ACABA
Aynaya baktığında kendini beğendi. Kuaför bu sefer biraz daha özenli bir fön çekmişti sanki. Kırmızı ojeleri ayrı bir hoşluk katmıştı. Şöyle bir adım geri çekildi tekrar inceledi kendisini, evet fena değildi.
Bir süredir eşi ile arasında bir huzursuzluk mevcuttu. Nedenini tam anlamıyla çözemiyordu, arkadaşı "acaba başka birisi mi var hayatında" dediğinde hiç ihtimal vermemişti. Vermek istememişti. Aynaya bakarken sanki geçmişini seyrediyordu...
Liseyi bitirince babası "yeter bu kadar daha ne okuyacaksın, başımıza alim mi olacaksın" demiş, arkadaşı banka müdürü ile görüşmüş ve bankada işe başlamasını sağlamıştı. Aslında buna da şükrediyordu. Çünkü ablası 18 yaşına girer girmez kasabanın kuyumcusu ile evlendirilmişti. "Dikkat çekiyor, bana laf getirtmesin" diye düşünen babası neredeyse ilk isteyene vermişti ablasını. Uzun sarı saçları ve yeşil gözleri ile çok kişinin canını yakıyordu ablası. Babasına benziyordu. Kendisi annesine çekmişti. Babasının kıskançlığı ve huysuzluğu yüzünden özellikle annesini seçtiğini düşünürdü evlenmek için. Zayıf, minyon, esmer, kendi halinde pek fazla dikkat çekmeyen bir kadındı . Sessiz ve tepkisizdi. Babası ne derse hep haklıydı onun gözünde.
Kendisi halinden memnundu. Ablası kadar dikkat çekici bir güzelliğe sahip olsa liseyi okuma şansı da olmayacaktı. İş hayatına atılmak çok önemli bir gelişme olmuştu.Yine de işten çıkar çıkmaz eve gitmesi gerekiyordu ama olsundu. Bir yerlerden başlamak gerekiyordu bu hayatta. .
Bir gün işten geldiğinde evde tatlı bir telaş hissetti. Annesi "Mevlude teyzenler akşam çaya gelecekler" dediğinde sevindi. Tapu müdürünün eşiydi Mevlude teyze. Babası da eşi ile iyi anlaşıyordu. Onlarla birlikte olmak ailede herkese iyi geliyordu. Tatlı, neşeli, tombiş bir teyzeydi.
Kapı çaldığı zaman yemeğini yeni bitirmişti. Akşam çay sohbeti için kendisini hazır hissediyordu. Annesinin sesini duydu" hoş geldiniz, buyrun, buyrun. AA ne iyi ettiniz valla," insanların içeri girmesini bile beklemiyordu.
İçeri girdiğinde bir anda şaşkınlık yaşadı, tanımadığı bir delikanlı oturuyordu. Kumral. orta boylu ,gözlüklü....
Mevlude teyze anlatıyordu" tam yemek vakti bir baktım kapıda bizim Murat, ne şaşırdık anlatamam, şimdi onu evde tek başına bırakmak olmaz tabi, yabancı değilsiniz diye aldık geldik. " tatlı, hafif , küçücük bir kahkaha atmıştı.
Murat Mevlude teyzenin İzmir'de yaşayan yeğeniydi. Bir şirkette çalışıyordu. Çok özlemiş halasını ziyaretlerine gelmiş. Elbette daha sonra Murat'ın kendisini görmek için geldiği ortaya çıkmıştı. Aileler iki genci birbirine uygun görmüş ve bu senaryoyu hazırlamışlardı. Murat'a daha önce kendi fotoğrafı gösterilmiş, delikanlı beğendiği için de atlayıp otobüse gelmişti.
6 ay sonra düğünlerinde hafif buruktu. Sevinci ve hüznü bir arada yaşıyordu. Annesi ve ablasını arkasında bırakıp İzmir'e gelin gitmek zordu onun için. Çocukluğundan beri hiç ayrılmadığı küçük bir kasabadan sonra İzmir'e adapte olabilecek miydi?Tek bir şartı vardı bu izdivacı kabul ederken, çalışmaya devam edecekti. Murat için bir sorun teşkil etmedi bu durum.
Umduğundan daha iyi bir hayata sahip olmuştu. Eşini zaman içinde sevmeye başlamış,aradaki 10 yaş farka rağmen doğru seçim yapıldığını ve itiraz etmediği için akıllılık ettiğini düşünmüştü. Yeni bir şehre alışıncaya kadar çocuk sahibi olmak istememişti. Eşi bu konuda da anlayışlı davranmış ve kızları şimdi iki yaşına basmıştı. Dilara hayatına çok şey katmıştı. Hem iş , hem annelik ve iyi bir eş olmaya çalışmak tüm vaktini alıyordu. Her evde olabileceği kadar zaman zaman tartışmalar çıkıyordu aralarında. Eşinin futbola olan merakı bazen sınırı aşıyordu onun gözünde.
Son zamanlardaki gerginliği çözemiyordu. Ayna karşısında " olabilir mi? "diye yeniden sorguladı.. Eşi ,kızını ve kendisini bir kenara iterek, hayatına başka bir kadını alabilir miydi? Düşüncesi bile bir an için çöküşüne neden oldu. Bunu öğrenmenin tek yolu açıkça kendisine sormak diye karar vermişti. Bu akşamki hazırlığının asıl nedeni bu konuya nokta koymaktı.
Murat'ın çoktan gelmesi gerekiyordu diye düşündü.Kızını da kayınvalidesine bırakmıştı bu akşam rahat edebilmek için. Salonun penceresinde dışarıyı seyrederken düşüncelere daldı yeniden.
Zil sesiyle irkildi. Saat gece 3.12’yi gösteriyordu Bir an için nerede olduğunu idrak edemedi. Salonda üstündeki kıyafeti ile uyuyakalmıştı. Zil bir kez daha çaldığında “herhalde anahtarını unuttu” diye düşündü. Eşinin bu saate kadar dışarıda kalmış olması şaşırtmıştı .
“ Geldim” diye seslendi bir taraftan kapıya doğru giderken. “Kim o “ dedi hafif ürkek bir sesle. “Polis” demişti karşı taraf, bir anda irkildi, kapının gözetleme deliğinden baktı , zinciri açmadan kapıyı araladı. “ Buyrun” sakin olmaya çalışıyordu. Nermin hanım,telaşlanacak bir durum yok, eşiniz ufak bir kaza geçirdi, şu an hastanede, sizi yanına götürmeye geldik. Ne cevap vereceğini bilemedi. Nerede, nasıl, neden soruları beyninin içinde birbirini kovalıyordu sanki. Bana biraz izin verir misiniz ?üstümü değiştireyim dedi.
Ev kalabalıktı, annesi, babası, ablası gelmişlerdi yanında olabilmek için. Dualar okunurken küçük kızına sarılmış, yüzüne süzülen yaşlarını hıçkırığa çevirmemek için gayret sarf ediyordu. Polisler kapısına geldiği zaman eşinin zaten ölmüş olduğunu, hastaneye gidince öğrenmişti. Arabayı hızlı kullanıyormuş ve direksiyona hakim olamadığı için takla atmış. Emniyet kemeri kullanma huyunun olmadığını bildiği için sonuca çok şaşırmamıştı böyle bir kazada. O’nu şaşırtan arabada yanında bulunan 25 yaşındaki bir genç kız olmuştu.
Şu anda da gözyaşlarının akma sebebini kimselere açıklayamıyor, kucağındaki güzel kızına sıkıca sarılıp “bundan sonra hayat sadece ikimizin “diye düşünüyordu.
AYLA BEŞER
10.04.2020
Yazarın Diğer Makaleleri
- 13 Eylul 2022 MAVİ KAPILI EV
- 03 Eylul 2022 KIRMIZI TOP
- 27 Agustos 2022 BENİ NASIL DELİRTTİLER?
- 19 Agustos 2022 PALYAÇO
- 12 Agustos 2022 TERCİHLER YORMAMALI İNSANI..
- 05 Agustos 2022 BUGÜN BİZİ KIZDIRAN ŞEY YARIN SEVİNDİREBİLİR.
- 31 Temmuz 2022 BEN DE VARIM
- 16 Temmuz 2022 Sonsuz zamana mektuplar
- 04 Temmuz 2022 SABAH SABAH
- 23 Haziran 2022 KARALAMA
- 17 Haziran 2022 SONSUZ ZAMANA MEKTUPLAR
- 06 Ocak 2022 KINAMA
- 16 Aralik 2021 YOK SAYMAK
- 18 Kasim 2021 VE BİR GÜN
- 08 Kasim 2021 MEÇHUL
- 16 Ekim 2021 YABANCI DEDİKLERİMİZ
- 07 Ekim 2021 SUSTUM - 2
- 23 Eylul 2021 SUSTUM (1)
- 17 Eylul 2021 ÇARESİZLİK
- 10 Eylul 2021 PANDEMİNİN KAZANDIRDIKLARI
- 04 Eylul 2021 SEVMEK BAZEN DE GİTMEKTİR
- 22 Agustos 2021 BEKLENMEDİK ŞEYLER..
- 15 Agustos 2021 SEBEBİ SENSİN
- 07 Agustos 2021 VER ALLAH’IM VER
- 31 Temmuz 2021 HAYKIRSAK DUYAN YOK…
- 19 Temmuz 2021 İKİ EKSİ BAZEN HEP ARTI
- 06 Temmuz 2021 SULTAN TEYZENİN OĞLU
- 24 Haziran 2021 YÜREK SIZISI
- 17 Haziran 2021 MÜKEMMEL OLMAK
- 10 Haziran 2021 YİTİRİLMEYEN UMUT
- 03 Haziran 2021 SONSUZ ZAMANA MEKTUP
- 29 Mayis 2021 CENNET
- 22 Mayis 2021 SEVGİSİZLİK
- 14 Mayis 2021 BAYRAM GELMİŞ
- 06 Mayis 2021 FUTBOL TAKIMI
- 29 Nisan 2021 BİTMEYEN UMUT
- 23 Nisan 2021 DAĞLAR KIZI
- 16 Nisan 2021 HER DERDİN ÇARESİ
- 09 Nisan 2021 HADDİNİ BİLMEK
- 02 Nisan 2021 ÖĞRETMEN
- 25 Mart 2021 TAHAMMÜL
- 19 Mart 2021 MİNİK SERÇE
- 19 Mart 2021 MİNİK SERÇE
- 12 Mart 2021 DESTANSI AŞKLAR
- 05 Mart 2021 ÖZGÜRLÜK
- 19 Subat 2021 GİTMEK
- 10 Subat 2021 KİMBİLİR ?
- 04 Subat 2021 TUTUNACAK DAL
- 29 Ocak 2021 TATİL
- 22 Ocak 2021 KAN GRUBU
- 13 Ocak 2021 YOL AYRIMI
- 08 Ocak 2021 ZOR İŞLER
- 24 Aralik 2020 HULAHOP
- 18 Aralik 2020 VASİYET
- 11 Aralik 2020 GÜVEN
- 04 Aralik 2020 AÇSANA KAPIYI
- 28 Kasim 2020 GÖKKUŞAĞI
- 19 Kasim 2020 BÜYÜK İKRAMİYE
- 17 Kasim 2020 DUYULMAYAN HAYKIRIŞLAR
- 07 Kasim 2020 AT GÖZLÜKLÜ BİR HAYAT
- 28 Ekim 2020 BENİM ZAMANIMDA
- 24 Ekim 2020 ÖZLEM
- 19 Ekim 2020 TOKAT
- 08 Ekim 2020 DUA
- 29 Eylul 2020 POSA
- 19 Eylul 2020 TAVİZ
- 10 Eylul 2020 SONUMUZ NERDE BİLEMEYİZ
- 04 Eylul 2020 KİM NE İSTERSE
- 28 Agustos 2020 BENCE
- 23 Agustos 2020 YAZLIK
- 15 Agustos 2020 SABIR
- 06 Agustos 2020 NEYMİŞ ? ÖKÜZ ÖLDÜ MÜ ORTAKLIK BİTERMİŞ..
- 30 Temmuz 2020 KIRILMA NOKTASI
- 23 Temmuz 2020 BEDEL
- 16 Temmuz 2020 MASAL
- 10 Temmuz 2020 VAZGEÇMEM
- 02 Temmuz 2020 GERÇEK SAKLI KALAMIYOR
- 25 Haziran 2020 SEVMEK YETMEZ
- 18 Haziran 2020 HAYRET
- 11 Haziran 2020 HAYAL
- 04 Haziran 2020 DOĞUM GÜNÜ..
- 29 Mayis 2020 ÖFKE
- 22 Mayis 2020 CAHİT
- 17 Mayis 2020 DESTAN ÖYLE DEĞİL BÖYLE YAZILIR...
- 15 Mayis 2020 TERCİH
- 08 Mayis 2020 SÜRPRİZ
- 30 Nisan 2020 DENİZ
- 16 Nisan 2020 DOSTLUK
- 09 Nisan 2020 ACABA
- 03 Nisan 2020 BÜYÜMEK
- 30 Mart 2020 BİLİNMEZLİK
- 21 Mart 2020 İLK AŞKDAN SONSUZ DOSTLUĞA....
6 Yorum
Ümran özbey
09 Nisan 2020Sonay Ovissi
10 Nisan 2020Halit Çalışkan
10 Nisan 2020Suna Gülgüden
10 Nisan 2020Nasuh Kaya
10 Nisan 2020Armağan ümit çı
10 Nisan 2020