15 GÜN ARA TATİL

15 gün ara tatil yani bir sene içindeki iki dönem arasındaki bu tatil öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin dinlenmesi için düzenlenmiştir. Bu tatil salgın başladığından beri pek eski tatiller tadında geçmiyor. Eskiden, her gün okula gitmesi beklenen ve devam eden öğrencilerin iple çektiği bir tatildi.                                                  

Gelelimmm önce bizim geçirdiğimiz tatillereee! Bizler ortaokul sıralarındayken bu iki hafta tatili sinema ve tiyatroya giderek ya da arkadaşlarımızla buluşarak geçirirdik. Şaşkınbakkal ’da Atlantik ve Kızıltoprak’ta Kent sinemaları bizim en çok gittiğimiz sinemalardandı. O dönemde Sadri Alışık-Çolpan İlhan, Hülya Koçyiğit  – Ediz Hun, Cüneyt Arkın - Filiz Akın Filmleri ile Kartal Tibet’in –Tarkan filmleri çok meşhurdu. Filmler arasında aldığımız gofret ve gazozları hiç kaçırmazdık. Gülerek girdiğimiz sinemalardan, gözlerimiz kızarmış ve ağlamış olarak çıkardık çünkü filmlerin konuları çok duygusaldı. Büyüdüğümüz zaman da babam ile yakın şehir ziyaretleri yapardık. Örneğin, Bursa - Uludağ ya da kaplıcalar gidilecek güzel seçeneklerdendi. Bizim öğrenciliğimiz zamanında tatile girmeden hemen önceki Cuma yani karne aldığımız gün çok heyecanlı geçerdi. Çünkü o zamanlar alınan notlar çok değerliydi. Dolayısıyla alacağımız teşekkür ya da takdirnameler çok kıymetli idi. Acaba teşekkür mü yoksa takdir mi alacağız diye sürekli not hesaplardık.                                      

Benim çocuklarım için de karne almak hep çok önemli olmuştur. Çünkü bizim ailede eğitime hep çok önem verilmiştir.                

Alınan karneler evin en güzel yerine konulurdu. Çünkü eve iyi bir karne getirmek her şeyden önemli idi. Ben bir öğretmen olduğum için, ben de bu tatili dört gözle bekler ve 2 hafta boyunca çocuklarımla birlikte güzel vakit geçirmek ve onlarla evde birlikte olmak isterdim.(Çalışan anne psikolojisi) Çocuklarım ve onların kuzenleri ile birlikte ya bir film ya da bir tiyatro oyunu izlemeye giderdik.                                                               Biz beş kardeşiz ve bizim en mutlu olduğumuz zamanlar çocuklarımızı alıp, annemizin evine gittiğimiz zamanlardır. Ablam, ben ve çocuklarımız diğer kız kardeşlerimiz, anneannem ve annemi ziyaret eder, çaylarımızı içer ve sonra akşam evlerimize dönerdik.                                        

 Şimdi de torunlarım 15 gün ara tatile girdikleri zaman Ankara ve Çekmeköy, İstanbul’dan bize gelip,10 günü bizimle birlikte geçiriyorlar. Çünkü karşılıklı özlüyoruz birbirimizi. Bu günler bizlerin en mutlu olduğu günler. Hem çocuklar birbirleriyle yakınlaşıp daha iyi tanıyorlar birbirlerini hem de biz onlara sevdikleri yemekleri yapıp, onları mutlu ediyoruz.       Salgın öncesi Türkan Saylan’ın çocuklar için düzenledikleri film ve tiyatro oyunlarını hiç kaçırmazdık. Çıkışta yüz boyalarını yaptırıp, eve dönüyorduk.

Çocuklar renkleri ve balonları çok seviyorlar.                                               

Bu sene her ne kadar bir araya gelmemiz sakıncalı olsa da yine de maske ve mesafelerimizle bir araya gelmeyi planlıyoruz.Bizler de onların karnelerini görmek istiyoruz.Bu devirde küçük büyük herkesin kendine göre bir rutini var.Onun için görüşülmesi en uygun zaman bu dönem…Sonra herkes tekrar kendi düzenine dönecek.Taaa ki yaz tatiline kadar….             

Bu arada İzmir’de oturan kız kardeşim Leyla ve yeğenlerimizi de 15 gün tatilde görmek fırsatını buluyoruz çünkü 4 kız kardeş de öğretmeniz. Bazı öğrencilere göre bu durum sıkıcı olabilir yani öğretmenlerden çekindikleri için… Ama biz dördümüz de öğretmen olduğumuz için mutluyuz çünkü konuşma konularımız ve tatillerimiz ortak ve çok neşeli geçiyor.                                                                      

 Ben bütün öğrencilere ve büyüklere her şeye rağmen geçirecekleri sevgi dolu, çok güzel bir tatil diliyorum…                                                    

 SEVGİLER, SAYGILAR                                                   

Suna GÜLGÜDEN 

30.01.2021                                     

4 Yorum

Halit Çalışkanı

Halit Çalışkanı

05 Subat 2021
Suna hocam bu pandemi günlerinde sömestir tatili tam istediğimiz gibi geçmiyor ama şu corona belasından kurtulabilirsek gelecekte torunlarımızla inşallaah iyi günler görürüz
Ümran özbey

Ümran özbey

08 Subat 2021
Suna hanım bizim nesilin egitimi, karne değeri şu zamankinden çok farklıydı. Şimdiki gençlerin zamanı kullanma teknik ile dijitalleşti. Tatil olunca sınıfın nerdeyse tamamı Maltepe Çeliktaş sinemasında buluşurduk. Daima faaliyet arardık. Folklor, mandolin , dil kursları arasında zamanı kullanırdık. Tabiiki şimdiki nesilin ilgi alanları değişecek. Yeterki eğitimde, aile bağlarında, toplum saygısında ilerleyelim değişmeyelim.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

08 Subat 2021
Biran önce bu salgın biter de çocuklarımız da güzel tatillerine kavuşurlar Suna hanımcım. Kaleminize sağlık, sevgiler.
Ayla

Ayla

10 Subat 2021
Benim için sömestre demek Ankara'ya gidip kuzenlerim ile vakit geçirmek demekti. Ne güzel yıllardı.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri