Yazsam yazsam ne yazsam acaba

YAZSAM YAZSAM NE YAZSAM ACABA

Akşama ne yemek yapsam acaba diye bir gün bile düşünmemiş olduğum için aklıma yukarıdaki başlığı atmaktan başka çare gelmedi. Yalan da değil. Yazı masamın başına oturduğumda şimdi ben ne yazacağım acaba diye düşünürüm. Başlarda sanki ne kadar da zor geliyor; sonra bir bakmışım kalemim, veya bilgisayarımın tuşları beni almış sürüklüyor istediği yerlere götürüyor, bana da tıpış tıpış seyrini izlemek kalıyor.. Demek ne kadar kolaymış insanın kalbini ruhunu açıp içini dökmesi. .(Benim açımdan yazma olayı tam anlamıyla bunları yapabildiğimde beynimdeki ideal statüsüne ulaşmış oluyor.) Zaten o ilk baştaki zorluk hissini tatmadan herşeyi çok basite indirgersem yaptığım işten tat ve zevk alamam kesinlikle. Sonrasında ise başta zor gibi gözüken konumuma bıyık altından kıs kıs gülerim, gör işte kimmiş daha yaman dercesine. Kafamdaki bu tür küçük ama eğlendirici şakalar, oyunlar beni yaptığım işe inanılmaz bağlayıp motive eder. Demek insanın içini dökmesi bu kadar kolay olduğu için çok insan başaramıyor. Hep öyle değil mi ama?  kolaylar zor sanılır, üstelik daha denemeden, bilmeden. İşte yine aynı konuya dönüyoruz; saplantı; çünkü hiçbirimiz de çift ruhlu olduğumuzu göremiyor görmek istemiyoruz.

Not= Bu yazı 23.11 06.45 de bazen yazı masam olarak da kullandığım yatağımda sıcağı sıcağına kaleme alınmıştır. İnsan boşuna sıcak yatağını aramıyor, orada hem fiziksel hem manevi sıcaklığını bulabildiğini biliyor. Gördüğünüz gibi oradaki aktivitelerin arasında yazmak da varmış. Bir yaşıma daha girdim böylece kendim sayesinde. Ayrıca sürekli yatağımdan kalkıp defterime uzanıp yazmak suretiyle sabah sporumu da ifa etmiş oluyorum. Şimdi adetten olduğu üzere teşekkür kısmına geldi sıra. Bendeniz bankalardan tükenmez kalem yürütmeye bayılırım, kalem fetişistiyim diyebilirim. Siz yukarıdaki satırları okurken söz konusu olmayan! tükenmez kalemim çoktan tükenmiş olup tarafımdan acilen yenisi temin edilmiş dahası bilgisayarda temize çekilerek tarafınıza sunulmuş bulunmaktadır. Niye bu bilgiyi sizinle paylaştığımı ise siz bulun, sizce şu an bunları kendimin dışında kimlerin okuyacağını bilmediğim sizlere değer verdiğim ve dost olmak istediğim için olabilir mi? Yazıyı bir kenara bırakalım; tanı ya da tanıma, günlük insani diyaloglarda da aynı durum geçerli değil mi? Ruhunu gönlünü o ana konuştuğun kişiye vermek, ama öylesine değil tepeden tırnağa verebilmek. Ne kadar da zor di mi? çünkü öyle kolay ki..

Not= Allah razı olsun ismini hatırlamadığım o bankadan yürüttüğüm bu kaleme. Yağ gibi aktı resmen, beni de kendiyle beraber akıttı. Eğer o bankanın adını hatırlarsam sırf reklam olsun diye yazacağım. Sadece o bankayla çalışabilirim bundan sonra, böyle güzel kalemlere sahip oldukları için. Benim gibi bir müşteriden kalemlerini esirgeyecek halleri yok herhalde. Ben sadece kalemimin çırağıyım; ustam öldü ben yazarım hesabı.

KEYİFLİ OKUMALAR BİR O KADAR DA YAZMALAR.,

Mustafa KIRAN,

02.11.2020

3 Yorum

Nilgün tezer

Nilgün tezer

02 Kasim 2020
Samimi ve keyifli yazılarinizi özlemiştik Mustafa bey... Kalem-inize sağlık:)
Ümran özbey

Ümran özbey

03 Kasim 2020
Atasözleri boşuna çıkmamış. Haklı olduğumuz yerde hep onlara müracat ederiz. Yine haklı çıktılar. "SÖYLEYENE DEĞİL, SÖYLETTİRENE BAK" demişler. Tükenmezin mürekkebini bitiren ilham,düşünce bitmesin.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

04 Kasim 2020
Kaleminize sağlık Mustafa bey.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri