KENDİMİZİ GÜNCELLEMEK

KENDİMİZİ GÜNCELLEMEK

Hayat hiç durmadan akıyor ve sürekli değişiyor. Onun için yaşam koçları hiçbir şeyi çok dert etmeyin çünkü bu zamanla değişecek ve bitecek diyor. Mağara devrinden bugünlere,  uzay çağına geldik. Kimin aklına gelirdi Ay’a, Mars’a gideceğimiz? Her şey ama her şey değişti, değişiyor ve değişecek. Örnek 1800’li yıllarla şimdinin yaşam şekli aynı mı? Eskiden bir yere at sırtında, posta arabaları, deve hatta balonla giderken - 80 Günde Devri Alem kitabında olduğu gibi-şimdi kısa sürede şeytan icadı olan uçak, roket, elektrikli ve benzinli arabalar, hızlı trenlerle gidiyoruz. Çok yakında uçan arabalarla gideceğiz. Hatta önümüzdeki sene uzay taksileri ile uzaya seyahatler başlıyacakmış. Taş devrindeki Betty, Wilma kıyafetlerinden bugünün renkli, yaratıcı, çarpıcı kıyafetlerine geldik. Güvercinlerle haberleşirken, Graham Bell telefonu buldu. Siyah çevirmeli telefonlardan bugün kullandığımız cep telefonlarına geldik. Dünyanın her yeri ile kolaycacık telefonunuzun what’s app’inden ya da video kamerasından konuşuyor, haberleşiyorsunuz. 1971-72 yıllarındaki siyah beyaz televizyonlar şimdiki renkli, çok kanallı uzaktan kumanda ya da sadece el hareketi ile çalışan televizyonlara dönüştü. Derelerde ya da leğenlerde yıkanan çamaşırlar şimdi otomatik çamaşır makinaları, bulaşıklar otomatik bulaşık makinaları ile yıkanıyor. Bu gelişmeler iyi mi yoksa kötü mü? Tabii ki  iyi. Bazı insanlar çok geleneksel oluyorlar ve alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyorlar. Bazı insanlar da modern hayatı ve yenilikleri tercih ediyorlar. Hoş böyle medenileşirken doğal ve eski metotları da bazı durumlarda kullanmak iyi, tabii! Özellikle yiyecek sektöründe fast food’un, donmuş yiyeceklerin, kola ve asitli içeceklerin zararlı olduğu ortaya çıktı. Bunun yerine evde yapılmış yoğurt ve turşular ve ev yemekleri daha makbul ve sağlıklı. Ama bazı uygulanan yeni teknik ve metotlar rağbet gördü. Artık ak akçeler yerine kağıt para ve en son olarak da kredi kartları kullanılıyor. Bankamatiklerden hızlı bir şekilde para yatırılıp, çekiliyor. Bunlar hep hayatımızı kolaylaştıran yenilikler. Çocuklar ve gençler kendilerini daha çabuk güncelliyorlar. Cep telefonu, tablet ya da bilgisayarı yetişkinlere göre daha çabuk öğreniyor ve gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Bu  konuda en çok zorlanan orta ve ileri yaşlı kuşak. Bilgisayarı ve cep telefonunu kullanmaya çekinen veya öğrenmek istemeyen büyüklerimiz var. Kendimizi içinde bulunduğumuz şartlara göre sürekli güncellemeli ve öğrenmeye devam etmeliyiz. Aksi taktirde başkalarına muhtaç oluruz. Mesela bankamatikten ya da internetten para yatırmayı bilmiyorsak, başkalarından rica etmek zorunda kalacağız. Bu da her zaman kolay olmuyor. İleri yaşlı kesim kendini günceller, facebook, instagram gibi sosyal medya araçlarını kullanmayı öğrenirse, hem güzel zaman geçirmiş hem de sosyalleşmiş olacaklar. Böylece can sıkıntıları sona erecek. Eğer bunları yapmazlarsa zamanla yalnızlaşabilirler ve yaşama sevinçleri azalabilir. Oysa bilgisayar ve tabletlerin klavyelerini kullanarak mail atabilir, yazılarını yazabilirler ve oyalanmış olurlar. Üretici durumda olan insanların daha enerjik ve sevgi dolu olduğu gözlemlenmiştir. Diğer bir nokta da belki ileride hiç para ya da kart kullanılmayacaktır. İnsanlar artık her işlerini hızlı yapıp, zamandan kazanmak ve özel hayatlarına zaman ayırmak istiyorlar. Zaten bilgisayar müthiş bir hazine ve bu devirde bunu kullanmamayı öğrenmek imkansız.

Bugün en küçük köylerde bile cep telefonları kullanılıyor. İşin ilginç yanı biz Türkler teknolojiyi ve teknolojiye para ayırmayı seviyoruz. Eskiden Anadolu’da köylerde kitap, öğretmen yokken buradaki insanlar altı ay kar kış yüzünden diğer şehirlere gidemiyor,  burada hapis oluyorlardı. Şimdi de oralarda az çok iklim değişmedi ama bir ya da iki cep telefonu olsa bile Google’dan istedikleri bilgileri öğreniyorlar,haberleri takip ediyorlar,e-kitapları okuyabiliyorlar. Bana göre Anadolu’nun kalkınması öğretmen olmayan yerlerde telefon ve tabletlerle olacak ve oluyor. Kendimizi güncellemek ve sürekli öğrenmek durumundayız. Eskiden getir.com gibi bir sistem yoktu ve eve yiyecek sipariş edilemiyordu. Bu sene anneler gününde dışarı çıkamadığımız halde annelerimize bigisayardaki çiçek sepeti programı ile çiçek gönderebildik. Bu işleri yapabilmek için elbette araştırmamız, öğrenmemiz gerekiyor. Şirketler değişik bilgisayar programları kullanıyor ve çalışanından bunları bilmesini bekliyor. Kendini güncellemeyen, geliştirmeyen buralarda kısa sürede başarısız olacaktır. Şimdilerde okullarda smartboard (akıllı tahtalar)kullanılıyor. Bunları öğretmenlerin kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. İspirtolu teksir makinalarından bugünkü modern printer lara geldik. Her şey o kadar çabuk değişiyor ki… Şimdi Ağaoğlu tarafından yapılan akıllı evlerde elektronik bir sistem var. Bu sistemi bilip, öğreneceğiz ki, fırsatlarından yararlanacağız. Eskiden klasik mektuplar yazılırken şimdi her şey mail olarak kısa zamanda gönderiliyor. Doğum günleri ve bunun gibi özel günler video kameralar ve konferanslarla kutlanabiliyor. Bu sene biz de zoom kullanmayı öğrendik, güzel işler yaptık ve yapıyoruz. Bugün ilkokul çocukları zoom ile konuşurken, biz ancak bu yaşta bunu yapabiliyoruz. Düşünün z kuşağı bizim yaşlarımıza geldiğinde neler yapacaklar. Bugünlerde yurt dışında kartsız ya da parasız yapılan sanal marketler açılıyor. İçeri girerken o marketin barkotunu okutup, alışverişinizi bitirip, oyalanmadan dışarı çıkıyorsunuz. Aldığınız ürünler kameralarla tespit ediliyor ve tutarı kredi kartınıza aktarılıyor. Sanırım bu marketler gittikçe yayılacak. İyi ve güzel olan bütün yeniliklere hemen adapte oluyoruz, değil mi? Kısaca öğrenmeye ve kendimizi yenilemeye hayat boyu devam etmeliyiz. Bu yeni bir hobi edinmek, yeni bir yemek tarifi öğrenmek, yeni bir kitap okumak şeklinde de olabilir. Bu yenilenme, kesinlikle bizi daha mutlu edecek ve yaşam sevincimizi attıracaktır.

Suna GÜLGÜDEN

08.07.2020

5 Yorum

Sonay Ovissi

Sonay Ovissi

09 Temmuz 2020
Suna hanimcim Degindiginiz konu hepimizin icinde bulundugu yasamayi hizlandirip zamandan kazandigimiz guncenlenme (up date) olayi super bir mucize durumdur.Ve bizlerin ne kadar sansli oldugumuzu anlamak hic zor degil ama ben rahmetli annemin bazi durumlarda kullandigi (biz erken dunyaya gelmisiz) lafini her zaman hatirlarken onlarin ne kadar zorluk icinde yasadiklarini hep hatirlarim. Emeginize saglik An’da ve sevgiyle kalin Tesekkurler
Nilgün tezer

Nilgün tezer

09 Temmuz 2020
Suna hn. Sizinle aynı fikirdeyim. Annemin bir sözü vardırki benim de hayat felsefemdir; 'hayatta herzaman öğrenilecek birşeyler vardır ' Annem 75 yaşında ve hala surekli yeni tarifler dener:)
Aysel Taştanoğl

Aysel Taştanoğl

09 Temmuz 2020
Sevgili Suna Hanım güzel bir konuya değinmişsiniz. Çok hızlı gelişen teknolojik gelişmeler benim hiç ilgi alanım değil. Böyle olunca da elbette zorluklar yaşanıyor. Bu yazı da bana ışık olsun. Görev gibi düşünüp daha fazla zaman ayırmalıyım. Ve bu da sizin sayenizde olsun. Sevgiler
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

09 Temmuz 2020
Canım arkadaşlarım güzel sözleriniz için teşekkürler!! Öğrenmek insana en çok mutluluk veren şey!! Öğrenelim ve daha mutlu olalım! SİZİ SEVİYORUM!!
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

20 Temmuz 2020
Suna hanım gerçekten de kendimizi güncellemekle hayatımız kolaylaşıyor 40 yaşından sonra bigisayar kullanmayı öğrenmek başlangıçta zor olsa da sonra alışılıyor güncellemeye ömür bitene kadar devam edeceğiz

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri