SEBEBİ SENSİN

Çevresi genişti. Arkadaşı çok, dostları birçok kişiye nazaran fazlaydı. En sıkıntılı, en zor günlerinde hiç yalnız kalmamıştı. Kendisini avutmasını, oyalamasını da bilirdi. Yalnız kaldığında bir sorun yaşamaz, “dinlendim biraz, iyi oldu “diye düşünürdü bazen. Hiç evlenmemişti. Anne ve babası ile huzurlu bir hayat yaşıyordu. Tipik ailelerin bir tık üstündeydi annesi ile babasının hayata bakışları. Çok varlıklı değillerdi, kimseye de muhtaç olmamışlardı. Annesi de babası da çalışmış emekli olmuşlardı. Başlarını sokacak bir evleri vardı. Kendisi okulu bitirip çalışmaya başlayınca destek olmuş emekli ikramiyeleri ile şirin bir yazlık almışlardı. Dostları, arkadaşları. Akrabaları ile yaz- kış mutlu huzurlu bir hayat sürüyorlardı. Çocukluk arkadaşı Yasin’i çok severdi. Yıllar içerisinde paylaşımları farklı olmuştu. İkisi de aynı hayat görüşüne sahipti. Hatta bugün başarılı bir gazeteci olduysa Yasin’in payını yadsıyamazdı. Kendisini bildi bileli “ sen bu merakınla anca gazeteci olur, haber peşinde koşarsın “ derdi. Mesleğinin fikrini yıllar önce o sokmuştu kafasına. Yasin sonunda sevebileceği, hayatını paylaşacağı kadını bulmuştu. O’nun adına çok mutluydu. Gelin hanım ile de gayet iyi anlaşıyorlardı. Bilemezdi tabi ki Yasin’in düğününde hayatının değişeceğini. O akşam çok eğlenceliydi. Farkına varmadan içkiyi de fazla kaçırmıştı. Şarkılara eşlik ediyor, dans ediyor, gülüp eğleniyordu. Arkadaşının mutluluğunu paylaşıyordu. Gece sonunda kendisini hiç tanımadığı birisinin arabasında buldu. Halen şarkı söylemeye çalışıyordu. Daha önce hiç böyle olmamıştı. O gece kendisini iyice kapıp koyuvermişti.” Nereye bırakayım sizi ?” diyen sesi duydu. Bir an kendine gelmeye çalıştı, direksiyondaki kişi hiç tanıdık gelmiyordu. “ Siz kimsiniz “ dedi? “ Selin’in kuzeniyim, sizi eve bırakmamı söylediler. Eviniz nerede? “ Selin Yasin’in eşiydi. “ Tamam, o zaman gidelim “ diye cevap verdi. Gözünü açtığında halen arabada olduğunu gördü. Başı zonkluyordu. Bir an midesi bulanacak gibi oldu. Toparladı kendisini. Arabanın kapısını açıp temiz hava almak istedi. Tam o sırada kapı açıldı. “ “günaydın “diyen yumuşak bir ses duydu. Olanları hatırlamaya çalışıyordu. Arabadan indiği zaman deniz kenarında olduklarını gördü. Gidelim dedikten sonra sızmış, Selin’in kuzeni de arabayı park ederek sabaha kadar uyanmasını beklemişti. Kendisini çok mahcup hissetti. Daha önce böyle bir şey yaşamadığını anlatmaya çalışırken “ Hadi birer kahve içelim “ dedi kuzen. Sabah ayazı çoktan uyandırmıştı aslında. Aynı gün öğleden sonra önemli bir röportajı vardı. Hemen eve gidip kendisine çeki düzen vermesi gerekiyordu. Kuzene karşı hem mahcup hem de minnettardı. Gazeteye gittiği zaman röportajın iptal edildiğini öğrendi. Röportaj yapılacak kişinin acil bir işi çıkmış ve görüşmeyi ertelemişti. Doğrusu işine de gelmişti. Başı halen zonkluyordu. Bütün gün öylece oyalandı durdu. Aklında hep kuzen vardı. “ Adını bile öğrenemedim, neyse Selin’den öğrenir teşekkür için gerekeni yaparım “ diye düşündü. Hayat normale dönmüştü. Üç gün sonra “haydi ertelenen röportaja “dediler. Fotoğrafçı ile birlikte yola çıktılar. Yılın başarılı iş adamlarından birisi ile görüşecekti. Sekreter “ Murat Bey sizi bekliyor, buyurun diyerek karşıladı. Aklı halen kuzendeydi. İşine odaklanmaya çalışıyordu. Balayından dönseler de Selin’den gerekli bilgileri alsam diyordu. Gülümseyerek “ teşekkür ederiz” dedi sekretere. “ Ne kadar da yapmacık” diye geçirdi içinden. Kapıda karşılamıştı Murat Bey “ hoş geldiniz “ diyerek. Bayılacak gibi oldu bir an. Kuzen karşısında duruyordu. Mesleğini seçmesinde farkına varmadan etken olan Yasin şimdi de geri kalan hayatında mutluluğu bulmasına vesile olmuştu. Ayla BEŞER 15.08.2021

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri