ÖMÜR BOYU 23 NİSAN

 İnsanlar hayatlarında bilerek ya da bilmeyerek ,kimbilir kimlerin ,nelerin tutsakları, oyuncakları rollerine bürünerek ne çok, ne acımasız ,birbirinden kritik hatalar, yanlışlar yapıyor, kendilerinin ve başkalarının çıkarları uğruna kukla ve oyuncak olmayı kabul ederek l kendilerini, çevrelerini, ülkelerini ve sonunda tüm dünyayı etkileyecek zehirleri etrafa saçıyorlar. Peki sonra ne oluyor? Sonra da bunların tümüne senaryo deniyor.. İnsanlık tarihi bunların üzerine kurulup yazılan sayısız hikayelerle dolu. Senaryoyu yazanlar ise kendi eserlerini keyifle oturdukları yerden seyredip seyrettirirler . Her yeni kuşak eski senaristlerin yazıp bıraktıklarını araştırıp okumadan, bilmeden yeni senaristlerin kokuşmuş, eserlerini heyecanla takip eder zamanlarını böylesi naftalin kokularıyla harcarlar. Oysa dünya senaryosunu yazan her müsvette senarist kendinden öncekileri kopya ederek, iğrenç bir tiyatronun baş kuklası olduğunu çarçabuk unutmuş, kendini resmen adam akıllı bir “ şey” sanmaktadır.Geçmişten habersiz bilgisizler ise çok eskiden yazılmış senaryoları yeni sanıp zamanlarını onları araştırmaya harcarlar. Oyunculara gelince , hiç zorlanmıyorlar, sadece kendi kuşaklarından öncekilerin oyunlarını taklit edip senaristlerin istediği şekilde oyunlarını sergileyerek yeni nesil dünyaya kendilerini seyrettiriyorlar. Eski nesilden olup gözlerini dünya perdelerine kapatanların dışında henüz yeryüzünde kalanlar ise “biz bu oyunları biliyoruz “dercesine acıyla olup bitenleri izliyor, belleklerinde kalan tekrarları ne yazık ki bir daha yazılamayacak küçük, mutlu hikayeciklerin senaryoları ile avunuyorlar. Soruyorum hepimize; dünya oldum olalı kaç tane doğru dürüst , adam gibi anlamlı ,insan gibi ülkesini baştan aşağı değiştirebilen, tüm aklını bilgisini ve yüreğini bu uğurda ortaya koyabilen ,dahası herşeyini verebilen dünya ve yaşam senaristi yetiştirdi ki? Sınırlı sayıdaki istisnalar dışında tabii ki. İşte ülkemizin ve dünyanın bence en büyük senaristinin bıraktığı , eşi benzeri olmayan ,müthiş ,muhteşem bir eserin bir gün değil ömür boyu hafızalardan çıkmadan kutlanması gereken önemli ötesi bir gündeyiz.. Daha da önemlisi , tüm dünya çocuklarını,onları yetiştiren büyükleri ve temel insani ögeleri kapsayan , bayram sözü çok hafif kalan ,hiç eskimeyip hep genç kalması gereken bu pırıl pırıl günün içeriğinin ,temel prensiplerinin genç nesillere harfi harfine, eksiksiz aktarılarak senaryosu son derece fakir ve zavallı bu dünyada ülkesi, insani değerler ,gerçek sevgi kavramları, kısaca yakın geleceğin mutluluğu , dünya barışı ve huzuru aklı selim tüm insanların üzerine yepyeni, dipdiri senaryoların yazılması için kolların hemen sıvanabilmesidir.

Mustafa KIRAN

23 NİSAN 2021 

2 Yorum

Ümran özbey

Ümran özbey

23 Nisan 2021
Ölümsüzlük, Biyolojik olarak ölümden sonra eser budur. Yazılmış senaryonun üzerinde oynamak kolay bu eserin ne emekle çıktığını bilip bozulmaması için kolları sıvamalıyız.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

24 Nisan 2021
23 NİSAN KUTLU OLSUN!! VE HERZAMAN KUTLANMAYA DEVAM ETSİN, İNŞALLAH!! "TÜRK CUMHURİYETİ İLELEBET YAŞASIN!! MUSTAFA KEMAL ATATÜRK NURLAR İÇİNDE YATSIN!

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri