Bir Sonbahar Mevsimi Günü

Sonbahar mevsimininin başlangıcında olduğumuz bir gündü. Uçsuz bucaksız gökyüzünü ve etrafımdaki doğayı izleyerek bu güzel anı, derin hissetmeye koyuldum. Sonsuzluğu çağrışım yapan ve insana ferahlık veren gökyüzünün ayrıntılarına dikkat kesilerek incelemeye başladım. Hepimiz gözlerimizin önündeki sadece madde olarak gördüklerimiz ile fazlaca ilgilenip,hep somut işler ile meşgulüz. Gökyüzünü ve doğayı arada inceleyip, ona bakıp aynı zamanda kendi  ruhunun derinliklerine inebilmenin ve insanın kendisiyle yüzleşebilmesinin kolay mı zor mu olduğunu düşündüm. Kovid salgınından önce hepimiz çok daha hızlıydık. Bir işten bir işe koşturuyorduk, sanki hiç bir eyleme zaman kalmayacak gibi. Zihin ve hareket olarak da hep bir acele halindeydik. Üstelik  İstanbul'un kalabalık olması, yoğun trafiği gibi olumsuz etmenler daha da zorluyordu hepimizi. Salgından sonra yavaşlamayı öğrenmeye başladık, o hızla akıp giden zaman yavaşladı. Hep evlerimizde zaman geçirmeye başladık.Yoğunluklardan ve sürekli hareket halinde olmaktan,  gözlerine ve yüzüne dikkatlice bakamadığımız ailelerimiz ve en kıymetlilerimiz ile evde baş başa kaldık. Dünyanın madde odaklı bütün sistemleri, hızlı hayatlarımız, doğayı katletmemiz,insanlara sadece var olduğu için değer verebilmek,hepimizin yeniden kendimizi sorgulamamız gereken konular arasındaydı belki de. Biraz dalıp düşüncelerimde kaybolduktan sonra tekrar dönüp gökyüzüne baktığımda kara renge çalmış bulutları gördüm. Rüzgar esintisini o an yüzümde hissetmeye başladım. Rüzgar yağmur yağışı öncesi, ılık ılık hafif bir sertlikte esiyordu. Bugünlerde  ağaçlardan kahverengiye dönüşmüş yapraklar dökülüyordu. Çimenlerin üstündeki yapraklar rüzgarın esintisi ile  birlikte bir yandan bir yana savruyorlardı. Sanki yaşamın akışına, ahengine kendini bırakmış, kendiliği ile birlikte hayatta huzur içinde yol alan bir insanı andırıyordu yapraklar..

 

Gökyüzündeki kara rengi bulutlardan önce beyaz ışıklar göründü, sonra da gök gürültüsü duyuldu.Yağmur yavaş ve ince  ince rüzgarın o güzel esintisi ile birlikte yağmaya başladı. Yağmuru yüzümde hissederken tekrar düşünce denizine geçiş yaptım. Bir gökyüzüne,  bir denize manevi yolculuk yapmak evlerimizden çıkamadığımız bu salgın sürecinde gerçekten keyifliydi :) Genellikle şairler şiirlerinde yağmur, deniz ve bulut konularına daha çok yer vermişler okuduğum kadarıyla. Aslında hikmetin büyük kısmının gökyüzünde yani görünmeyende olduğunu hissederim bazen. Bütün hikmet gökyüzündeydi belki de, ama biz insanlar bulutları gördüğümüz ve yağmuru hissettiğimiz için onlarda marifetin olduğunu zannettik .  Zahir ve batın (görünen ve görünmeyen) hangisi gerçek, hangisi vesile olan diye kendi sorularımı düşünürken tekrar yağmuru yüzümde hissettim ve devam ettim o anı derinlikli seyretmeye .Yağmur yağdıkça toprak, çiçekler ve ağaçlar yağmura sevgiyle, mutlulukla ve hasretle bakıyordu. Susuz kalmış suya ve sevgiye ihtiyacı olan bir insan gibi toprak yağmuru yavaş yavaş içine çekmeye başladı. Yavaş olan her şey derin ve  güzeldi, hızlı olan her şey ise yüzeysel ve yaşanmamışlıklar ile dolu gibiydi.Yağmur yağdıkça huzursuzluğu, sevgisizliği ve susuzluğu yok olmuştu toprağın.Toprak mutlu hissettiğinde, mis gibi o güzel kokusunu , kalbimizden huzurla nefes aldığımız havaya verdi. Sanki bir ailenin içinde, eşi  ile eş duyum yaşayan, huzurlu, sakin, yavaş ve çocuğu onun gözlerine baktığı zaman kendisini gördüğü bir annenin,  aileye verdiği huzur ve güzel hislere benziyordu , topraktan gelen o güzel koku..

 

Böyle güzel bir sonbahar yağmuru, yani rahmet dolu bir gün sonunda o güzel ve parlak yağmur damlacıklarının çimenlerin üstündeki görüntüsünü izlemek ayrıca keyifliydi.Yeryüzü teşekkür etti Allah'a ..Sadece fiziksel gıdalar değil ,  ruhsal gıdaları da gelmişti. Tekrar şükür ettiler. Yeryüzüne inen sevgi, huzur ve rahmet bizlerin gönüllerine de doldu.. 

 

Hemşire Öznur Çetin ÖZCAN 

 

29.05.2021                                                                    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5 Yorum

Zeynep’i

Zeynep’i

29 Mayis 2021
Süper bir yazı olmuş Öznur Çetin.Ellerine emeğine sağlık.Başka yazılar da bekliyoruz .Sevgilerle..
Ümran özbey

Ümran özbey

29 Mayis 2021
Tabiata, hayat akışımıza bakışımız nasıl değişti değilmi. Bunu güzel bir görüş ile anlatmışsınız. Hoşgeldiniz.
Hüseyin Akar

Hüseyin Akar

31 Mayis 2021
Gerçekten çok güzel bir yazı.Kaleminize sağlık.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

31 Mayis 2021
Hoşgeldiniz Öznur hanım.. Çok güzel, duygu ve düşünce dolu bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık!!
Serpil Özuysal

Serpil Özuysal

01 Haziran 2021
Çoook içten ve samimi bir yazı olmuş. İnsani değerlerimizi ve doğanın o eşsiz varlığını birleştirip, muhteşem görüşlerinizi, güzel düşüncelerinize yanıstmışsınız. Harika olmuş, çok beğendim. Böyle eşsiz ve güzel yazıların devamının gelmesini bekleriz :)

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.