ÖZEL SEKTÖR
Bütün özel kurum ve işletmelerde sözleşmeli çalışılır. Eskiden bir senelik sözleşme yapılıyordu ama şimdilerde 2-3 hatta beş senelik sözleşmeler yapılıyor. Sözleşme bittiği zaman iş verimine ve davranışlarınıza bakılarak ya yeniden sizinle anlaşılır ve devam edersiniz ya da kibarca kurumdan uzaklaştırılırsınız. Onun için özel sektörde çalışmak hep streslidir. Özel sektörde çalışmak bıçak sırtında yürümeye benzer. Önüne, arkana,sağına, soluna her zaman dikkat etmeli ve kimseye güvenmemelisiniz.
Bütün gününü,hatta emekli olana kadar bütün hayatını evden çok iş yerinde geçiriyor ve hatta günümüzün şartlarında evi uyumadan uyumaya kullanıyorsunuz.Ne yazık ki çoğu iş yeri çalışanları 6. günde de çağırıyor işe.Yani artık yaşamak için mi çalışıyoruz yoksa çalışmak için mi yaşıyoruz belli değil.
Demin iş yerinde kimseye güvenmemeliyiz dedim, çünkü size en iyi davranan birisi bile iş hayatında kendi menfaatleri için sizin kuyunuzu kazabiliyor.
Peki nasıl davranmalıyız? Bazen yakın,bazen uzak…..Profesyonel bir ortamda pek duygulara yer yok.İş kapısından içeri girer girmez maskelerimizi takıyoruz.Sadece orada yapılması gereken ve bizden istenen işleri yapıyoruz.Yerine göre güler yüzlü ama ciddi olmamız bekleniyor.Böyle buz suratlı insanlarla yıllarca çalıştım.Özellikle yöneticiler çalışanlara böyle davranıyorlar.Çünkü mesafeli olmayı tercih ediyorlar.Belki onlar da haklı.Çünkü bizim bilmediğimiz finansal ve kurumsal sorunlarla uğraşıyorlar ve bir hata olduğu zaman bu direkt kendilerinden soruluyor.Yukarı makamlarda olan insanlar yalnızdır ve büyük bedel öderler.
İş hayatı çalışanları robotlaştırıyor. Duygularını sürekli hapis halinde tutan bir birey bir müddet sonra mutsuzluğa kapılabiliyor.
Bir yönetici olmak kolay değildir. İyi bir yöneticinin kendisine bağlı olduğu çalışanlarının karakterlerini, aile hayatlarını ve yeteneklerini çok iyi bilmesi gerekir. Lider ruhlu,pratik zekalı,sonuç odaklı,çözümcü ve iyi bir gözlemci olması gerekir.
Kendimden bir örnek vermek istiyorum. Bir gün okula müfettiş gelmişti.Ben de benim sınıfıma gireceği anı bekliyordum.2-3 gün geçti ama bir türlü gelmedi.Aslında ruhen ben rahattım ama vücudum rahat değilmiş ki dudağımda kocaman bir uçuk çıktı.Ben bahçede nöbet tutarken okulun müdire hanımı da kapıdan etrafı gözetliyordu.Sonra birden bana baktı baktı ve yanıma gelerek,”Suna hanım merak etmeyin,yarın müfettiş bey sizin sınıfa girecek!” dedi.Dudağımdaki uçuğu görmüş.İşte gerçek yönetici.
İyi bir çalışan da olmak kolay değildir. Çalışanın dürüst,çalışkan;elini taşın altına koyan,yeni bilgilere açık;sürekli öğrenen ve uygulayan,a,b,c,planlarını sürekli gündemde tutan,yaptığı işi seven,kurumuna bağlı bir insan olması gerekir.Daha yüksek maaş veren bir teklifle karşılaştığı zaman hemen bunu değerlendirmeye çalışmamalı,ekmek yediği kuruma vefa göstermelidir.
“IQuotient” ve “EQuotient” yani zeka katsayısı ve duygusal zeka; İkisi de önemlidir iş hayatında .Aldığımız diplomalar ve yeteneklerimiz dışında,duygusal zekamız da dikkate alınmalıdır.Bizler duygularımızla yaratılmışız.Aynı yöneticim eşim ameliyat olduğu zaman,ben tam hastanede iken beni aramış ve bir şeye ihtiyacım olup,olmadığını sormuştu ve kurum olarak arkamızda olduğunu söylemişti.Ben o kadar mutlu olmuştum ki…Kendimi yalnız hissettiğim bir anda yalnız olmadığımı gördüm ve çalıştığım kuruma daha çok bağlandım.Sonra aynı yönetici eve geçmiş olsun dilekleri ile kocaman bir çiçek göndermişti.İşte bu haraket kurumun çalışanına saygısıdır.Çalışan bunu unutmaz ve daha verimli çalışır,kuruma faydalı olur.
Özel sektörde insanların genelde sıfır hatayla çalışması beklenir. Hep başarılı olan bir çalışan bir gün sadece bir hata yaptığı zaman bile kara listeye alınabilir. Aslında bu insanın bir derdi mi var , o yüzden mi bu hatayı yaptı diye düşünülerek bunun araştırılması gerekir. İşte iyi kurumlarda böyle zamanlarda böyle kişilere rehberlik ediyorlar. Böylece kişi rahatlıyor ve verimli günlerine geri dönüyor.
Bir de özel sektörde çalışanlar bazen günümüzün en büyük problemlerinden biri olan “mobbing’e” maruz kalıyorlar.
Bu çalışanların iş yerlerinde göğüslemek zorunda oldukları psikolojik taciz ve yıldırmadır. Sizi itibarsızlaştırırlar ya da kaldıramayacağın kadar yük yüklerler. Karşıdan sana doğru yürür, sana bakar ama selam vermez. Bütün görevlerini yerine getirirsin ama görmemezlikten gelir.Senin kendine olan güvenini azaltmaya yönelik,psikolojik bir saldırıdır bu.
Diğer bir sorun da özel sektörde çalışanların özel hayatlarını yaşamak için çok kısıtlı bir sürelerinin olması ve istediklerini yapamamalarıdır. Ülkemizdeki yabancı şirketlerde çalışanlar bu konuda daha şanslılar. Sosyal faaliyetlerini yapabiliyor, haftanın bir gününde serbest kıyafetle gidebiliyor ya da Cuma günleri daha erken bir saatte işten çıkabiliyorlar. Bu onlara psikolojik bir ferahlık sağlıyor.
Bir de hava alanları gibi vardiyalı çalışan kurumlar var. Bir müddet gündüz ,bir müddet gece ya da günün değişik saatlerinde çalışıyorlar.Belki bu sistem de iyi çünkü kişiler gündüz boş saatlerinde çocukları,arkadaşları ve aileleriyle vakit geçirebilirler.
Bizim ülkemizdeki çalışma yerlerinin en büyük sorunlarından bir diğeri de iki kişinin yapacağı işin tek kişi tarafından yapılmasıdır ve tek kişilik maaş ödenmesidir. Bu çalışanın canını sıkar.
Sözün kısası özel sektörde çalışmak artık bayağı zorlaştı.
Allah herkesin yardımcısı olsun.
Suna GÜLGÜDEN
25.06.2020
Yazarın Diğer Makaleleri
- 04 Haziran 2023 MERDİVEN
- 19 Mayis 2023 HER ŞARTTA YİNE DE
- 09 Mayis 2023 BEKLEMEK (ŞİİR)
- 11 Nisan 2023 HUZUR
- 22 Mart 2023 GÜN VE GECE
- 07 Mart 2023 BÜTÜNÜZ(ŞİİR)
- 23 Subat 2023 KABUS GİBİ
- 03 Subat 2023 Sessiz Çığlık(ŞİİR)
- 21 Ocak 2023 YÜCE VARLIKLARIZ! (ŞİİR)
- 08 Ocak 2023 KENDİME (ŞİİR)
- 28 Aralik 2022 SEVİYORUM(ŞİİR)
- 16 Aralik 2022 BİR GÜN DAHA (ŞİİR)
- 29 Kasim 2022 MUCİZELER
- 07 Kasim 2022 HAYAT (ŞİİR)
- 28 Ekim 2022 AYRILIK
- 20 Ekim 2022 SIĞINDIM (Şiir)
- 28 Eylul 2022 PROFESYONELLİK
- 13 Eylul 2022 EVET,SİZ (ŞİİR)
- 03 Eylul 2022 AKŞAM SEVİNCİ (ŞİİR)
- 14 Agustos 2022 SEVGİ(ŞİİR)
- 04 Agustos 2022 MİNNET(ŞİİR)
- 15 Temmuz 2022 ÖZÜM (ŞİİR)
- 04 Temmuz 2022 PEMBE DUYGULAR (ŞİİR)
- 23 Haziran 2022 HİÇLİK
- 31 Mayis 2022 YAZ (ŞİİR)
- 24 Mayis 2022 GECELER (ŞİİR)
- 07 Mayis 2022 ANNELİK (ŞİİR)
- 29 Nisan 2022 YUVA (ŞİİR)
- 17 Nisan 2022 EMEK
- 05 Nisan 2022 BAHAR (ŞİİR)
- 23 Mart 2022 KARMAKARIŞIK (ŞİİR)
- 07 Mart 2022 HAYALLERİMİZ
- 16 Subat 2022 HOŞ SEDA ( ŞİİR )
- 21 Ocak 2022 YALNIZLIK (Şiir)
- 06 Ocak 2022 KEŞKE
- 29 Aralik 2021 PIRILTILAR (ŞİİR)
- 20 Aralik 2021 İstanbul'da akşam üzeri
- 07 Aralik 2021 YAĞMUR (Şiir)
- 22 Kasim 2021 SINIFLAR
- 08 Kasim 2021 Çeşit çeşit
- 26 Ekim 2021 ANLADIM Kİ
- 11 Ekim 2021 Ö.K.K.K
- 27 Eylul 2021 ACABA NEDEN (ŞİİR)
- 12 Eylul 2021 FARKLILIK
- 04 Eylul 2021 EN BÜYÜK HEDİYE
- 16 Haziran 2021 DİKKAT DİKKAT
- 03 Haziran 2021 ASLA VAZGEÇME
- 20 Mayis 2021 DOĞRU SÖZE NE DENİR
- 10 Mayis 2021 ANNEM
- 29 Nisan 2021 SYMI (SİMİ) ve KOS ADALARI
- 13 Nisan 2021 DAVETSİZ MİSAFİRLER
- 01 Nisan 2021 DRAGOS MUSİKİ CEMİYETİ
- 26 Mart 2021 ONLAR YAŞARKEN DE ÖLÜLER!
- 17 Mart 2021 FARKLI DÜNYALAR
- 08 Mart 2021 BEN HEP BÖYLEYDİM, SONRADAN DEĞİŞMEDİM!
- 27 Subat 2021 YAŞAMA SEVİNCİ
- 17 Subat 2021 BİR ANDA
- 30 Ocak 2021 15 GÜN ARA TATİL
- 16 Ocak 2021 DUYGULARIMIZ
- 08 Ocak 2021 GÖNÜL TEYZEM
- 30 Aralik 2020 YENİ YIL
- 25 Aralik 2020 KÜÇÜK MUTLULUKLAR
- 12 Aralik 2020 YETENEKLERİMİz
- 06 Aralik 2020 KOSOVA KONSER ANILARIMDAN
- 28 Kasim 2020 İNSANLARI iDARE ETME SANATI
- 12 Kasim 2020 MONAKO SEYAHATİMDEN ANILAR
- 25 Ekim 2020 CANNES
- 02 Ekim 2020 İTALYA GEZİMDEN NOTLAR ( Roma Venedik Floransa )
- 19 Eylul 2020 FOLKLOR
- 10 Eylul 2020 MEZUNİYET GÜNLERİ
- 23 Agustos 2020 İSTANBUL'DAN LONDRA'YA
- 06 Agustos 2020 EVLİLİK GEMİSİ
- 18 Temmuz 2020 HAYATIMIZDAKİ ROLLER
- 08 Temmuz 2020 KENDİMİZİ GÜNCELLEMEK
- 25 Haziran 2020 ÖZEL SEKTÖR
- 16 Haziran 2020 DOĞUM GÜNLERİ
- 28 Mayis 2020 ANNEANNEMİN ANISINA…….
- 18 Mayis 2020 MÜZİKSİZ BİR DÜNYA DÜŞÜNEMİYORUM
- 15 Mayis 2020 BEN SUNA GÜLGÜDEN
6 Yorum
Tuğba Aydın
26 Haziran 2020Nilgün tezer
26 Haziran 2020ERTUĞRUL ÖZBAĞ
26 Haziran 2020Halit Çalışkan
26 Haziran 2020Ceyda Çiltaş
30 Haziran 2020Ayla
03 Temmuz 2020