YETENEKLERİMİz

SUNA S. GÜLGÜDEN...

YETENEKLERİMİz

12 Aralik 2020

İnsan yapısı ne muhteşem, ne komplike bir sistemden oluşuyor, değil mi? Doktorlar ve bilim adamları her gün yeni bir özelliğimizi daha buluyorlar ve şaşıp şaşıp kalıyoruz bu eşsiz yaradılış karşısında. Her insan çok değerli. Hepimizin genlerinde bizi biz yapan özelliklerimiz var.

Dış görünüşümüzden, yeteneklerimize, karakterlerimize kadar farklıyız. Halk arasında bu özelliklerimiz yedi göbekten gelebiliyor diyorlar. En yakınımdan bir örnek vereceğim. Mesela ablamın eşi Nezih Deniz, annesi ve babası kumral ve kahverengi gözlü olmalarına rağmen, kıpkızıl saçlı ve mavi gözlü bir insan olarak doğmuş. Araştırdıklarında babasının dedesinin böyle olduğunu bulmuşlar. Bu sadece dış görünüş! Ya yeteneklerimiz, ya karakterlerimiz. Sadece 23 anneden 23 babadan aldığımız kromozomlarla şekillenmiyoruz. Aileden gelen genetik faktörler de çok önemli.

Ben yetenekler üzerinde durmak istiyorum. İnsan başarısında bence yetenekler çok önemli. Etrafımızdaki insanlara baktığımız da birçok insan bu yeteneklerine göre meslek sahibi oluyorlar. Bu yeteneklerimiz doğuştan bizde mevcut. Zamanla okullarda kendimizi tanıyıp, hangi konularda daha yetenekli olduğumuzu keşfediyoruz. (Visual Intelligence) Görsel zeka, Auditory Intelligence (İşitsel Zeka) ve Multiple Intelligence (Çoklu zeka) dan hangisi ya da hangilerine sahipsek o konudaki yeteneklerimizi kullanıyoruz. Görsel zekaya sahip insanlar gördüklerini kolay kolay unutmazlar, etraflarına dikkatlice bakıp, gözlem yaparlar. İşitsel zekası olan insanlar sesleri duyarak çok kolay öğrenirler müzik ve ritim onların hayatında ön plandadır. Bazı insanlarda da çoklu zeka vardır. Bu grup insanı çok şanslıdır. Hem edebiyatta, hem matematikte, hem müzik, hem resimde iyi olan insanlar var. Eşsiz bir mirasa sahipler. Bu insanlar meslek seçmekte zorlanabilirler. Genelde sayısal derslerde iyi olan bu insanlar ekonomist, doktor ya da, mühendis oluyorlar. Çünkü sayılarla uğraşmak ve komplike olayları çözmek, üretmek onlara keyif veriyor. Ve bu işleri yaparken çok zorlanmıyorlar çünkü genleri bunu onlara rahatlıkla yaptırıyor. Sözel bölümcüler de edebiyat, tarih, sanat alanında ilerliyorlar. Onlar da keyif alıyorlar yaptıkları işten çünkü onlara da genleri bunları yapmalarını öğütlüyor. Bir ressam doğuştan gelen özellikleri ile harika eserler ve çalışmalar yapıyor. Tabii ki alınan eğitim de çok önemli. Bir müzisyen yine doğuştan gelen özellikleri ile notalara, enstrümanlara yöneliyor. Sanatçı insanlar daha duygulu, yaratıcı, hayal güçleri geniş insanlar. Roman yazarları da bu özelliklerini kullanıyorlar. Sözün kısası kendimizi tanımak ve hayatımızı ona göre şekillendirmemiz gerekiyor. Komedyenlere hep hayran olmuşumdur.

Onları izlerken taa küçüklüklerini hayal edip, o zaman da çok komik olduklarını düşünüyorum. Hatta bebekken bile…Çünkü bu konuda özel genler taşıyorlar. Sahnedeki bütün komedi tiyatro sanatçılarına baktığım zaman hepsi ayrı komik ve ayrı muhteşem yeteneklere sahipler. Çok değerliler. Yani para o kadar da önemli değil bu güzelliklerin yanında bana göre; insanın kendi içindeki zenginliğin yanında….Bu kadar insanı güldürebilmek, onlara mutluluk vermek çok büyük bir hüner. Aynı şekilde ses sanatçıları….Onlar da gırtlaklarında, ses telleri ve seslerinde büyük bir hazine taşıyorlar. Sarah Brightman’ın Ülker Arenada’ki konserinden çıktığımda, ruhum neşeyle dansediyordu ve gece karanlığında yıldızları daha bir parlak, dünyayı daha bir güzel görüyordum. Sarah’nın muhteşem sesi beni benden aldı, uzak diyarlara götürdü. Böyle bir zenginlik para ile ölçülemez. Kendisi zaten her şeye değer. Bütün klasik müzik dehaları da öyle. Ne eşsiz yeteneklerle gelmişler dünyaya.

Ne harika besteler yapmışlar ve yapıyorlar, ne konserler veriyorlar. Bu güzelliklere bakınca dünya her şeye rağmen yaşanmaya değer diyorsunuz.

Bizler de değerli Taştanoğlu çiftinin kurduğu bu cemiyette önemli bir misyon taşıyoruz ve gerçekleştiriyoruz. Değişik kültürlerden okuduğumuz şarkılarla insanların duygularına, düşünce ve hislerine elçi oluyoruz. Bizler de bu dünyanın ve yaşamanın değerli olduğunu etrafımıza ve değişik kültürlere sesimizle, neşemizle, enerjimizle, şarkılarımızla anlatıyoruz. İnşallah Serdar ve Aysel hocamızın başkanlığında bu özel görevi yapmaya devam edeceğiz! Ayrıca sizlere bir şey daha söyleme mutluluğunu duyuyorum. Serdar hocamızın bizi yazı yazmak konusunda heveslendirmesi, bizim bu konudaki yeteneğimizi de geliştirmemizi sağlıyor. Bu yüzden Serdar Taştanoğlu’na bir kere daha teşekkür ediyorum. SEVGİLER, SAYGILAR!

Suna GÜLGÜDEN

12.12.2020

6 Yorum

Halit Çalışkan

13 Aralik 2020

Suna hanım harika bir yazı yazmışsınız tebrikler Serdar hocamızın katkılarına ben de teşekkür ederim yazma konusuna gelince o iş bana zor geliyor okumak daha kolay yazabilenlere başarılar dilerim

Mürüvvet Kataca

13 Aralik 2020

Suna hamımcoüım gözlemlerinizle yazdıklarınız çok güzel herşeyi çok iyi yorumlamışsınız teşeklürşer

Ayşegül Açıkell

13 Aralik 2020

Çok haklısınız. Ebeveynler çocuklarının sınavlarda aldıkları dereceler kadar çocuğun hangi spor ya da sanat dalına ilgisi var üzerine düşseler çok daha kendinle barışık genç ortaya çıkacak. Kaleminize sağlık...

Aysel Taştanoğl

13 Aralik 2020

Sevgili arkadaşım yine çok güzel bir yazı çıkmış ortaya. Yürekten kutluyor, sizde de birden fazla yeteneğin birarada olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Sevgiler

Tanju Çığranış

13 Aralik 2020

Doğuştan gelen yetenekler küçuk yaşlarda doğru mecralarca yõnlendiriirse O kişinin õnü açılmış oluyor. Kendimden õrnek vermek istiyorum. Ses yeteneğim çocuklukta keşfedildi ama Atıl kaldı. Ta ki 40 lı yaşlarımda Tur şirketlerinin düzenlediği günübirlik gezilerde tur rehberinin " aranızda sesi güzel olup şarkı sõylemek isteyen varmı " anonsundan sonra Mikrofon başına geçip kendi sesimi keşfetmem ve beni dinleyen otobüsteki tur yolcularının sesimi çok beğenmeleri ve daha sonraki gezilerde de bu durumun D3vam etmesi ve teşfik etmeleri ile Türk Sanat Müziği korolarına başladım. 12 yıl oldu.