YAS , GÖZ YAŞLARI VE TİMSAHGİLLER.

Sadece ormanları değil gerçekten içimizi de yakıp geçen böylesine ızdırap ve acı dolu günlerden geçerken kişisel kaprislerimizi isteklerimizi şımarıklıklarımızı devreye sokmak kanımca düpedüz toplumun gerçek acı sahiplerine haksızlık ,terbiyesizlik ve aşağılık bir davranış olur. Güzelim ağaçlar , bitkiler ,birçok iki bacaklı yaratıklardan daha duyarlı hayvan dostlar göz göre yanarken timsah gözyaşları görmeye dayanamıyorum. Öylesine ucuz ,sahte duygular ve gözyaşları türedi ki, eminim timsahlarınki yanlarında gerçek  kalıyordur ! Kasıtlı üretilip, direkt olarak ülkenin yok edilmesi amacına yönelik olan “yangın” adı altındaki katliamları ,halihazırda gerçek insani duygulara sahip olanların yüreklerini dağlayan,  ciddi anlamda koparıp götüren cinsten büyük toplumsal acılar 3 ya da 5 günlük göstermelik matemle sıvanamazlar. 365 gün de yetmez , koca bir ömür de. Ülkenin her gün adım adım yok edilip cayır cayır yakıldığına tanık olurken içinden aldırış etmeyip nerdeyse bana, benim olduğum yere dokunmayan yangın bin yaşasın diye vurdum duymazlıktan gelirken dışından tam tersi gibi davrananların mazeret açıklamalarını ,  gereken herşey yapılmaktadır  gibisinden yalan dolan beyanlarını kimse yutmaz, yalan tanrıları ve tanrıçaları bile açıklayamaz.

Çaresizce hiçbir şey yapmadan oturduğum yerde oturmak zorunda olduğumu dile getirmeyi  bile acizlik ve zavallılık bulduğum için bunca büyük acının içinde kendi duygularımın üzerine gitmemeye özellikle özen gösteriyorum.En büyük değerlerimiz tek tek elden giderken ben daha çok üzüldüm, yas tuttum, sen az üzüldün gibi tartışmaların yer alıyor olmasından resmen nefret ediyorum

Gerçek anlamıyla “üzüntü”,yasaklar,iptaller, resmi bildiriler, kağıt üzerindeki talimatlar, ve hayatın sözüm ona geçici durdurulmasıyla değil , bu milletin gerçek yüreklerinin  ve duygularının  derinliklerinde el ele verilmesiyle  yaşanır .Neredeyse her üzücü olayda  olduğu gibi bu tür trajedilerin de  zamanla unutulacak olması zamanın değil kişilerin şerefsizliği ,sütü bozukluğudur. 

Birleşmiş Milletler birleşmişler de ne olmuş? Dünyadaki katliamlar çoğaldıkça çoğalıyor. Bizim esas şimdi her zamankinden daha çok” Birleşmiş yüreklere ve vicdanlara “ihtiyacımız var, koyun sürüsü gibi bakmayalım olup bitenlere ülke elden gidiyor bir şeyler yapalım uyarısında bulunanları adeta düşman ilan edip resmen ülkeyi ikiye böldüklerini sandıkları için sevinçten ellerini avuçlarının içini ovuşturanlara değil.Öyle kolay değil, kimsenin gücü yangınları suistimalleri en doğru tabirle “ ülke katliam”larını bahane ederek güzel ülkemizin hala güzel kalmayı başarabilmiş değerli insanlarını  susturmaya yetmeyecektir.

Dikkat ettiğinizi gibi kesinlikle olayların teknik detaylarına ve analizlerine girmiyorum, bunu yapan ve yapamayan zaten o kadar çok kişi var ki. Beni ilgilendiren sadece ve sadece insani duygular , maneviyatlar ,insaniyet namına düşünceler ,kısaca   hangi durumda olursak olalım Birleşmiş İnsaniyetimizdir.  

Herkes matemin tartışmasız favori rengi  olarak görür siyahı  ; oysa yasın  rengi yok ki... nasıl olsun,  bana gözyaşlarının rengini söyleyebilir misin? 

Mustafa KIRAN

08.08.2021

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri