ÖZLEM

ÖZLEM….

       Son zamanlarda annesi sürekli ağlıyordu. Kimi zaman kendini tutmaya çalışıyor, kimi zaman ise hıçkırıklara boğuluyordu. Dudağından dökülen “ ahh anam, canım anam”lar yüreğini dağlıyordu. Küçücük aklıyla üzülüyordu. Korkuyordu aslında annesinin de ölmesinden. Hatırladığı şey anneannesinin  de hep ağladığıydı. Anneannesinin ağlamaktan öldüğünü düşünürdü, annesi de ağlayınca ölecek diye korkardı hep.

 

      Çok olmamıştı öleli.Kendisi daha 5 yaşında olmasına rağmen anneannesini ufak tefek  hatırlardı hep.  Komşularında kuzenleri ve komşu kızı ile oynuyorlardı. Evden birileri gelip almıştı onları. Teyzesine gittikleri zaman gördüğü kalabalık çok şaşırtmıştı. Ev tıka basa kadınlarla doluylu. Oturacak yer kalmamıştı. Kimileri yerlerde oturuyor ama herkes ağlıyor, kimileri ağıt  yakıyordu. Annesi kapının girişinde yerde oturuyordu. İrkilmişti birden bu tablo karşısında. Sessizce kıvrılmıştı anacığının yanına. Yanından gelip geçenler bir yandan annesine baş sağlığı diliyor , bir yandan da kendisini sevmeye uğraşıyorlardı. Yeni aşı olmuştu. Elbet kimsenin bundan haberi olmadığı için severken canını yakıyorlardı. Ağlamalarının birazı can acısından, birazı herkes ağladığı içindi. İlk gördüğü  cenazeydi. Korkmamıştı nedense. Belki de yaşarken çok sevdiği içindi.

 

   Son birkaç aydır teyzesinde kalıyordu , divana yatak yapılmış, oraya yatmış bir daha da kalktığını görmemişti. Yanına gittiği zaman saçını okşar ,sever, abisi ve kuzeni onu üzdüğü zaman “ sen onlara bakma der “yatağının kenarında duran pastane sandviçlerinden bir tane tutuştururdu eline. “ Ye hadi “ diye teselli ederdi kendince. Dedesinin durumu çok iyiydi. Daireleri, parası vardı. Üstelik aynı apartmanda iki dayısı da oturuyordu. Neden teyzesinin evindeydi anlamıyordu.

 

       Helvalar kavrulmuş dağıtılmak üzere hazırlanırken, mahalle fırınında küçük pideler yaptırılmıştı. Pidelerin içinde dağıtılan helvanın tadı halen damağındaydı. Bazen aklına geldikçe utanıyordu bu duygusundan.Ancak ömrü boyunca o lezzette bir helva yememişti. Kim bilir o günlerden güzel bir şeyleri hatırlama isteğiydi  belki de  bu .

 

  Zaman içerisinde  konuşmalardan , dedesi ile anneannesinin tartıştığını ve dedesinin onu evden kovduğunu, teyzesi ve eniştesinin sahiplendiğini öğrenmişti. Yıllar sonra gördüğü muamele neticesinde  eve dönmeyi reddetmiş ve kızının evinde vefat etmişti. Bu da hep içinde yara olmuştu. Yıllarını verdiği , emek harcadığı  ,  yoktan var ettiği evinde ölmek nasip olmamış, o öldükten sonra ise dedesi yeniden evlenmiş ve aynı evde yeni eşiyle yaşamaya başlamıştı.Annesinin acısını yıllar sonra daha iyi anlamıştı. Sadece  anacığının ölmesine değil, ölüm şekline de yanıyordu.

 

    Artık annesi de yoktu. Yıllar önce anacığının kucağına kavuşmuştu. Ölüm gidenler için nasıldır hiç bilinmez , ama kalanlar için  ömür boyu hasret-özlem olduğu kesin…

 

Ayla BEŞER  

 

24.10.2020

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5 Yorum

Suna Gülgüde

Suna Gülgüde

24 Ekim 2020
Ayla hanım Tebrikler, elinize sağlık!! Sıkı hayranlarınızdanımm!!
Ümran özbey

Ümran özbey

24 Ekim 2020
Hayatın akışı bizim yazdığımız gibi değilde yazıldığı gibi aktığını, yaşanmışlıktan sonra görüyoruz.
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

25 Ekim 2020
yine hüzünlendik haydi hayırlısı bakalım sıradaki hikayede neler olacak anneannenin ölümünden çok evinden ayrılışı kötü dedenin tekrar evlenmesi daha da kötü ölmüş kurtulmuş kadıncağız Allah rahmet eylesin
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

25 Ekim 2020
Kaleminize sağlık Ayla hanımcım. Tebrikler, sevgiler.
Esin Tütüncü

Esin Tütüncü

26 Ekim 2020
Okurken anneannem ve annem aklıma geldi çok hüzünlendim hayat bu

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri