HAYATIN ANLAMI

Hayatın Anlamı

Hayat sözü “hay” kök sözcüğünden türemiştir. ‘Hay’ ise canlılık demektir. Hayvan sözü de canlı olanları tanımlar. Biz insanlar kendimizi hayvanlardan üstün gördüğümüzden “hayvan” sözünü aşağılayıcı bir hakaret olarak kullanırız. İnsanların canlılığı üç öğeden (bileşkeden) oluşmuştur. Bu üç öğe: Beden, Zihin ve Ruh bileşkeleridir. Hayatımız bu üç bileşkeyi doğru ve anlamlı kullandığımız ölçüde mutlu geçer. Sadece bedene önem vermek insanı aşırı maddeci yapar. Sadece ruha önem vermek ise insanı dünya gerçekliklerinden uzaklaştırır. Ruh ile beden dengesini sağlayan ise zihindir. Zihin akıl, zekâ ve farkındalık olarak kendini ortaya koyar. Akıl ile zekâ arasında fark vardır. Akıl uzak görüşlülük içerir, zekâ ise kısa yoldan ve fazla düşünmeden eldeki sorunları çözen yetimizdir. Beden duyularımızın, ruh ise duygularımızın kaynağıdır. Duygusuz insanları ruhsuz insan olarak tanımlarız. Duygular yaşamımızda önemli yer tutarlar. Yaşamın anlamı duygularla şekillenir. Duygulu insanlar sevgiye, aşka ve güzelliğe önem verirler. Duygusuz insanlar ise akıl ve mantık çerçevesinde yaşamlarını bir çıkar mücadelesine dönüştürürler. Farkındalık ise duygularla ilişkilidir.

Einstein yaşamın anlamını şu sözlerle açıklamıştır: “Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri ise her şeyin mucize olduğunu düşünmek”. Ayırımcı ve çıkarcı mantıkla yaşamlarını sürdürenler hiçbir olayın mucize içermediğini düşünerek duyulardan türeyen gerçeklikle yetinirler. Duygulu insanlar ise, Einstein’ın dediği gibi, her-şeyin mucize olduğunu düşünerek yaşarlar. Onlar için 3-boyutlu gerçekliğin ötesinde bir Hakikat alanı vardır. Duygular da bu Hakikat alanındaki ruhtan türerler. Batı kültürü gerçekliği dünyanın maddi varlığı ile sınırlamış olduğundan duyguları küçümsemiş, ruhu da hepten ret etmiştir. Duygular sayesinde kişinin farkındalığı artar. Çevresi daha yakın ve sevecen bir ilişki içine girer. Empati denen karşısındaki insanın duygularını da daha iyi anlar. Zira anlamak anlam vermektir. Bize anlamsız gelen sözleri anlayamayız. Yaşam deneyimlerimize bir anlam verme yolculuğudur. Anlamı akıl ve mantıkta arayanlar ve daha derin anlamların olabileceğini düşünmeyenler duygusal yönlerini bastırarak farkındalıklarını sınırlarlar. Dünyevi gerçekliğin ötesinde farklı bir hakikat alanı olabileceğine inananlar için her olay bir ve her deneyim bir mucizedir. Mucizenin dinle bir ilgisi yoktur. Mucizeyi arayanlar farkındalıklarını arttırmaya uğraşırlar. Farkındalığı arttırmanın yolu ise insanın kendine verdiği önemi azaltmaktan geçer. İnsanın kendine verdiği önem tümüyle yok olunca en yüksek farkındalık düzeyine ulaşır. Bu üst boyuta ulaşmak günümüz yaşam şartları içinde pek mümkün olmasa da, ilk atılması gereken adım ruhun varlığına inanmak ve ruhtan türeyen duygulara önem vermektir. Hayatımıza anlam vermek istiyorsak duygu içeren şu 10 ilkeyi gündelik yaşamımızda uygulamamızda yarar vardır:

1. Adalet: Karşılaştığınız her duruma ayırımsız bakarak adil olmak ve hak edenin hakkını teslim etmek.

2. Cesaret: Zor durumları cesaretle göğüslemek ve gereken girişimde bulunmak.

3. İstenç: Ruhtan kaynaklanan duyguları bir amaca odaklayarak istenci devreye sokmak.

4. Dayanıklılık: Hem ruhsal hem de fiziksel dayanıklı olamaya gayret etmek. 

5. Empati: İnsanlara karşı anlayışlı olmak ve onların yerine kendimizi koymak.

6. Kararlılık: İstenç sayesinde anda gerekeni tereddüt etmeden yapabilmek.

7. Öngörü: Aldığımız kararların uzun vadeli etkilerini öngörebilmek.

8. Özgüven: Kendimize olan özgüveninizi asla kaybetmemek.

9. Sorumluluk: Yaşamda aldığınız kararların sorumluluğunu taşımak.

10. Güvenirlik: Çevremizdeki insanların size güvenmelerini sağlamak

 

Doç. Dr. Haluk BERKMEN

10.07.2020

10 Yorum

Oya dinçer

Oya dinçer

10 Temmuz 2020
Hayat ona anlam verebilmek sanatıdır bu güzel katılm için teşekkürler
Oya dinçer

Oya dinçer

10 Temmuz 2020
Hayat ona anlam verebilmek sanatıdır bu güzel katılm için teşekkürler
Nilgün tezer

Nilgün tezer

10 Temmuz 2020
Yazınızı çok beğendim. Hayatımızin hep duygulu insanlarla sarmalanması dileklerimle...
Ayla

Ayla

10 Temmuz 2020
Tebrikler...Ayla
Aysel Taştanoğl

Aysel Taştanoğl

10 Temmuz 2020
Kendimizi ve diğer insanları daha iyi anlamak adına ışık tutacak güzel yazınız için çok teşekkürler.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

10 Temmuz 2020
Haluk bey, önemli ve değerli paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Emeğinize sağlık.
Ümran özbey

Ümran özbey

11 Temmuz 2020
Haluk Bey, hayatımıza yön veren duygu ve düşünceleri çok güzel anlatmışsınız.
Armağan ümit çı

Armağan ümit çı

12 Temmuz 2020
Haluk bey, toplumuzda yazınızda belirttiğiniz ruh beden akıl üçgeninin dengeleri bozulduğu için çok kötü şeyler yaşıyoruz. Bu dengeleri yeniden kurup, 10 maddeyi her birey kendinde içselleştirmeli. Saygılarımla.
Ceyda Çiltaş

Ceyda Çiltaş

13 Temmuz 2020
Bir ders niteliğindeki yazinız son derece eğitici olmuş Haluk bey, tebrik ve teşekkürlerimle..
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

27 Temmuz 2020
Akıl, ruh, beden ve duygularımızla inşallah hep iyi bağlantılar kurar ve iyi bir denge tutturabiliriz!! Herkese başarılar!! "Ellerinize sağlık!!! Tebrikler!

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.