SUSTUM - 2

( Bu hikaye bir renkli oda hikayesidir, gerçek olay ve kişilerle ilgisi yoktur. )

 

Bu olayın üstünden iki sene kadar geçmişti. Eşimle hiçbir problemimiz yoktu. Daha doğrusu ben öyle sanıyormuşum. Bir gece yatakta” eşim sana bir şey söylemem gerekiyor “dediğinde “hayırdır “diye geçirdim içimden. “Ben Sema ile birlikte oldum”. “Hangi Sema” diye endişeyle sordum.  “Sema “işte diye cevapladı biraz tedirgin.” Kuzenim Sema, hani teyzemin kızı?” “Evet. Şok olmuştum. O anda kime, neye tepki vereceğimi bilemedim. “Neden ?”  “ Hani sen annenle İzmir’e düğüne gitmiştin, çocukluk arkadaşının. O akşam beni yemeğe çağırdılar. Yemekte biraz da içtik, eşi son derece saygısızca davranıyordu. Bir ara tartışmaya başladılar. O sırada telefon geldi ve eşini işe çağırdılar. Fabrikada makinalardan bir tanesinde arıza çıkmış. O gittikten sonra biz sohbet etmeye ve içmeye devam ettik. Teselli etmeye çalışıyordum. Hıçkırarak ağlıyordu Sema. Bir yandan da benden özür dilemeye çalışıyordu. Sarıldığımı hatırlıyorum ve sonrasında ikimizde kendimize hakim olamadık.” 

 

Sakin olmaya çalışarak” sadece bir kez mi oldu? “diye sordum.  Aslında bir kere beş kere, olduktan sonra sayısının ne önemi vardı? “Hayır, sonrasında Sema beni aradı konuşmamız lazım diye. Araba ile dolaşırken kendimizi bir otel odasında bulduk. 2 senedir devam ediyordu. Ancak ben artık devam edemeyeceğimi söyleyip bitirdim. “ 

 

“Peki, bunu bana şimdi neden anlatıyorsun ?” “Vicdanım rahat değildi. Sana dürüst olmak istedim.”” Keşke o dürüstlüğü ve vicdan muhasebesini bu hatayı yapmadan önce düşünseydin “  

 

Tüm evliliğimin orada bittiğini anlamıştım. Evliliğim bitmişti, insanlara olan güvenim ve inancım artık tamamı ile yok olmuştu. Kendimi toparlıyorum, mutluluğu yakaladım derken yediğim bu darbe ile savrulmuştum.” Boşanalım “dedim sadece.” Seninle olmak istemiyorum.” “ Olmaz “dedi eşim. “Seni seviyorum. Senden vazgeçmem.” Çok zorlu bir süreç başlamıştı benim için. Boşanmak istesem anneme ve çevreye neyi bahane olarak gösterecektim. Olayı anlatsam teyzem, annem, akrabalar asıl önemlisi Sema’nın  çocukları….Üstelik karşımda boşanmayı kabul etmeyen bir koca vardı. Mahkemede ileri sürecek başkaca hiçbir sebebim yoktu. SUSTUM. 

 

O günden sonra evliliğim işkenceye dönmüştü. Eşim bana dokunmaya kalktığında yaşadığım hisleri asla ifade edemem size. Yıllar içerisinde zaten öyle bir hale geldim ki bende ki bu reddediş eşimi saldırgan hale getirdi. Şiddet başladı ve nihayetinde başka kadınlarla birlikte olmaya başladı. Hiçbir kadına ses çıkaramadım. Kuzenini kabul eden bir insan yabancıları neden kabul etmesin diye. SUSTUM. 

 

Anneme kanser teşhisi kondu. Çok fazla bir süre geçmeden vefat etti. Kolum kanadım kırılmıştı. Toparlanmak için uzun bir süre geçmesi gerekti. Bir gün oğlum “ anne yeter artık, annesini kaybeden tek insan sen değilsin. Hatta sevinmelisin ki böyle bir hastalıkta çok acı çekmeden öldü anneannem. Toparlan artık ve dışarı çıkıp hayata karış “ diye tepki verdi. Haklıydı. Kendime getirdi beni. Hatta kim bilir belki de benim için hayırlı olanı budur demeye başladım. Aldım eşimi karşıma “ annem öldü, hesap verecek, koruyacak kimsem kalmadı bırak artık beni. Boşanalım. Sen de git kiminle istersen hayatını yaşa, huzur istiyorum” dediğimde cevabı “ Kendini boşuna kandırma seni asla bırakmayacağım” oldu. Çaresizce bu hayatta bana yazılmış rolümü oynamaya devam ettim. Yıllar işkenceydi, tek dayanağım biricik oğlumdu. Yaşadıklarımdan hiç haberi olmadı biriciğimin. Gerek yoktu. Nefretle yaşamanın ne kadar zor olduğunu bile bile, babasından nefret etmesini sağlayamazdım. Lise çağlarında bir akşam dışardan geldiğinde babasının üzerime yürüdüğünü tesadüfen görmüş,” elini tutup baba ne yapıyorsun, çıldırdın mı ?” diye tepki vermişti. Babası da “yok bir şey oğlum, bir anlık sinir ne yapacağım” diye geçiştirmiş, benden de bir şikayet gelmeyince olay kapanmıştı. 

 

Sakin geçen çok ender akşamlardan birisinde telefonum çaldı. Kayıtlı olmayan bir numaradan aranıyordum. Cevap verdiğimde bir hanım “Zuhal hanımla mı görüşüyorum” dedi. “Evet “dedikten sonra karşıdaki anlatmaya başlamıştı. ” Ben 3 yıldır eşinizle birlikteydim. Ancak artık dayanamıyorum. Ne içkisine, ne kıskançlığına, üstelik bana verdiği vaatlerin hiç birisini yerine getirmedi. Sizden ayrılıp benimle evlenmeyi vaat etmişti. Ama sizi çok seviyor ve aslında onu terk etmenizden de çok korkuyor. Ne olur söyleyin beni rahat bıraksın artık. İçip içip kapıma dayanıyor “  

 

Güleyim mi ağlayım mı bilememiştim. Artık kızmayı, kıskanmayı, tepki vermeyi de unutmuştum hayatta. Sadece huzur istiyordum ve beni arayan kadın kocamdan kendisini kurtarmamı isteyen sevgilisiydi. Hiçbir şey demeden telefonu kapattım. Eşim suratıma ne oldu dercesine bakarken, “önemli değil sevgilin aradı, artık seni istemiyormuş, rahat bırak bari kadını” dedim. Kendisini aklamaya çalışırken bir yandan da sevgilisine küfür ediyordu beni aradığı için. Söylendi durdu. Söylediklerini hiç duymadım. SUSTUM.  

 

 Peki, neden mi buradayım. ? Sonunda öldü eşim. İçkili araba kullanırken kaza yaptı. Üzüldüm mü? Hayır. Rahatladım mı? Evet. Huzur buldum mu? Evet. Geçmişte yaşadıklarım beni hiç ilgilendirmiyor. İnsanlarla bir araya geldiğimde öyle şeyler anlatıyorlar ki sorun olarak, acaba diyorum benim yerimde olsalar ne yaparlardı? Sonra da herkes kendi yaşadığı hayatı bilir, o hayat da onlara zor deyip geçiyorum. Gördüm ki herkes kendisince olumsuz olanları anlatmak ihtiyacında. Ben hiç ihtiyaç hissetmemiştim. Hep susmuştum ya, dedim ki bir kerede ben KONUŞAYIM. Bu sebeple buradayım.

 

Ayla BEŞER

 

07.10.2021

3 Yorum

ERTUĞRUL ÖZBAĞ

ERTUĞRUL ÖZBAĞ

09 Ekim 2021
Ayla hanım yine hayatın gerçeklerini anlatmış oluyor bunlar Ayla hanım ,en son televizyonlarda gördüğümüz iki eltinin yufkacı yusuf a kaçtıklarını ,eşi ve 2 elti aynı apartmanda yaşadıklarını seyretmedik mi? madam bovary, . Rus edebiyatı bu hikaye ve romanlarla doludur .olaylar sevgi,aşk sınırında ise sorun yok,ancak ,tecavüz,cinayet vs olursa o kötüdür,yaratıcının engin affediciliğine sığınmaktan başka çare yok.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

10 Ekim 2021
İnsanlar bu hayatta çok acılar çekip, dayanmaya çalışıyorlar. Sorunları çözemedikleri zaman ya bedensel ya da ruh sağlıkları bozuluyor! Yaşamımız seçimlerden ibaret ve buna yanlızca biz karar verebiliriz!
Hakir Çalışkan

Hakir Çalışkan

12 Ekim 2021
Kadıncağız çok mutsuz bir yaşam sürmüş adam da sonunda belasını bulmuş teyze kızının da suçu büyük Ayla hanım tebrikler yenilerini bekliyoruz

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri