( Bu hikaye bir renkli oda hikayesidir, gerçek olay ve kişilerle ilgisi yoktur. )
Bu olayın üstünden iki sene kadar geçmişti. Eşimle hiçbir problemimiz yoktu. Daha doğrusu ben öyle sanıyormuşum. Bir gece yatakta” eşim sana bir şey söylemem gerekiyor “dediğinde “hayırdır “diye geçirdim içimden. “Ben Sema ile birlikte oldum”. “Hangi Sema” diye endişeyle sordum. “Sema “işte diye cevapladı biraz tedirgin.” Kuzenim Sema, hani teyzemin kızı?” “Evet. Şok olmuştum. O anda kime, neye tepki vereceğimi bilemedim. “Neden ?” “ Hani sen annenle İzmir’e düğüne gitmiştin, çocukluk arkadaşının. O akşam beni yemeğe çağırdılar. Yemekte biraz da içtik, eşi son derece saygısızca davranıyordu. Bir ara tartışmaya başladılar. O sırada telefon geldi ve eşini işe çağırdılar. Fabrikada makinalardan bir tanesinde arıza çıkmış. O gittikten sonra biz sohbet etmeye ve içmeye devam ettik. Teselli etmeye çalışıyordum. Hıçkırarak ağlıyordu Sema. Bir yandan da benden özür dilemeye çalışıyordu. Sarıldığımı hatırlıyorum ve sonrasında ikimizde kendimize hakim olamadık.”
Sakin olmaya çalışarak” sadece bir kez mi oldu? “diye sordum. Aslında bir kere beş kere, olduktan sonra sayısının ne önemi vardı? “Hayır, sonrasında Sema beni aradı konuşmamız lazım diye. Araba ile dolaşırken kendimizi bir otel odasında bulduk. 2 senedir devam ediyordu. Ancak ben artık devam edemeyeceğimi söyleyip bitirdim. “
“Peki, bunu bana şimdi neden anlatıyorsun ?” “Vicdanım rahat değildi. Sana dürüst olmak istedim.”” Keşke o dürüstlüğü ve vicdan muhasebesini bu hatayı yapmadan önce düşünseydin “
Tüm evliliğimin orada bittiğini anlamıştım. Evliliğim bitmişti, insanlara olan güvenim ve inancım artık tamamı ile yok olmuştu. Kendimi toparlıyorum, mutluluğu yakaladım derken yediğim bu darbe ile savrulmuştum.” Boşanalım “dedim sadece.” Seninle olmak istemiyorum.” “ Olmaz “dedi eşim. “Seni seviyorum. Senden vazgeçmem.” Çok zorlu bir süreç başlamıştı benim için. Boşanmak istesem anneme ve çevreye neyi bahane olarak gösterecektim. Olayı anlatsam teyzem, annem, akrabalar asıl önemlisi Sema’nın çocukları….Üstelik karşımda boşanmayı kabul etmeyen bir koca vardı. Mahkemede ileri sürecek başkaca hiçbir sebebim yoktu. SUSTUM.
O günden sonra evliliğim işkenceye dönmüştü. Eşim bana dokunmaya kalktığında yaşadığım hisleri asla ifade edemem size. Yıllar içerisinde zaten öyle bir hale geldim ki bende ki bu reddediş eşimi saldırgan hale getirdi. Şiddet başladı ve nihayetinde başka kadınlarla birlikte olmaya başladı. Hiçbir kadına ses çıkaramadım. Kuzenini kabul eden bir insan yabancıları neden kabul etmesin diye. SUSTUM.
Anneme kanser teşhisi kondu. Çok fazla bir süre geçmeden vefat etti. Kolum kanadım kırılmıştı. Toparlanmak için uzun bir süre geçmesi gerekti. Bir gün oğlum “ anne yeter artık, annesini kaybeden tek insan sen değilsin. Hatta sevinmelisin ki böyle bir hastalıkta çok acı çekmeden öldü anneannem. Toparlan artık ve dışarı çıkıp hayata karış “ diye tepki verdi. Haklıydı. Kendime getirdi beni. Hatta kim bilir belki de benim için hayırlı olanı budur demeye başladım. Aldım eşimi karşıma “ annem öldü, hesap verecek, koruyacak kimsem kalmadı bırak artık beni. Boşanalım. Sen de git kiminle istersen hayatını yaşa, huzur istiyorum” dediğimde cevabı “ Kendini boşuna kandırma seni asla bırakmayacağım” oldu. Çaresizce bu hayatta bana yazılmış rolümü oynamaya devam ettim. Yıllar işkenceydi, tek dayanağım biricik oğlumdu. Yaşadıklarımdan hiç haberi olmadı biriciğimin. Gerek yoktu. Nefretle yaşamanın ne kadar zor olduğunu bile bile, babasından nefret etmesini sağlayamazdım. Lise çağlarında bir akşam dışardan geldiğinde babasının üzerime yürüdüğünü tesadüfen görmüş,” elini tutup baba ne yapıyorsun, çıldırdın mı ?” diye tepki vermişti. Babası da “yok bir şey oğlum, bir anlık sinir ne yapacağım” diye geçiştirmiş, benden de bir şikayet gelmeyince olay kapanmıştı.
Sakin geçen çok ender akşamlardan birisinde telefonum çaldı. Kayıtlı olmayan bir numaradan aranıyordum. Cevap verdiğimde bir hanım “Zuhal hanımla mı görüşüyorum” dedi. “Evet “dedikten sonra karşıdaki anlatmaya başlamıştı. ” Ben 3 yıldır eşinizle birlikteydim. Ancak artık dayanamıyorum. Ne içkisine, ne kıskançlığına, üstelik bana verdiği vaatlerin hiç birisini yerine getirmedi. Sizden ayrılıp benimle evlenmeyi vaat etmişti. Ama sizi çok seviyor ve aslında onu terk etmenizden de çok korkuyor. Ne olur söyleyin beni rahat bıraksın artık. İçip içip kapıma dayanıyor “
Güleyim mi ağlayım mı bilememiştim. Artık kızmayı, kıskanmayı, tepki vermeyi de unutmuştum hayatta. Sadece huzur istiyordum ve beni arayan kadın kocamdan kendisini kurtarmamı isteyen sevgilisiydi. Hiçbir şey demeden telefonu kapattım. Eşim suratıma ne oldu dercesine bakarken, “önemli değil sevgilin aradı, artık seni istemiyormuş, rahat bırak bari kadını” dedim. Kendisini aklamaya çalışırken bir yandan da sevgilisine küfür ediyordu beni aradığı için. Söylendi durdu. Söylediklerini hiç duymadım. SUSTUM.
Peki, neden mi buradayım. ? Sonunda öldü eşim. İçkili araba kullanırken kaza yaptı. Üzüldüm mü? Hayır. Rahatladım mı? Evet. Huzur buldum mu? Evet. Geçmişte yaşadıklarım beni hiç ilgilendirmiyor. İnsanlarla bir araya geldiğimde öyle şeyler anlatıyorlar ki sorun olarak, acaba diyorum benim yerimde olsalar ne yaparlardı? Sonra da herkes kendi yaşadığı hayatı bilir, o hayat da onlara zor deyip geçiyorum. Gördüm ki herkes kendisince olumsuz olanları anlatmak ihtiyacında. Ben hiç ihtiyaç hissetmemiştim. Hep susmuştum ya, dedim ki bir kerede ben KONUŞAYIM. Bu sebeple buradayım.
Ayla BEŞER
07.10.2021
Yazarın Diğer Makaleleri
- 13 Eylul 2022 MAVİ KAPILI EV
- 03 Eylul 2022 KIRMIZI TOP
- 27 Agustos 2022 BENİ NASIL DELİRTTİLER?
- 19 Agustos 2022 PALYAÇO
- 12 Agustos 2022 TERCİHLER YORMAMALI İNSANI..
- 05 Agustos 2022 BUGÜN BİZİ KIZDIRAN ŞEY YARIN SEVİNDİREBİLİR.
- 31 Temmuz 2022 BEN DE VARIM
- 16 Temmuz 2022 Sonsuz zamana mektuplar
- 04 Temmuz 2022 SABAH SABAH
- 23 Haziran 2022 KARALAMA
- 17 Haziran 2022 SONSUZ ZAMANA MEKTUPLAR
- 06 Ocak 2022 KINAMA
- 16 Aralik 2021 YOK SAYMAK
- 18 Kasim 2021 VE BİR GÜN
- 08 Kasim 2021 MEÇHUL
- 16 Ekim 2021 YABANCI DEDİKLERİMİZ
- 07 Ekim 2021 SUSTUM - 2
- 23 Eylul 2021 SUSTUM (1)
- 17 Eylul 2021 ÇARESİZLİK
- 10 Eylul 2021 PANDEMİNİN KAZANDIRDIKLARI
- 04 Eylul 2021 SEVMEK BAZEN DE GİTMEKTİR
- 22 Agustos 2021 BEKLENMEDİK ŞEYLER..
- 15 Agustos 2021 SEBEBİ SENSİN
- 07 Agustos 2021 VER ALLAH’IM VER
- 31 Temmuz 2021 HAYKIRSAK DUYAN YOK…
- 19 Temmuz 2021 İKİ EKSİ BAZEN HEP ARTI
- 06 Temmuz 2021 SULTAN TEYZENİN OĞLU
- 24 Haziran 2021 YÜREK SIZISI
- 17 Haziran 2021 MÜKEMMEL OLMAK
- 10 Haziran 2021 YİTİRİLMEYEN UMUT
- 03 Haziran 2021 SONSUZ ZAMANA MEKTUP
- 29 Mayis 2021 CENNET
- 22 Mayis 2021 SEVGİSİZLİK
- 14 Mayis 2021 BAYRAM GELMİŞ
- 06 Mayis 2021 FUTBOL TAKIMI
- 29 Nisan 2021 BİTMEYEN UMUT
- 23 Nisan 2021 DAĞLAR KIZI
- 16 Nisan 2021 HER DERDİN ÇARESİ
- 09 Nisan 2021 HADDİNİ BİLMEK
- 02 Nisan 2021 ÖĞRETMEN
- 25 Mart 2021 TAHAMMÜL
- 19 Mart 2021 MİNİK SERÇE
- 19 Mart 2021 MİNİK SERÇE
- 12 Mart 2021 DESTANSI AŞKLAR
- 05 Mart 2021 ÖZGÜRLÜK
- 19 Subat 2021 GİTMEK
- 10 Subat 2021 KİMBİLİR ?
- 04 Subat 2021 TUTUNACAK DAL
- 29 Ocak 2021 TATİL
- 22 Ocak 2021 KAN GRUBU
- 13 Ocak 2021 YOL AYRIMI
- 08 Ocak 2021 ZOR İŞLER
- 24 Aralik 2020 HULAHOP
- 18 Aralik 2020 VASİYET
- 11 Aralik 2020 GÜVEN
- 04 Aralik 2020 AÇSANA KAPIYI
- 28 Kasim 2020 GÖKKUŞAĞI
- 19 Kasim 2020 BÜYÜK İKRAMİYE
- 17 Kasim 2020 DUYULMAYAN HAYKIRIŞLAR
- 07 Kasim 2020 AT GÖZLÜKLÜ BİR HAYAT
- 28 Ekim 2020 BENİM ZAMANIMDA
- 24 Ekim 2020 ÖZLEM
- 19 Ekim 2020 TOKAT
- 08 Ekim 2020 DUA
- 29 Eylul 2020 POSA
- 19 Eylul 2020 TAVİZ
- 10 Eylul 2020 SONUMUZ NERDE BİLEMEYİZ
- 04 Eylul 2020 KİM NE İSTERSE
- 28 Agustos 2020 BENCE
- 23 Agustos 2020 YAZLIK
- 15 Agustos 2020 SABIR
- 06 Agustos 2020 NEYMİŞ ? ÖKÜZ ÖLDÜ MÜ ORTAKLIK BİTERMİŞ..
- 30 Temmuz 2020 KIRILMA NOKTASI
- 23 Temmuz 2020 BEDEL
- 16 Temmuz 2020 MASAL
- 10 Temmuz 2020 VAZGEÇMEM
- 02 Temmuz 2020 GERÇEK SAKLI KALAMIYOR
- 25 Haziran 2020 SEVMEK YETMEZ
- 18 Haziran 2020 HAYRET
- 11 Haziran 2020 HAYAL
- 04 Haziran 2020 DOĞUM GÜNÜ..
- 29 Mayis 2020 ÖFKE
- 22 Mayis 2020 CAHİT
- 17 Mayis 2020 DESTAN ÖYLE DEĞİL BÖYLE YAZILIR...
- 15 Mayis 2020 TERCİH
- 08 Mayis 2020 SÜRPRİZ
- 30 Nisan 2020 DENİZ
- 16 Nisan 2020 DOSTLUK
- 09 Nisan 2020 ACABA
- 03 Nisan 2020 BÜYÜMEK
- 30 Mart 2020 BİLİNMEZLİK
- 21 Mart 2020 İLK AŞKDAN SONSUZ DOSTLUĞA....
3 Yorum
ERTUĞRUL ÖZBAĞ
09 Ekim 2021Suna Gülgüden
10 Ekim 2021Hakir Çalışkan
12 Ekim 2021