İNSANLARI iDARE ETME SANATI

İstanbul’un yaklaşık nüfusu 16 milyon kadardır. Böyle kalabalık bir şehirde yaşayan bu kadar kişiden biri de biz, kendi miziz. Ve toplumda pek çok kişiye görünmez iplerle bağlıyız. Bu insanlarla hayatımız boyunca ya da zaman zaman vakit geçirmek, pek çok duyguyu paylaşmak durumundayız. Peki bu kişilerle olumlu ilişkiler nasıl kuracağız? Ülkeler arasındaki ilişkiler daha çok menfaat politikasına dayanıyor. Ama kişiler arası ilişkiler menfaate değil, sevgi ve saygıya dayanmalı bence. Hiç kimse kimseyi zorla sevmek zorunda değil ama birbirlerine saygı göstermek zorunda. Saygı sadece büyüklere gösterilmez; küçüğümüze de saygı göstermek zorundayız. Onları dinleyip,fikirlerini sormalıyız. Evimizdeki evcil hayvanlara bile saygı göstermeliyiz. Yeterli besin vermeme ve sevgi göstermeyi ihmal etme durumlarında aramızda iyi bir ilişki oluşmaz. Çok sevdiğiniz kedinizin uyurken kuyruğunu çekmeyi bir deneyin, o da çok sevdiği halde sizi tırmalayacaktır çünkü ona uyurken yeterli saygıyı göstermemişsinizdir. Şu son zamanlarda çok moda olan sen orada hiç yokmuşsun gibi davranma olayı bana göre hiç de hoş olmayan bir davranıştır. İçeriye girdiğinizde sizi görmemezlikten, ‘merhaba’nızı   duymazlıktan gelir, iş yerinde, önünden geçtiği halde selam vermezler. Bunlar yanlış davranışlardır. Bu insanlara da aynını yapmak gerekir ki hatalarını anlasınlar.

 

Bütün insanlarla yüzde yüz anlaşamayız; hatta sevemeyiz ama onları bir şekilde idare ederiz. Ben de bu konuda kendi deneyimlerimden bahsedeceğim biraz. Ünlü Psikolog Danışman Profösör Üstün Dökmen,’ Aslında herkesin başında görünmez bir fanus’, var diyor. ‘Bu fanusların içi hepimizin özel ve nefes alma alanı. Siz siz olun bu dar alanın içine girmeye çalışmayın çünkü sizin fanusunuzla onunki çok yaklaşınca çarpışır ve hoş olmayan bir ses çıkar’diyor. Bence bu sözler çok doğru. Üzüntüsünü veya bir problemini kendisi paylaşmak istemedikçe bu insanları çok sıkıştırmamalıyız yoksa büyük bir tepki alırız onlardan ve ilişkilerimiz kopar. Yardım etmek yerine zarar vermiş oluruz.

Diğer bir nokta da insanları iyi tanımak ve onları olduğu gibi kabul etmektir. Ayaklarımız frende olmak şartı ile nerede duracağımızı bilerek ilişkimize devam etmektir. Bazen de insanların her yaptığını görmemek gerekir. Sonuçta hiçbirimiz mükemmel değiliz ve hatalar yapabiliriz. Beklenmeyen bir hareketle karşılaştığımızda empati yaparak o insanın duygu ve düşüncelerini biraz da olsa anlayabiliriz. Affetmek büyük bir erdemdir ancak suiistimal edilmedikçe. Diğer bir nokta da kibar davranışlarımız ve güler yüzümüzle sevgi ve saygı uyandırmak. Güler yüzle selamlaştığımız bir insanla, çok anlaşmasak hatta hiç tanımasak da ilişkilerimiz düzgün olur.

Bir gün bir taksiyi durdurup, geldiği yönün tam aksine gitmek istediğimi, bunun mümkün olup olmayacağını güler bir yüzle sordum. Adamcağız yüzüme baktı ve ‘Atla abla! Seni götüreceğim.’ dedi. Arabaya bindikten sonra da ‘Seni bir tek bu güler yüzün için aldım, çoğu kişi arabaya binip, iniyor tek kelime konuşmuyor; hatta selamlaşmıyor ’dedi. Görüyorsunuz hiç tanımadığım bu insanla bile bir tek güler yüz göstererek düzgün bir iletişim kurdum. Bazen de iyi bir dinleyici olmak gerekiyor. Bazı insanlar hep kendileri konuşur, karşılarındakini dinlemezler. Oysaki problemi olan bir insan derdini anlatmak ,rahatlamak ve karşısındaki insanın öğütlerini almak ister.Onun için sabırla insanları ve de özellikle küçük çocukları dinlemeliyiz. O zaman bu kişiler kendilerine değer verildiklerini görünce mutlu olur ve kendilerine güvenleri, size de saygıları artar; iyi bir dostluk kurarsınız onlarla. Herkeste bir gruba ait olma psikolojisi vardır ve bu normal bir ihtiyaçtır. Yanlız grup üyeleri ile sevgi ve saygıya dayalı, uzun ömürlü ilişkiler kurmak zorundayız.

Umarım hepimizin kurduğu ilişkiler başarılı olur. Sevgi ve saygılarımla!

Suna GÜLGÜDEN 

29.11.2020

4 Yorum

Ayla

Ayla

28 Kasim 2020
Sevgi,saygı ve anlayış karşılıklı olduğu zaman tadından yenmiyor valla.
Nilgün tezer

Nilgün tezer

28 Kasim 2020
Suna hn. Tespitlerinize aynen katıliyorum! Tüm yazılarınızı keyifle okuyorum, kaleminize sağlık.
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

29 Kasim 2020
Suna hanım sizi aklıma her getirdiğimde gülen yüzünüz önüme geliyor Gülmek ve gülebilmek bence bir sanat ve siz bunu çok iyi beceriyorsunuz ömür boyu gülmenizi dilerim
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

07 Aralik 2020
Suna hanımcım ne güzel bir konu, kaleminize sağlık. En çok üzüldüğüm konu da sizin de değindiğiniz gibi; aynı sitede bulunduğumuz kişilerin bile bir selamı çok görmeleri. Maalesef bu insan kitlesi de çoğalmaya başladı.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri