TATİL

 Her şey ne kadar güzeldi. Sıcak güneşin altında, denizden gelen hafif bir esinti, kafası bomboş. Arkadaşları bir kaç öneri sunmuşlardı tatil için. Hepsine bir bahane bulmuştu. Kafasını dinlemek istiyordu. İş hayatı yeteri kadar yoruyordu. Aslında iş değil de muhatap olduğu insanlar sorun oluyordu zaman zaman .  5 yıldızlı oteller hiç cazip gelmemişti bu sene. O kargaşa, telaş, ne yemek yediğini anlıyordun, ne de tatil yaptığını. Tatil köyünde hapis kalıyordun. Tesadüfen reklamını görmüştü bu motelin Bir kaç yorumu okumuş, içine sinmiş " ya kısmet "diyerek yer ayırtmıştı. Geleli 2 gün olmuştu, henüz bir pişmanlık yaşamamıştı. Aile işletmesi, temiz bir yerdi. Yemekler lezzetli, ortam sıcak ve sevimliydi. Sıcaktan iyice mayışmıştı, tam " denize bir girip çıksam iyi olacak " diye düşünürken tepesinde bir gölge hissetti. Güneşi kesilmişti. Kafasını kaldırıp baktığında yüzünde hoş bir gülümseme ile bir delikanlının dikildiğini gördü. Elindeki içeceklerden birisini uzatırken " merhaba" diyordu. Şöyle hafifçe doğruldu. " Merhaba " diye karşılık verdi şaşkınlığını gizlemeye çalışırken. .Delikanlı teklifsizce yanındaki şezlonga oturdu. " dün fark ettim sizi, yeni geldiniz herhalde, hoş geldiniz demek istedim. " diye başladığı cümle uzayıp gidiyordu. Olanları anlamaya çalışıyordu. Yakışıklı bir delikanlıydı. Güneşten bronzlaşan teninde gülünce dişleri bembeyaz çıkıyordu ortaya. Ses tonu da oldukça etkileyiciydi. Motel sahibinin kardeşiymiş. Yaz tatillerini burada geçirir hem de elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışırmış. Asıl mesleği halka ilişkilermiş. Akşam yemeği için randevulaşmışlardı sohbetin sonunda.

O gün biraz daha erken ayrıldı deniz kıyısından. Odasına çıkıp hazırlanmak istiyordu. Gerçi abartılı kıyafetler getirmemişti, çoğu spordu. Getirdiği 3-5 kıyafetinden içinden giyeceğini seçmek neredeyse 1 saat sürmüştü. Aynaya baktığında kendisini spor ve şık olarak tanımladı. Hafif bir ruj, çok keskin olmayan bir parfüm ile tamamladığı makyajından sonra son rötuşları saçına yapmış, dağınık bir topuz ile kendisini hazır hissetmişti. Bahçeye yemeğe çıktığı zaman karşıdan el sallayan delikanlıyı gördü. Gülümseyerek " iyi akşamlar" dedi. Delikanlı sahildeki tavrından hiç bir şey kaybetmemişti. Sevimli, konuşkan, kırk yıllık ahbap edasıyla " Masamız hazır" diye deniz kıyısını işaret etmişti. Sahile özel olarak yerleştirilmiş sevimli ama şık bir masaya bakıyordu şaşkınlık içinde. 

"Ne iyi etmişimde gelmişim" diye düşündü içinden.

Masaya doğru yürürken ayağının ıslandığını hissetti. Tedbirsiz davranıp çok mu yaklaşmıştı denize. Birden bir ağlama sesi duydu. "Anneeee " 

Bir anda silkindi. Kendisini toparlamaya çalıştı. Tam şezlongun dibinde küçük bir çocuk "annneee meyve suyum döküldü" diye bağırıyordu. Ayağındaki ıslaklığın nedenini anlamış ve sıcaklığının etkisiyle daldığı uykudan uyandırılmıştı. 

" Zaten rüyadan başka bir şey olamazdı" diye düşünüp kendisini serin sulara bıraktı.

Ayla BEŞER

30.01.2021 

 

5 Yorum

Nilgün tezer

Nilgün tezer

29 Ocak 2021
Tatlı rüyalara dalmak bu oluyor sanırım...:)
Ümran özbey

Ümran özbey

29 Ocak 2021
Emel Sayın 'ın çok neşeli söylediği şarkıydı "rüyalar gerçek olsa" bazen olsun isteniyor.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

30 Ocak 2021
Ne güzel bir rüya Ayla’cığım :)) kalemine sağlık, sevgiler.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

30 Ocak 2021
Ayy yaz mevsiminin o muhteşem güzelliğini derinden hissettim yazınızda. Delikanlıdan çok denizin maviliği, güneşin sıcaklığını, akşam üzedi esen meltemi, yanık tenimizi, şık bir yerde olmayı, güzel bir mskyajla akşam yemeğine hazırlanmayı özledimm. Delikanlı kısmı ilk gençkızlık dönemlerinde güzel olabilir ve her gençkızın hoşuna gidebilir. Okurken dur bakalımm olaylar nerede değişecek diye okurkeeeen sonu tahmin ettiğim gibi yine sürpriz sonuçlu çıktı. Elinize sağlık Ayla hanım!!
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

01 Subat 2021
keşke yemeği yedikten sonra rüyadan uyansaydın güzel bir rüya ve güzel bir hikaye tebrikler

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri