Evrende üretici bir enerji bulunur. Tüm canlı ve cansız varlıklar bu bütünsel enerjiden yararlanabilirler. Her insanda evrendeki bütünsel enerjiyi algılamak yetisi bulunur. Fakat bu yetiyi insanlar çok küçük yaşta kaybederler. Çocuklardaki bu yetinin kaybolmasına önce ailenin büyükleri ve ardından okuldaki öğretmenler neden olurlar. Evrendeki bütünsel enerji sabit ve durağan değildir; her an hareket halinde olup, var olanların yerel yoğunluklar halinde belirmelerine (zuhur etmelerine) ve bir süre sonra bütünsel enerjiye karışarak yok olmalarına neden olur. İnsanların bütünsel enerjiyi görememelerinin esas nedeni sürekli bir içsel konuşma içinde olmalarıdır. İnsandaki içsel konuşma hiç durmaz ve uykuda dahi devam eder. İçsel konuşma sayesinde bize öğretilmiş olan gerçeklik tanımını canlı tutarız. Bir bakıma kendi kendimizin beynini yıkamaya (şartlamaya) devam eder ve de bu olgunun farkına bile varmayız. Bu kısır döngünün dışına çıkmanın birinci şartı içsel konuşmayı durdurmayı başarmaktır.
Bizim “düşünce” olarak tanımladığımız olgu, çoğunlukla içsel konuşma sayesinde ve sonucunda beliren bir oluşumdur. Egomuz bizi korumak bahanesiyle içsel konuşmamızı destekler ve asla içsel konuşmanın durmasını istemez. Çünkü içsel konuşma durduğunda ego devreden çıkar ve bunu da insan, benlik duygusunu kaybedeceği korkusuyla asla istemez. İçsel konuşmayı durdurmayı başarırsak evrendeki bütünsel enerji alanını görebiliriz. “Görme” olayı düşünceyi ve akıl ile mantığı devreye sokmadan enerji alanının algılanmasıdır. Algılama ve görme gözlerle yapılmaz, tüm beden bu olaya katkıda bulunur. Enerjiyi algılamak “istenç” ile olur. Önceki yazılarımda sözünü ettiğim gibi istenç sahibi olabilmek için tüm yetilerimizi devreye sokmamız gerekir. İstenç oluştuğunda zihnin fonksiyonları olan akıl ve mantık arka plana çekilir ve tüm yetilerimiz ve sezgimiz ön plana çıkıp aktif duruma geçer.
Bu durumda, zihin durur ve “ruh” olarak tanımladığımız bir kişisel enerji etkin duruma geçer. Ruh dediğimiz kişisel enerji, bütünsel evren enerjisinin yerel bir yoğunluğudur. Bu enerji insanın fizik bedenini saran bir kozaya benzer. Bu kozayı bedene bağlayan güç, nefes ve içsel konuşmadır. Nefes sona erdiğinde fizik beden ölür ve fiziksel bedene benzeyen enerji bedeni fizik bedenden ayrılır. Enerji bedenini yakaza (yarı uyanık) durumda görmek mümkündür. Enerji bedeni ile seyahat etmeye “astral seyahat” da denmiştir. Astral seyahat etmeyi başarmış olan pek çok insan vardır.
Enerji bedeni ile astral seyahat edebilen şamanlar fizik ötesi enerji-varlıklarıyla konuşup onlardan bilgi alabilirler. Bu olay istenç ile gerçekleşen bir algılama türüdür. Akıl ve mantık ötesi gerçekleşen algılamayı başarmış olan insanlarda değer yargıları kaybolur. Onlar için iyi ve kötü yoktur, sadece yorumsuz algılanan bir enerji alanı vardır. “Görme” olayı zihni karıştırmadan doğrudan akan enerjinin algılanmasından ibarettir. İstenci ile astral seyahat eden kişinin niyeti tam ve tarafsız olmalıdır. Tarafız olmak demek, tercihli değerlere bağlanmamak demektir ki, gerçek özgürlük budur.
Doç. Dr. Haluk BERKMEN
22.08.2021
Yazarın Diğer Makaleleri
- 04 Haziran 2023 GÜZELLİK KAVRAMI
- 07 Mart 2023 VİKİNGLER
- 07 Mart 2023 Vikingler ve Mayalar Doç. Dr. Haluk BERKMEN
- 07 Mart 2023 Vikingler ve Mayalar Doç. Dr. Haluk BERKMEN
- 13 Subat 2023 Birlik ve Beraberlik
- 12 Subat 2023 Kanada anılarım 2
- 09 Subat 2023 Bir kar macerası
- 26 Ocak 2023 Bütün Avrupa Asya Amerika Türktür.
- 26 Ocak 2023 Bütün Avrupa Asya Amerika Türktür.
- 26 Ocak 2023 Bütün Avrupa Asya Amerika Türktür.
- 22 Kasim 2021 KÖK DİL ARAYIŞI VE TÜRKÇE
- 07 Ekim 2021 KADİM DİLLER VE YAZILAR: OKH HALKLARI
- 20 Eylul 2021 ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE
- 13 Eylul 2021 Tarihe Bütünsel Bakmak
- 22 Agustos 2021 ENERJİYİ ALGILAMAK
- 07 Agustos 2021 Akıl Zekâdan Üstündür
- 20 Temmuz 2021 VARLIĞIN TEKLİĞİ
- 23 Mayis 2021 KALİTE KAVRAMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 29 Nisan 2021 GÜDÜL YAZITLARI VE MOĞOLİSTAN YAZITI
- 27 Subat 2021 TÜRKÇENİN ESTETİĞİ
- 29 Ocak 2021 SÜMERCE TÜRKÇE İLİŞKİSİ
- 07 Ekim 2020 DÜZEN KARMAŞA DÖNGÜSÜ
- 28 Agustos 2020 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
- 10 Temmuz 2020 HAYATIN ANLAMI
- 30 Haziran 2020 ANADOLU'NUN KUTSAL KADINLARI
- 14 Haziran 2020 JAPONYA ANILARIM.....................
- 09 Haziran 2020 GÜNÜMÜZÜN GEÇERLİ MANTIĞI
- 05 Haziran 2020 KUANTUM VE İNSAN
- 04 Haziran 2020 BAKTERİLERLE SANAT YAPMAK
- 02 Haziran 2020 HALUK BERKMEN KİMDİR VE SİZLERLE NELERİ PAYLAŞACAKTIR.
Henüz Yorum yok