Bu sıcak yaz mevsiminin güzel İstanbul gecelerinde gökyüzünü seyrediyorum. Bu havalarda ve az bulutlu gecelerde yıldızlar çok daha net olarak görünüyor. En parlak olan yıldızı gökyüzünde çok sevdim ve onu seçtim. O yıldızı seçmemin sebebi gösterişli olması veya dış görüntüsü ile göz doldurması değildi. Sevgi dolu,merhametli,vicdanlı olmaya çalışması ve hayata gülen gözler ile bakabilmesiydi. Hiç kimseye benzemeye çalışmadan, gökyüzünde umutla kendi hikayesini yazmaya çalışıyordu. Hiç bıkmadan usanmadan kendi negatif özellikleri ile mücadele edip, ruhundaki pozitif yönleri ortaya çıkarmaya uğraşıyordu. Bir insanın en önemli mücadelesi kendi iledir belki de. Hafız Şirazi'nin bir sözü vardı "Yolumuzun üstünde duran kendimiziz, kendimiz kendimize perdeyiz.."diye.
Gece gökyüzünü izlemeye devam ederken küçük bulutların yavaş yavaş ilerlemesi ve pamuk ipliği gibi dağılmış o hafif görüntüleri çok dikkatimi çekti.O kadar hafif,dertsiz,tasasız ve ruhsal özgürlükleri var gibi görünüyordu ki bulutların, bir an düşündüm biz insanlar da bulutlar gibi mi olsaydık, hayatımızda hiç bir ıstırap ve acı olmasaydı nasıl olurdu?. Sonra da üzerine düşünüp cevaplamaya çalıştım bu soruyu. Bulut olmak belki de çok kolaydı çünkü sadece havada asılı duran su tanecikleri kümesi olmakla sınırlıydı. Hele ki bu dünyada ağır yükleri yüklenip, insan’ı kamil olmak öyle kolay mıdır? Tasavvufta insan’ı kamil mertebesi yolunda olmak çok meşakkatlidir. İnsana boşuna eşref-i mahlukat, yaratılmışların en şereflisi denilmemektedir.Hz. Mevlana 'ya göre insan hayale, düşünceye sığmayacak kadar yüce ve büyüktür. Değerli Hz. Mevlana “İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım dünya da! Fakat ne yazık ki insan kendi değerini bilemedi, kendini ucuza sattı. İnsan aslında çok değerli bir atlas kumaş iken kendini hırkaya yama yaptı." der ve kendi ruhumuzu yüceltebileceğimiz kadar, değersizleştirip yerlere düşürebileceğimizi de belirtmiştir. Tasavvufta nefis terbiyesi ve bu olgunlaşma mücadelesi çok değerlidir, çok da zordur. Kolay olan şeyleri herkes yapabilir, asıl önemli olan zoru başarmak değil midir? Saki El Hüseyni'ye ait olduğunu öğrendiğim bir sözü de paylaşmak isterim. “Eğer insanın içindeki saklı bu hayır ve şer zıtlığı olmasaydı; sadece iyiye, güzele ve hayra yönelik tarafı kalsaydı zaman insan olma manasını yitirir, imtihanın sırrı ortadan kalkardı." Bu nedenle hep iyi bir insan olmak için mücadele ederek, her anımızın tadını çıkartarak ve bir de umut üzere olabilirsek yaşamımızı güzel bir şekilde değerlendirmiş oluruz belki de.
Umut ne kadar güzel bir duygu, hep umut etmek üzere olmak ve hep bir çaba içinde olmak. Bu gece bu hisler ile bitirmek isterim yazıyı..
"Küçücük bir tohum gibiydik başladığımızda bu hayata. Rüzgar gibi miydi o içimize sığdıramadığımız çocukluğumuz, yoksa heyecan gibi bir duygu muydu uzun süre ayrımsayamadık.O geçmiş günlerde hep mutlu bir fidan olmayı bekledik. Kendi dallarını ve yapraklarını yeşerten ,kendi özel meyvesini veren ve gerçek hislerini taşıyan bir ağaç olmak ise görünürde bize çok uzaktı .Mücadele etmek çok zordu, beklemek acı ve sabırsızlık doluydu..Bazen karamsarlığa kapıldık, kâra bulutlu, yağmurlu ve soğuk günlerde. Üşürken soğuk ellerimizi kalbimize sokarak ısındık ve tekrar üşüdüğümüzde düşlerimizi yitirmemek için hep çalıştık, çaba gösterdik. Baharı bekledik hep ve yine bahar geldi. Hayatın akışı hep bu zamandan sonra da aynı kalacak; yine kışlar ve baharlar gelip geçecek. Öğrendik(inşallah) ayakta daha sağlamca durmayı artık, şiddetli rüzgarlar bizi eskisi kadar çok sarsmayacak ve yazın o aşırı kurakları dallarımızı çatlatamayacak. O güzel dallarımız ayrı yönlere yükselerek yönelse de köklerimiz aynı toprakta gönül dostlarımız ile. Umut yitip gitmedikçe ve ruhumuzda hep var olduğu sürece, bu güzel hayattan öğrenilecek daha çok şey var:)
Öznur Çetin ÖZCAN
03.08.2021
Yazarın Diğer Makaleleri
- 08 Mayis 2023 HEMŞİRELİĞE ÖVGÜ
- 10 Nisan 2023 GÖNÜL BAĞI PLASEBOSU (ŞİİR)
- 22 Mart 2023 RUHUN KARANLIK GECESİ
- 24 Subat 2023 TEKAMÜL (ŞİİR)
- 03 Subat 2023 Kış güneşi ile Kardelen Çiğeği (ŞİİR)
- 21 Ocak 2023 KENDİ HAKİKATİN İLE YÜZLEŞMEK
- 25 Aralik 2022 KENDİNİ DOĞURMAK SANCISI (ŞİİR)
- 28 Kasim 2022 YENİDEN IŞIKLANMAK ÜZERE SÖNMEK MEVSİMİ
- 20 Ekim 2022 BAKIŞ, GÖRÜŞ VE HİSSEDİŞ
- 13 Eylul 2022 KENDİNİ VE YAŞANTILARI AFFEDEBİLMEK
- 04 Agustos 2022 AYNAMIZ 1.KISIM; BIRAKTIĞIMIZ İZLER
- 27 Haziran 2022 ZÜMRÜD-Ü ANKA İLE ÖZ'E YOLCULUK
- 24 Mayis 2022 DENİZ VE KIYININ HİKAYESİ
- 24 Nisan 2022 SÜREKLİ OLAN YAVAŞLIĞA ÖVGÜ
- 21 Mart 2022 BEMBEYAZ RUH BARINDIRAN IŞILTILAR
- 23 Subat 2022 TEVAZU, TESLİMİYET VE KAYGI
- 16 Ocak 2022 DÜN, BUGÜN VE TEKAMÜL YOLCULUĞU
- 16 Aralik 2021 SESSİZLİĞİN İÇİNDEKİ SESLER
- 12 Kasim 2021 NUMUNE-İ İMTİSAL BİR RÜZGAR GÜLÜ
- 25 Ekim 2021 ZITLARIN BİRLİĞİ İLE ŞÜKÜR
- 07 Ekim 2021 PETUNYALAR ARASINDAKİ PAPATYA
- 13 Eylul 2021 AYDINLIK MI KARANLIK MI?
- 30 Agustos 2021 YANSIMALAR VE YANILSAMALAR
- 03 Agustos 2021 GECE VE UMUT
- 10 Temmuz 2021 SARDUNYALAR VE BİZ
- 16 Haziran 2021 İNSANLAR BİRBİRİNİN AYNASIDIR
- 29 Mayis 2021 Bir Sonbahar Mevsimi Günü
- 29 Mayis 2021 MERHABA
4 Yorum
ERTUĞRUL ÖZBAĞ
03 Agustos 2021Gulten Aydeniz
03 Agustos 2021Serdar Taştanog
03 Agustos 2021Ayla
04 Agustos 2021