ANNEM

Annem doğma büyüme Mersin’lidir. Daha önceki bir yazımda da yazdığım gibi annem yirmi yaşında Mersin’de evlenmiş ve daha sonra babamla birlikte birkaç değişik ilde yaşadıktan sonra İstanbul’a yerleşmişler. Ben annemin beş çocuğundan ikincisiyim. Ablam hariç ben ve diğer dört kardeşim İstanbul Zeynep Kamil’de doğmuşuz. Bu kadar çocukla tek başına başa çıkamayacağı için anneannem hep yanında olmuş ve ben kendimi bildim bileli anneannemle birlikte yaşadığımızı hatırlıyorum. Çok kardeş olanlar bilirler, ilk çocuk büyüdükçe diğer bütün kardeşlere bakar, kardeşler birbirleriyle oynar ve zaman geçirirler. Annemin direkt benimle çok ilgilendiğini hatırlamıyorum küçükken. Çünkü hep işleri başından aşkındı. Ben çocukken çamaşırlar leğenlerde yıkanır, annem ve anneannem hiç mutfaktan çıkmaz bizlere yemek yaparlardı. Kapıya gelen sütçüden süt alınır, kaynatılır, bazen vaktinde yetişemedikleri için süt kabarır, taşar ve tatlı bir yanık kokusu evi kaplardı. Yorganlar kaplanırdı ve bu uzun süren bir işti. Yünlü ya da pamuklu yatakların yünleri attırılır, balkonda havalandırılırdı. Bu işlerin başında hep anneannem vardı. Annem de ütü işlerini devir almıştı. Saatlerce ütü yapardı. O zamanlar bulaşık makineleri yoktu. Zavallı anneannemin bulaşık yıkamaktan elleri kıpkırmızı olurdu.            

İlk 3 kardeşin arasında 3 er yaş vardır. Ben 9 yaşındayken dördüncü, 10 yaşındayken de beşinci kardeşim doğdu. Sonuncu kardeşim doğduğunda ablam ”Yine mi bebeeek?” demişti çünkü en büyük abla olarak sorumlulukları artıyordu. Ben ayrı bir sempati göstermiştim en küçük kardeşime. Çünkü bebek ve çocukları o zaman da çok seviyordum ve ablama göre daha az sorumluluklarım vardı, tabii!                                                             

İlkokula başlamadan önce ben yere düşüp de dizimi feci şekilde yaraladığımda annemin ne kadar telaşlandığını ve beni hastaneye götürüp, dizime dikiş attırdığını hatırlıyorum. İlkokulda iken de bir keresinde bacağıma batan paslı çivi yüzünden tetanos olacağım diye annemin ne kadar çok ağladığını hatırlıyorum. İnanın o zaman ne düşünmüştüm biliyor musunuz?” Aaa annem beni de diğer kardeşlerim kadar çok seviyormuş” diye. Neden olduğunu tahmin edersiniz, elbette! Kendi bacağımdan çok annem üzüldü diye ben de üzülmüştüm.                                                                     

Yine ilkokuldayken bir gün annem dışarı çıktı,hava karardı, ama eve gelmedi.Biz çocuklar ağlamaya başladık niye gelmedi diye. Anneannem merak etmememizi,ertesi günü onu ziyarete gideceğimizi söyledi. Meğerse burun ameliyatı için hastaneye gitmiş ve nefes yolunu tıkayan bir kemiği operasyonla aldırmış burnundan. Onu görünce yine çok üzülmüş ve ağlamıştım.                                                                 

Annem bütün anneler gibi çok güzel, detaylara önem veren, titiz bir bayandı. Bayağı disiplinliydi ve biz ondan bayağı çekinirdik. Yaramazdık bütün çocuklar gibi. Yaramazlık yapınca karyolamın altına saklanır, annemin eğilip,”Haydi kızım seni affettim, dışarı gel,” demesini beklerdim.                                             

Annem doğum günlerimiz konusunda çok hassastı. Mutlaka güzel bir kıyafet armağan ederdi bize. İlkokuldayken bir gün şiir okuyacağım diye beni izlemeye okula gelecekti. Ama hepimiz benzer şiirleri çabuk çabuk okuyup, kürsüden inmiş ve töreni bitirip, eve dönmüştük. Baktım annem okula gideceğim diye hazırlanıyor. Onu öyle görünce yine üzülmüş ve keşke tören o gelmeden bitmeseydi diye düşünmüştüm.                     

Ortaokula başlayınca Türkçe kitabındaki yeni kelimelerle cümle kurarken annemden yardım alırdım. Annem çok güzel cümleler kurardı bana. Ayrıca ev işi dersimizde de etamin işleme, çamaşır torbası dikme ve örgü örme işlerinde annem bana çok yardım ederdi. Annemin çok güzel sesi vardı gençken. Onun şarkılarına ben de eşlik ederdim.                                                                            

Lise ve yüksek okul bittikten sonra nişanlandım. Bütün kardeşlere annem ve anneannem sandıklar hazırlamışlardı. Bu sandıkların içi çeyizlerle doluydu. Belki inanmayacaksınız ama sandığım halen yepyeni duruyor ve içinde halen annem ve anneannemin hazırladıkları çeyizlerden kalanlar var…                                                              

 Bizlerin çocukları yani torunlar için de maddi, manevi ellerinden geleni yapmıştır.

Annem ve vefat edene kadar anneannem. Nur içinde yatsın!                                                                            

Ben öğretmenliğe başladıktan sonra derslerimin hafif olduğu günlerde annemi ziyaret ederdim. Kız kardeşim Hülya evlenip, Leyla’da Mardin’de çalışmaya başlayınca, annem yalnız kalmasın diye ona bir kedi yavrusu aldım ama bakımı zor diye istemedi. Ayrıca org çalmayı öğrendiğim günlerde hiç üşenmeden koca orgu anneme taşıyor ve ona şarkılar çalıp, beraber söylüyorduk. Bir gün okuldan çıkıp anneme geldiğimde yüzü çok üzgün görünüyordu. Beraber çay içip,biraz oturduktan sonra eve döndüğümde ablam beni telefonla arayarak annemin nasıl olduğunu sordu. Ben de anlamadım niye bu soruyu sordu diye. Meğerse o gün annem  çok kötü bir şekilde düşmüş ve ağrıları olduğu halde bana bir şey söylememiş. Canım annemmmm! Ne kadar düşünceli.. Beni üzmemek için bir şey söylememiş! Hemen ertesi günü çekilen röntgenler sonucunda kalça emiğinde kırık olduğu çıktı ve 7 saat süren bir ameliyatla platin takıldı.  Şu sıralar annem bayağı yaşlandı. Korona dolayısıyla ona virüsü bulaştırmamak için çok ziyaretine gidemiyoruz ama telefonla görüntülü arayıp, hal ve hatırını soruyoruz. Yanında yardımcısı Gürcü Bayan, Nineli var! O anneme bebek gibi bakıyor, çok şükür!

Allah hepimizin hayatta olan annelerine iyilikler versin; hayatta olmayanlar da nurlar içinde yatsınlar. Bize bu kadar emek veren, doğuran, büyüten, yediren, içiren, okutan annelerimizin hakkını ödeyemeyiz!

"CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR".

Kıymetlerini bilelim!

Onların nefesleri bile yeter bize.!                          

SEVGİLER, SAYGILAR!                                                         

Suna  GÜLGÜDEN

09.05.2021

 

2 Yorum

Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

10 Mayis 2021
Suna hanım tam da anneler gününe uygun ne güzel bir yazı yazmışsınız annenizin tüm annelerin ve sizin anneler günü kutlu olsun yaşayan annelere sağlıklı uzun ömürler ölenlere de Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

13 Mayis 2021
Suna hanımcım çok güzel bir yazı tebrikler. Annenize sağlıklı uzun bir ömür, annneannenize de Allahtan rahmet diliyorum. Sevgiler,

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri