Simi neo-klasik evleri, geniş çalılık alanları ve Ortodoks Dünyası’nın en önemli hac yerlerinden sayılan Panormitis Manastırı ile Yunanistan’a bağlı 12 Adalar içinde en bozulmamış olanı olarak geçiyor. Osmanlı Dönemi’nde adı Sömbeki olan adada insanlar, geçimini gemi inşasından ve süngerden elde ediyorlarmış. En refah yaşanan dönemmiş o zamanlar. Şimdi ise ana geçim kaynağı turizm.
Öncelikle Yunan Adaları’na geçmeniz için pasaportunuzun olması gerek. Sonra da ya Schengen vizesi ya da Yunanistan kapı vizesi lazım. Bodrum’dan Symi Adası’na 120 dakikada katamaran (hızlı tekne) ile ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Biz de öyle yaptık. Eşim, kızım, damadım ve iki torunumla Bodrum’dan hızlı tekneye bindik. Yolculuğumuz torunlar küçük olmasına rağmen son derece rahat geçti.
Simi adasına varınca, hemen limanda bulunan otobüs durağından birçok yere otobüs bulabiliyorsunuz, araba kiralayabiliyorsunuz.
Biz kalacağımız otel yürüme mesafesinde olduğu için, rıhtım boyunca yürüyerek otelimize vardık. Çok otantik gözüküyordu. Taştan yapılmış dar merdivenlerinden yukarı kata çıktık. Küçük bir mutfağı, banyosu, iki odası ve biri önde biri yanda balkonu olan bir daire şeklindeydi ve gittiğimiz gün ile ertesi gün Simi adasında kalıp, 3.gün, Kos adasına geçecektik. Yani Symi adası ile Kos adasını görmek için kendimize 3 gün ayırmıştık.
Size adaya adım attığımızdan itibaren olan izlenimimizi anlatayım. Hava sıcak, güneş masmavi gökyüzünde parlıyor ve önünüzde masmavi bir deniz uzanıyor. Deniz suyu pırıl pırıl tertemiz. Kıyı boyunca yürürken yan yana dizilmiş,restoranlar,kafeler,tavernalar görüyorsunuz.Kalacağımız dairenin ön balkonundan gözüken manzarayı size tarif edemem. Aynı tablolardaki gibi bir pencereden, dışarıya masmavi deniz manzarasına bakıyorsunuz! Balkon küçük ama ufak, süslü bir masası var ve masanın üstünde sabah kahvaltı yapabiliyorsunuz.
Biz ilk gün dairemize yerleşip, oranın tadını çıkardık. Açık camdan kulağımıza sürekli çalan Yunan müziği geliyordu. Sanki bir rüyadaydım; orada olduğuma inanamadım! Dairenin atmosferi, diğer balkondan görünen renkli yapılar ve aşağıdan gelen Yunanca konuşma sesleri… Kaldığımız dairenin hemen altı bir restorandı ve balkondan aşağıda neşeyle yemek yiyenleri görebiliyorduk. Biz o gün marketten alışveriş yapıp, evde yemek yemeyi tercih ettik. Çocuklara göre bir şeyler hazırladık minik mutfağımızda. Hava kararınca manzara daha da güzelleşmişti. Liman boyunca yürüyerek, bir kafeteryadan enfes dondurmalar aldık. Ada o kadar huzurluydu kii! O sırada biraz uzaktan şarkı söyleme sesleri geldi. Biz de kızım ve torunlarımla sese doğru yürüdük. Merkezde kadınlardan oluşan koro üyeleri sahneye çıkmış şarkı söylüyor ve oturan insanlar onları dinliyorlardı. Biz de bir duvarın üzerine oturup, onları dinledik. Yabancı bir kültür, yabancı insanlar ve konuşulan yabancı bir dil. Benim en sevdiklerim! Daha sonra, yanımızda çocuklar olduğu için uykuları geldiğinden kaldığımız eve döndük. Gece hep açık kalan camdan sabaha kadar neşeyle konuşan, yiyen, içen, eğlenen insanların seslerini dinledik. Sanki bu adada yaşayanların hiçbir problemi yoktu. Ne savaş, ne politika, ne açlık! Büyük bir yaşam enerjisi bizi sarmalamıştı.
Adanın plajlarını gezdiren tekneler vardı limanda. Sizi Simi Adası koyları ve Simi plajlarına götürüyorlar..Ayrıca Simi Adası’nda güzel bir Symi Taxi Boats uygulaması var. Belli saatlerde gitmek istediğiniz plaja götürüyor ya da isterseniz belli plajlara tur düzenliyorlar.
En güzel gidilecek plajlar Nimborio, Agia Marina,Pedi,Agios Nikolaos,Agios Georgios Dysalonas,Nanou ve Marathounda.
Biz de ertesi sabah bu teknelerden biri ile anlaşarak diğer yolcularla bu plajlardan birine gittik. Daha sonra belirli bir saatte bizi alacaktı. Gittiğimiz koy sanki bir cennetti. Gölgede dinlenip, temiz deniz sularında yüzdük.
Civardaki kayalara tırmandık ve yukarıdan nefis deniz manzarasını seyrettik.
Simi, dağlık yapısı olan bir liman adası. Birden fazla küçük yerleşim yeri, plajı ve tarihi ile görülecek güzel yerlere sahip. Bunlar Saat kulesi,Kali Strata (NeoKlasik Evler),St.John Şövalyeleri Kalesi,Megali Panagia Kilisesi,Panormitis Manastırı (Archangel Michael Manastırı) ve Agios Emilianos Manastırı.
15. yüzyılda St. John Şövalyeleri, kaleyi Simi’nin en yüksek tepelerinden birine inşa etmişler. O zamanlar Simi, altın dönemini yaşadığı için, en önemli savunma noktalarından birisi bu kaleymiş.
Feribottan indiğinizde sizi ilk karşılayan Yunan adalarında sıklıkla karşılaştığınız süngerler oluyor. Fiyatları 1,5 Euro’dan başlıyor. Süngerin boyutu büyüdükçe fiyatı da artıyor. Eğer hediyelik eşya almak isterseniz, Simi’nin simgesi sayılan pastel renkli Neo-klasik evlerin biblolarından satın alabiliyorsunuz.
İkinci günün gecesinde kıyı boyundaki restoranlardan birinde yemek yemeğe gittik. Symi Karidesi’ni çok tavsiye ettiler. Diğer deniz ürünlerini de tatmayı tercih ettik.
Böylece 2 gün kaldığımız Simi adasından ertesi günü Kos adasına geçtik. Ben eğer isterseniz beni burada bırakabilirsiniz dedim, ama dinlemediler, tabii! Torunum Defne neredeyse burada kalacağıma inandı ve üzüldü.
Kos Adası, namıdiğer İstanköy, Türkler tarafından en çok tercih edilen Yunan adalarından biri. Kos Adası'na gittiğinizde hiç de yabancılık çekmiyorsunuz, çünkü 50 bin nüfuslu adada yaşayan en az 3 bin Türk ve de çeşitli Türk işletmeleri mevcut. Kos Adası Yunan adalarının en büyüklerinden biri olması sebebiyle şehirleşmiş. Simi adasından sonra bunu kolayca fark edebiliyorsunuz. Ben şahsen burada Simi adasındaki büyülü havayı bulamadım.
Çünkü normal bir şehre gelmiş gibi hissettim. Adanın liman girişinde 1315 yılında Rodos'un Saint Jean şövalyeleri tarafından yapılan 14. yüzyıl hisarını görüyorsunuz.
Ada yaz döneminde oldukça fazla turist ağırlıyor ve ada halkının da neredeyse tamamı geçimini turizmden sağlıyor.
Biz direkt olarak yüzebileceğimiz ve aynı zamanda bir şeyler atıştırabileceğimiz halk plajlarından birine gittik. Kıyı boyunca güneşlenen ve denize giren her milletten insanlar vardı. Öğleden sonrada şehri yürüyerek gezmeye karar verdik.
İstanköy Adası, tıp biliminin babası olarak bilinen Hipokrat’ın memleketi ve şehir merkezindeki Dünyaca ünlü Hipokrat Ağacı adanın en önemli simgelerinden biri.
Kos Adası Arkeoloji Müzesi, gezilecek yerler listesinde ikinci sırada. Resimler çektikten ve yürüyerek bayağı bir dolaştıktan sonra Bodrum’a dönmek üzere hızlı tekne iskelesine
gittik. 1-saatlik bir bekleyişten sonra tekneye bindik. Bu sefer klimalar pek çalışmıyordu ve biz sıcaktan biraz bunaldık. Sonunda Güzel Bodrum’umuza vardığımız zaman derin bir ohh çektim. Akşam ışıklarında Bodrum yine şahane gözüküyordu.
Bir kere daha nereye gidersek gidelim, sonunda güzel vatanımıza dönmenin mutluluğu ve huzurunu yaşadım. Elbette değişik yerler, kültürler, insanlar görmek ve bilgiler öğrenmek en büyük kazancımız oldu.
SEVGİLER, SAYGILAR!
Suna GÜLGÜDEN
29.04.2021
Yazarın Diğer Makaleleri
- 04 Haziran 2023 MERDİVEN
- 19 Mayis 2023 HER ŞARTTA YİNE DE
- 09 Mayis 2023 BEKLEMEK (ŞİİR)
- 11 Nisan 2023 HUZUR
- 22 Mart 2023 GÜN VE GECE
- 07 Mart 2023 BÜTÜNÜZ(ŞİİR)
- 23 Subat 2023 KABUS GİBİ
- 03 Subat 2023 Sessiz Çığlık(ŞİİR)
- 21 Ocak 2023 YÜCE VARLIKLARIZ! (ŞİİR)
- 08 Ocak 2023 KENDİME (ŞİİR)
- 28 Aralik 2022 SEVİYORUM(ŞİİR)
- 16 Aralik 2022 BİR GÜN DAHA (ŞİİR)
- 29 Kasim 2022 MUCİZELER
- 07 Kasim 2022 HAYAT (ŞİİR)
- 28 Ekim 2022 AYRILIK
- 20 Ekim 2022 SIĞINDIM (Şiir)
- 28 Eylul 2022 PROFESYONELLİK
- 13 Eylul 2022 EVET,SİZ (ŞİİR)
- 03 Eylul 2022 AKŞAM SEVİNCİ (ŞİİR)
- 14 Agustos 2022 SEVGİ(ŞİİR)
- 04 Agustos 2022 MİNNET(ŞİİR)
- 15 Temmuz 2022 ÖZÜM (ŞİİR)
- 04 Temmuz 2022 PEMBE DUYGULAR (ŞİİR)
- 23 Haziran 2022 HİÇLİK
- 31 Mayis 2022 YAZ (ŞİİR)
- 24 Mayis 2022 GECELER (ŞİİR)
- 07 Mayis 2022 ANNELİK (ŞİİR)
- 29 Nisan 2022 YUVA (ŞİİR)
- 17 Nisan 2022 EMEK
- 05 Nisan 2022 BAHAR (ŞİİR)
- 23 Mart 2022 KARMAKARIŞIK (ŞİİR)
- 07 Mart 2022 HAYALLERİMİZ
- 16 Subat 2022 HOŞ SEDA ( ŞİİR )
- 21 Ocak 2022 YALNIZLIK (Şiir)
- 06 Ocak 2022 KEŞKE
- 29 Aralik 2021 PIRILTILAR (ŞİİR)
- 20 Aralik 2021 İstanbul'da akşam üzeri
- 07 Aralik 2021 YAĞMUR (Şiir)
- 22 Kasim 2021 SINIFLAR
- 08 Kasim 2021 Çeşit çeşit
- 26 Ekim 2021 ANLADIM Kİ
- 11 Ekim 2021 Ö.K.K.K
- 27 Eylul 2021 ACABA NEDEN (ŞİİR)
- 12 Eylul 2021 FARKLILIK
- 04 Eylul 2021 EN BÜYÜK HEDİYE
- 16 Haziran 2021 DİKKAT DİKKAT
- 03 Haziran 2021 ASLA VAZGEÇME
- 20 Mayis 2021 DOĞRU SÖZE NE DENİR
- 10 Mayis 2021 ANNEM
- 29 Nisan 2021 SYMI (SİMİ) ve KOS ADALARI
- 13 Nisan 2021 DAVETSİZ MİSAFİRLER
- 01 Nisan 2021 DRAGOS MUSİKİ CEMİYETİ
- 26 Mart 2021 ONLAR YAŞARKEN DE ÖLÜLER!
- 17 Mart 2021 FARKLI DÜNYALAR
- 08 Mart 2021 BEN HEP BÖYLEYDİM, SONRADAN DEĞİŞMEDİM!
- 27 Subat 2021 YAŞAMA SEVİNCİ
- 17 Subat 2021 BİR ANDA
- 30 Ocak 2021 15 GÜN ARA TATİL
- 16 Ocak 2021 DUYGULARIMIZ
- 08 Ocak 2021 GÖNÜL TEYZEM
- 30 Aralik 2020 YENİ YIL
- 25 Aralik 2020 KÜÇÜK MUTLULUKLAR
- 12 Aralik 2020 YETENEKLERİMİz
- 06 Aralik 2020 KOSOVA KONSER ANILARIMDAN
- 28 Kasim 2020 İNSANLARI iDARE ETME SANATI
- 12 Kasim 2020 MONAKO SEYAHATİMDEN ANILAR
- 25 Ekim 2020 CANNES
- 02 Ekim 2020 İTALYA GEZİMDEN NOTLAR ( Roma Venedik Floransa )
- 19 Eylul 2020 FOLKLOR
- 10 Eylul 2020 MEZUNİYET GÜNLERİ
- 23 Agustos 2020 İSTANBUL'DAN LONDRA'YA
- 06 Agustos 2020 EVLİLİK GEMİSİ
- 18 Temmuz 2020 HAYATIMIZDAKİ ROLLER
- 08 Temmuz 2020 KENDİMİZİ GÜNCELLEMEK
- 25 Haziran 2020 ÖZEL SEKTÖR
- 16 Haziran 2020 DOĞUM GÜNLERİ
- 28 Mayis 2020 ANNEANNEMİN ANISINA…….
- 18 Mayis 2020 MÜZİKSİZ BİR DÜNYA DÜŞÜNEMİYORUM
- 15 Mayis 2020 BEN SUNA GÜLGÜDEN
7 Yorum
Halit Çalışkan
01 Mayis 2021Nurdan Erakıncı
02 Mayis 2021ERTUĞRUL ÖZBAĞ
02 Mayis 2021serdar taştanoğ
02 Mayis 2021Suna Gülgüden
03 Mayis 2021Gulten Aydeniz
05 Mayis 2021Ümran özbey
12 Mayis 2021