, verilere içerikleri ne olursa olsun tamamen bağımsız olarak güler yüzle bakabilmeyi beraberinde getirir.
Eğer mutluysam gülebiliyorsam, bunu, başta annem babam beynimle yüreğimle ben olmamı sağlayan, bana isteyerek veya istemeyerek bir şeyler verip katkıda bulunmuş herkese borçluyum. Başarısız ve mutsuzsam dahası gülemiyorsam çıkacak sonuçlardan sadece kendim sorumlu sayılırım, birikimlerimi doğru yönde kullanamayıp değerlendiremediğim için.
Mustafa KIRAN
09.07.2020
Yazarın Diğer Makaleleri
- 19 Nisan 2023 YABANCI DEĞİL , HAYATIN KENDİSİ.
- 07 Mart 2023 BURASI SÖZÜN YENİDEN BAŞLADIĞI YER
- 03 Subat 2023 YAŞASIN TAKSİ GÖRÜNDÜ
- 21 Ocak 2023 ANI KOLEKSİYONCULARI
- 08 Ocak 2023 RODEO GİBİ HAYATLA
- 25 Aralik 2022 TAÇSIZ KRALİÇE; GÜLÜMSEMEK
- 16 Aralik 2022 iNSAN OLMA GİYSİSİ
- 29 Kasim 2022 BU DÜNYAYA İNAT YAŞAMAK.
- 28 Kasim 2022 TANIŞABİLMİŞSEK GERÇEKTEN MEMNUN OLDUM.
- 09 Kasim 2022 BUNU SAYMAYIZ
- 28 Ekim 2022 ESKİ DEFTERLER YENİLERİYLE DEĞİŞTİRİLİR
- 20 Ekim 2022 HOŞBULDUM
- 03 Eylul 2022 KAZI KAZAN
- 27 Agustos 2022 PARA İNSANI BOZUYORMUŞ..
- 04 Agustos 2022 YALNIZLIK BORUSU ÖTÜNCE BASİT YAŞAR İNSAN.
- 04 Temmuz 2022 TOPLUMUN BİT YENİĞİ
- 23 Haziran 2022 SAMİMİ SÖYLE; BİZ SAMİMİMİYİZ?
- 21 Haziran 2022 TATMİNSİZLİĞE EN İYİ İLAÇ ; GÜLÜMSEME.
- 02 Haziran 2022 ŞARTLANDIRILMIŞ DİL SOTELER
- 24 Mayis 2022 SEVGİ GEMİSİ DAHA BATMAD
- 15 Mayis 2022 ÇOCUKSUN ÇOCUK KAL.
- 05 Mayis 2022 ISSIZ ADA YAZILARIMDAN
- 29 Nisan 2022 BÜYÜKLÜĞÜM KÜÇÜKLÜĞÜMÜ ARIYOR
- 22 Nisan 2022 İSTANBULNAME’LER 1
- 05 Nisan 2022 KENDİ ELEKTRİK TRAFOMUZU YARATMAK
- 05 Nisan 2022 BAHARLA GELEN MUTLULUK
- 05 Nisan 2022 1 NİSAN GELDİ .MİZAH DOLDU İÇİMİZ.
- 23 Mart 2022 MUM GİBİ DEĞİL GERÇEK MUM OLABİLMEK
- 08 Mart 2022 GÜNAH ÇİÇEKLERİ KADINLAR
- 07 Mart 2022 BEDELLİ DÜNYA
- 16 Subat 2022 SEVGİ GEMİSİ DAHA BATMADI
- 02 Subat 2022 KADERE BAKMA DA UTANMASIN
- 21 Ocak 2022 AYDINLIĞIN GÖLGESİNDE CEHALETLER
- 03 Ocak 2022 GEÇMİŞ OLSUN 2021
- 16 Aralik 2021 MİZAH İNSANLARA MI MAHSUS?
- 05 Aralik 2021 ÖĞRENMENİN KUTSALLIĞI VE MEDENİYETİ
- 22 Kasim 2021 BEDELLİ DÜNYA
- 01 Kasim 2021 CUMHURİYET ŞARKILARI
- 24 Ekim 2021 ÇOCUKSU YAŞAM TARZI
- 07 Ekim 2021 BEN VE ÇİÇEK GİBİ AYNAM
- 20 Eylul 2021 İNCİRİMİN ÇEKİRDEĞİNİ DOLDURAN DİLEKLER
- 30 Agustos 2021 SEVGİLİ DOSTUM SERDARA
- 16 Agustos 2021 YASAK DELMEK YASAKTIR .
- 07 Agustos 2021 YAS , GÖZ YAŞLARI VE TİMSAHGİLLER.
- 23 Temmuz 2021 TEBRİK NİYE EDİLİR
- 15 Temmuz 2021 SEN RAHAT UYU ATAM
- 06 Temmuz 2021 HER BABA GÜNÜN ŞEREFİNE
- 24 Haziran 2021 HAYATLARIMIZIN GÜN BATIMLARI,
- 03 Haziran 2021 İNSANİYET AŞKI
- 22 Mayis 2021 BEKARET BELGESİNİN BELGESELİ,
- 09 Mayis 2021 ANALAR NELER DOĞURUR NELER
- 23 Nisan 2021 ÖMÜR BOYU 23 NİSAN
- 13 Nisan 2021 KORKMA , SEV DOSTUM
- 13 Nisan 2021 DRAGOS MUSİK
- 01 Nisan 2021 EVLİLİK DOSYASI 2. TABLET
- 25 Mart 2021 İNSANİYET SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
- 20 Mart 2021 TABLET- AMAN KİMSE DUYMASIN EVLENDİK
- 12 Mart 2021 DEĞER VERMEK ESAS ŞİMDİ..
- 05 Mart 2021 SEVGİ DENEN EMEK
- 05 Mart 2021 YENİ YAZI DİZİM EVLİLİK ZİRVESİ
- 26 Subat 2021 ÖZLEM BASTIRINCA
- 20 Subat 2021 İNSAN SEVMEYİ SEVEN İNSANLAR .
- 16 Subat 2021 İNCİRİMİN ÇEKİRDEĞİNİ DOLDURAN DİLEKLER
- 29 Ocak 2021 KISITLANAN NASREDDİN HOCA
- 22 Ocak 2021 ALLAHIN İZNİ PEYGAMBERİN KAVLİYLE HES
- 13 Ocak 2021 ATOM KARINCALAR; HADİ ÖPTÜM SİZİ
- 08 Ocak 2021 NOEL AMCAYLA KOL KOLA
- 30 Aralik 2020 GÜNLÜK YUMURTALARIM
- 24 Aralik 2020 ZİRVEDE EŞSİZ BİR İKİLİ
- 11 Aralik 2020 MUTSUZLUĞA DA SELAM OLSUN
- 11 Aralik 2020 MUTSUZLUĞA DA SELAM OLSUN
- 24 Kasim 2020 GÖSTERİŞ KUŞLARI
- 12 Kasim 2020 DÜNYANIN DİLİ CANDAN GELİR
- 31 Ekim 2020 Yazsam yazsam ne yazsam acaba
- 21 Ekim 2020 DEDİKODUSUZ SAMİMİYET Mİ OLURMUŞ?
- 22 Eylul 2020 YALANINI YEMİŞİM ,EY İNSAN
- 28 Agustos 2020 ASALETİN BÖYLESİ
- 13 Agustos 2020 HAYATLARIMIZIN GÜN BATIMLARI
- 04 Agustos 2020 İÇİMİZDEN BAYRAM EKSİK OLMASIN
- 28 Temmuz 2020 BEKARA EV VERİLMEZ
- 26 Temmuz 2020 DOSTLUK DENEN BEŞ YILDIZLIK KONFOR
- 16 Temmuz 2020 FENERBAHÇE ANILARIMDAN
- 09 Temmuz 2020 FUTBOL AŞKINA YAKLAŞIM
- 25 Haziran 2020 MASKELİ BALOLAR
- 22 Haziran 2020 TESADÜFLERİN ŞAHI
- 11 Haziran 2020 BERABER GÜLÜP AĞLAYALIM
- 11 Haziran 2020 YORUMLARA BİR TEŞEKKÜRDÜR
- 06 Haziran 2020 DOĞA SEVGİSİ
- 06 Haziran 2020 FUTBOL ASALETLE GÜZELLEŞİR
- 04 Haziran 2020 BÜYÜMÜŞ ÇOCUKLUĞUM
- 04 Haziran 2020 İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM..........
- 03 Haziran 2020 BU AİLEDE BİR MİZAH VE SPOR ADAMI EKSİKTİ BEN TAMAMLIYAYIM DEDİM...
3 Yorum
Nilgün tezer
10 Temmuz 2020Nurdan Erakıncı
10 Temmuz 2020Mustafa kıran
10 Temmuz 2020