PETUNYALAR ARASINDAKİ PAPATYA

Annemin balkonundaki çiçeklerin güzelliğini her gün seyrediyorum. Sıralanmış saksılara dikilmiş çiçekler, ılık esen rüzgara kendilerini özgürce bırakmış güneşe doğru salınıyorlar.. İlk sıradaki saksıda mor renkli , İkinci sıradaki saksıda pembe renkli ve üçüncü sıradaki saksıda ise lila renkli petunyalar var. Her saksının toprağının bakımı için aynı özeni gösterdim, hepsini aynı miktarda suladım. Buna rağmen lila renkli petunyalar, zaman geçtikçe solmaya ve kurumaya başladı. Sanırım mesleğimin hemşire olmasının büyük etkisiyle, onu son nefesine kadar yaşatmak için elimden geleni yapmalıyım diye düşündüm. Diğer saksıların toprağına su verirken, ona da su vermeye devam ederek, onda olumlu bir değişim var mı diye gözlemledim. Mor ve pembe renkli petunyalar gayet güzel, parlak, sağlıklı devam ediyorlardı hayatlarına. Fakat lila renkli olanlar ise maalesef kurumaya iyice yüz tuttular. Çiçeklerin durumunu takip ederek, bakımlarını yapmaya devam ettim. Zaman geçtikçe lila renkli petunyalar tamamiyle kurudu. Bir kaç gün sonra ise, bir sabah saksıda gördüklerim beni şaşırtmıştı. Topraktan bir tane o kadar güzel bir papatya, kupkuru çiçeklerin arasından çıkmış öylece bakıyordu bize . Hayatı sonlanmış  görünen petunyaların arasından çıkan papatya bana umut duygusunu hatırlattı. Bir söz vardı, “Her gece güneşin doğuşuna, her sorun umuda yenilmeye mahkumdur “ Bernard Williams’ın.

 

 

 

Zaman geçtikçe lila renkli petunyaların kurumuş halinin ortasındaki bir papatyanın yalnızlığına aldırmadan, toprağına su vermeye devam ettim. Günler geçip giderken, mor ve pembe renkli petunyalar daha da güzelleşirken, bir sabah tek papatyalı saksıda üç tane papatyanın olduğunu gördüm. Umut duygum daha da katlanarak arttı, çoğalmak ve birlikte olmak o tek papatyaya daha da güç vermişti sanki, iyice güzelleşmişti. Düşündüm, demek ki sadece umut etmek yetmiyor, çaba ve çalışmak da gerekiyor. Ne demiş alimler” Kader, gayrete aşıktır. “Elimizden gelen çalışmayı ve çabayı gösterdikten sonra, Yüce Allah’ın kararına saygı duymak, yaşadığımız bir olayın bu şekilde sonuçlanması ise en hayırlısıymış diye düşünmek, vicdanımızda huzur hissettiriyor. “Umudunuzu her zaman koruyun. Dünyadaki en güzel duygu olasılıkların sonsuz olduğunu bilmek ve sonsuz olduğuna inanmaktır. “  diye bir söz okumuştum. Yazmak ve söylemek daha kolay ama gerçekten ağır imtihanlar geldiğinde umut duygusunu korumak ne yazık ki pek kolay olmuyor. Yine de hep ümit ve çaba üzere olmamızın doğru olduğu ve iyi hissettireceği bütün kadim öğretilerde söyleniyor. Bana umut duygusu hissettiren bu şiir ile bugünkü yazıyı sonlandırırken, hepimiz için dileğim; Umut duygumuz hep var olsun, kendisini içimizde her daim hissettirsin inşallah :) 

Bak işte yaklaşıyor fırtına.

Bak yine yükseliyor dalgalar.
Yollardan sonra,
Yıllardan sonra,
Şarkılar söylüyor çocuklar.
Yollardan sonra,
Yıllardan sonra,
Yeniden yan yana onlar.
Ne geçmiş tükendi,
Ne yarınlar.
Hayat yeniler bizleri.
Geçse de yolumuz bozkırlardan,
Denizlere çıkar sokaklar. 

 

Murathan Mungan – Fırtına
Öznur Ç. ÖZCAN 

 

07.10.2021

 

4 Yorum

Ayla

Ayla

08 Ekim 2021
Ver Allahım ver deyip kenara geçmekle olmuyor, vermesi için de sebep lazım sanki. Umacağız ama umduğumuz olsun diye de çabalayacağız. Su verilen papatya size minnettar:)
Öznur çetin özc

Öznur çetin özc

09 Ekim 2021
Ayla hanım estağfurullah. Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim :)
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

10 Ekim 2021
Elimizden gelenin en iyisini yapıp, teslim olmak!! Biz kullar sadece bunu yapabiliriz!! Tebrikler güzel yazınız için!!
Öznur çetin özc

Öznur çetin özc

12 Ekim 2021
Suna hanım, o sizin güzel gördüğünüzden. Bütün yorumlarınız için çok teşekkür ederim :)

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.