SABIR

SABIR  

 

“Başını kapatır mısın?” şaşırmadı bu sorunun gelmesine. Duygularından çok mantığı ağır basan bir insandı. İmam hatip lisesini bitirmiş, ailesi muhafazakar olan bir insandan bu teklif  gelmezse şaşırırdı. İki ayrı dünyanın insanıydılar aslında. Ama gönül bu işte, nereye ne zaman konacağı belli olmuyordu. Hemen hemen 1 seneyi geçmişti arkadaşlıkları. İşyerinden bir arkadaşı bir gün “ Allah aşkına ne buldun bu adamda, senin gibi neşeli, cana yakın, hayat dolu bir insan ne yapar böyle bir suratsızla ?” demişti. “Dışarıdan gördüğünüz gibi değil aslında konuşkan ,neşeli biri”  diye cevaplamıştı. . Herhalde kendisi  de inanıyordu böyle olduğuna. Ağustosta başlamıştı arkadaşlıkları, kış aylarında bir kafede otururken bir an tereddüt yaşamıştı. Sohbet sırasında söylenen bir söz aslında espri olmalıydı. Ama karşısındaki kişi espri yapmazdı ki. Ne  olacaktı şimdi ? Gülse bir dert, gülmese ayrı. Saniyeler süren bir şaşkınlık neticesinde bir baktı ki karşısındaki gülüyor, 4 ay sonra  arkadaşının espri yapabildiğini anlamıştı. Çevredeki insanların bunu anlamasının uzun sürmesi gayet normaldi.  

     “ Elbette kapatırım, ancak  kıskançlığından  istiyorsun diye değil. Sen bu işin eğitimini aldın. Bu konuda beni ikna edersen neden olmasın? “  

   “ Başına zorla takacağın ipek eşarp demir miğfer olur, bunu yaşatamam . Kendime güveniyorum, seni ikna ederim “  cevabı ile doğru insanı  bulduğunu düşünmüştü bir kez daha. Yıllar sonra geriye baktığında hep bu konuşmaların kendisini yanılttığını görmüştü. 

     Evlenmişlerdi sonunda. Evlendikten 4 ay sonra işten ayrılmıştı. Amiri ile yaşadığı tartışmalar, eşinin akrabası olması nedeni ile evliliğinde huzursuzluklara sebep oluyordu.  İlk bir yıl içinde babasını kaybetmiş, 2. yıla girerken hamile kalmış, 7 aylık hamile iken abisi felç geçirmiş velhasıl neyin ne olduğunu anlamaya tam fırsatı olamamıştı. Bu süre içinde eşinin içki ve kumar sorunu olduğu ortaya çıkmıştı. Geçen 3 yıl boyunca bunları saklamasını çok iyi becermişti. Yapacak bir şeyi yoktu şu an için. Annesi , çocuğu, abisi zaten tüm hayatını kaplıyordu. İkinci çocuğu olduğunda sanki  hayat daha güzel olacak gibi gelmişti. Abisi iyileşmiş, annesi  arkadaşlarının etkisi ile yardım derneklerinde görev almış ve kendisini oyalar hale gelmişti.  

    Yıllar geçtikçe içki ve kumar maddi sorunlara ve evde huzursuzluklara yol açmaya başlamıştı. Boşanmak istediğinde  aldığı “olmaz “cevabı ile  hayatı için dönüm noktasına gelmişti.  

_ Boşanmak için ısrar edip içip- içip kapısına dayanan, çocuklarını ve kendisini sürekli taciz eden bir insan ile uğraşmak veya; 

_Evliliği sürdürüp çocuklarına bir şey belli etmeden sadece kendisi için çekilmez bir hayatı yaşamak. 

  Elbette ikinciyi seçmişti. Her gün dua ederek bu zulmün bitmesini istiyordu.  

  Annesinin hastalığı ve kaybı ile kendisinden çok şey yitirmişti. Zaten yıllardır yaşadığı dayanılmaz hayat artık çekilir olmaktan çıkmış ve bir kez daha boşanma konusunu gündeme getirmek istemişti. “ Ne olur bırak beni, senden bir şey istemiyorum, çocuklarının masraflarını karşıla yeter, ben çalışır başımın çaresine bakarım” dediğinde aldığı cevap “TARİH YAZMAZ “ olmuştu.  

  21  sene evlilik içinde geçen 16 senelik işkence hayatı,  akciğer kanseri  ve eşinin egosu sayesinde bitmişti. .Tedaviyi reddetmiş, ilk kemoterapi faslından sonra doktora gitmeyip her gece içki ve hiç bırakmadığı sigara yüzünden ,“bana bir şey olmaz . Herkes bir gün ölecek nasılsa “zihniyeti ile   ölürken bile bir tatlı söz söylemeden, seni öldüreceğim nidalar  ile son bulmuştu.  

 Tarih başka türlü yazılmıştı.  

         “ Sur’a borusu değişim borusudur. Hayatın nefesi üfler ona. Sur’a üflendiği zaman Tanrı yeryüzündeki köklü değişim için düğmeye basmış demektir. Sur’a karı ile kocanın arasına girecektir. Arınmayan kocaya felaket,değişen kadına ise mutlulukların en büyüğünü çiçekler eşliğinde verecektir. “Lev’i Mahfuz “ 

    Hayat mucizelerle doludur. Sabretmesini bilmek gerek…………

 

Ayla BEŞER 

 

16.08.2020 

  

5 Yorum

Gülten Aydeniz

Gülten Aydeniz

16 Agustos 2020
Çok enteresan bir yaşam öyküsü . Sabırla koruk pekmez olurmuş
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

17 Agustos 2020
Sabırlı biriyimdir. Sabrederken bazen yıpranır, yorulur insan. Kaleminize sağlık Ayla hanımcım, sevgiler.
ERTUĞRUL ÖZBAĞ

ERTUĞRUL ÖZBAĞ

20 Agustos 2020
AYLA HANIM YİNE DÖKTÜRMÜŞ SÜPER BİR YAZI OLMUS TEBRİKLER.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

23 Agustos 2020
Ayla hanım tebrikleer!! Her sabrın bir mükafatı vardır elbet!! İlahi adalet herzaman yerini bulur!! Bunu çoook gördüm ve gördüüüük!!!
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

06 Eylul 2020
Ayla hanım yine sonuçta ölüm var ama bu sefer sevinsem mi üzülsem mi tereddüt ettim kötü adam ölmüş kadın kurtulmuş onca kötü sonların yanında buna iyi diyelim o zaman ben diğer hikayelere devam edicem görüşürüz

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri