DİKKAT DİKKAT

Sevgili okurlarım Bu yazımda size kullanımı zararlı olduğu halde satışa sunulan maddelerden bahsedeceğim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kullanıp kullanmamak ya da kendinizi korumak sizin iradenize bırakılmış! İngiltere’deki Greenwich Rasathanesindeki sıfır meridyeni gibi tam ortadasınız. Bir adım sağa gitseniz zararlı, bir adım sola gitseniz zararsız, tam ortada iseniz tarafsız durumdasınız. İlk olarak SİGARAdan başlamak istiyorum. Yurdumuzda ve bütün dünyada sigara bağımlısı insan çok! Maalesef bu alışkanlık çocuk yaşlardan başlıyor ve çok ileri yaşlara kadar gidebiliyor. Sağlığımızı kendi paramızla bozduğumuz bu bağımlılık bazen özenti ile bazen de arkadaş kışkırtmaları ile başlıyor. Oysa paketlerin üzerinde” SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR” yazısı var. Buna rağmen tutkunları içmeye devam ediyorlar. Sigara içmemek ya da başladıysanız bırakmak tamamen irade işi. Ve bu bırakma işini ya siz kendi kendinize ya da alacağınız yardımla başaracaksınız! İkinci olarak UNLU GIDALARDAN bahsetmek istiyorum. Aşırı unlu gıda tüketmek diabet, kanser, sindirim hastalıkları, obesite gibi pek çok problemlere yol açmaktadır. Toplum olarak ekmeği çok tüketiyoruz. Sadece ekmek olsa, makarna, börek, kek, kurabiye, pasta… Bunların hepsi çok tüketiliyor. Bütün doktorlarımız bu gıdaları ölçülü tüketin dedikleri halde etrafımızda o kadar çok pastane ve unlu gıdalar satan market ve fırınlar var ki insanlar bu gıdalardan vazgeçemiyor ve ne yazık ki fazlaca tüketiyorlar. ÜÇÜNCÜ olarak toz şeker, çikolata ve tatlı ürünlerden bahsetmek istiyorum. Şeker hastası bir insana bu tatlılara, pastalara bakmak bir zulüm! Madem şeker bu kadar zararlı, neden bu kadar çok pastane açılıyor? Süt ürünlerinden yapılan dondurma ve sütlü tatlılar nispeten daha az zararlı. Çocuklarımıza da şekerli yiyecekleri sınırlı yedirmek gerekiyor. Dördüncü olarak marketlerde satılan aşırı şekerli meyve suları ve koka kolalar! Bunlar son derece sağlığa zararlı! Ama yine de satılmaya devam ediyor. Çocuklarımıza bu asitli içecekleri asla vermememiz gerekiyor. Hatta biz yetişkinlerin de içmemesi gerekiyor. Şimdi de diğer önemli ve dikkat etmemiz gereken tehlikelerden bahsetmek istiyorum. UYUŞTURUCU maddelerin ülkemizde ve bütün dünyada kullanımı çok yaygın. Uyuşturucu ticaretine maalesef engel olunamıyor. Bu yolla uyuşturucu şebekeleri büyük paralar kazanıyorlar. Okul önlerinde bekleyerek, problemli çocukları keşfedip onları bir şekilde bağımlı hale getiriyorlar. Üniversiteli gençlerin de bu konuda çok dikkatli olmaları gerekiyor. Onlara yakınları tarafından hep kendilerine düzgün arkadaşlar seçmeleri söyleniyor. İÇKİ içmek küçük toplantılarda belirli ölçüde güzel, eğlenceli bir olay! Ama abartıldığı zaman aile facialarına, cinayetlere, şiddete, boşanmalara iş hayatında verimsizliğe ve işten çıkarılmalara yol açabiliyor. Bunu da ölçülü kullanmak ya da hiç kullanmamak kişiye ve iradesine kalmış bir durum. Yasal organ bağışı hayat kurtarır! Fakat organ mafyası çocukları kaçırarak canice aldıkları organları çok pahallıya satıyorlar. Ayrıca ülkemizde mülteci olarak yaşayan çok çocuklu ailelere dadanarak para karşılığında hiçbir şeyden haberi olmayan çocuklarının organları üzerinden pazarlık yapılıyor ve çocuklar anlaşmalı hastanelere götürülüp, böbreklerinin teki ya da başka organları alınıyor. Ve büyük paralar karşılığında satılıyor. Bu ne kadar acı, değil mi? Çocuklarımızı oyun parklarına götürdüğümüz zaman çok dikkatli olmamız ya da pazar, avm gibi kalabalık yerlerde onları gözümüzden ayırmamamız gerekiyor. Sadece çocuklar değil biz yetişkinler de tehlikedeyiz. Değişik haberler duyuyoruz bu konuda. Mesela karşıya geçirmek için yardım ettiğiniz yaşlı bayan sizi, burnunuza koklattığı bir mendille bayıltıyor ve sonu malum! Bilmediğiniz bir yerde gözünüzü açıyor ya da açamıyorsunuz. Ayrıca geç saatlerde eve dönen genç kızlarımızın da kendi güvenleri için karanlıkta yürümeyip, aydınlık yolları seçmesi gerekiyor. Görüyorsunuz yaa her yerde ve kullandığımız çoğu ürünlerde tehlikeler var. Kendimizi bütün bu tehlikelere karşı korumalı ve çocuklarımızı da olası durumlara ve hastalıklara karşı bilinçlendirmeliyiz. Bu bilinçlendirmeler sadece aileler değil okullardaki öğretmenler tarafından da yapılıyor. HERKESE SAĞLIKLI VE GÜVENLİ GÜNLER DİLİYORUM! SAYGILARIMLA VE SEVGİLERİMLE; Suna GÜLGÜDEN 17.06.2021

4 Yorum

Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

17 Haziran 2021
Suna hocam yine çok yararlı ve eğitici bir yazı ile harikalar yaratmışsınız çok teşekkürler en korkunç olanı da uyuşturucu ve organ mafyalarının yaptıkları Allah cümlemizi bunların eline düşmekten korusun
Gonca

Gonca

17 Haziran 2021
Evet hepsi çok zararli ama bir yanı var o da insanlar bu tatları çok seviyor. Malesef ülkemizde insanlar sporla sanatla doğayla mutlu olamıyor, yeşil alan kalmadı doğru düzgün, sportif faliyetlere ya zaman yok ya da yüksek ücretli, sanatsal etkinlikler de ancak emeklilik yaşlarında yapılabiliyor, elbette istisnalar, koşulları daha iyi olanlar vardır ama genelde hayat standartları düşük dolayısıyla ne yapsın pek çok insan ucuz ve keyif veren gıdalara yöneliyor ve zehirliyor kendini.
Ümran özbey

Ümran özbey

18 Haziran 2021
Bazen şu yaşımıza kadar mucize geldiğimizi düşünürüm. Bahsetdiklerinizden korunmak için bir dedektör lazım. Çeteler öyle bir işleyiş içindeki gençlerimizi nasıl koruyacağımızı şaşırdık. Bir arkadaşımızın kızı lisede ders esnasında başı ağrıyor arkadaşı ağrı kesici var bende diyerek veriyor. Kızı bir zaman okuldan eve gelince sürekli uyuyor. Anne bu haline anlam veremiyor hasta olduğunu veya şekeri olduğunu düşünüp doktora götürünce anlasıliyorki agrı kesici diye verdiği ilaç uyusturucu çıkıyor. Öğrencide bunun farkında değil anne bu haline aldırmasa bağımlı olucak.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

21 Haziran 2021
Teşekkür ederim değerli yorumlarınız için!!

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri