TUTUNACAK DAL

   "Çok iyi gördüm seni "

        Sevgi doluydu gözleri, O'nun yanında hep güvende hissetmişti kendisini zaten. Aradan 13 sene geçmiş olmasına rağmen sanki daha dün sohbet etmiş gibilerdi. Korkunun ecele faydası olmadığını yıllar öğretmişti.  Bir şey yaşanacaksa önüne geçmek mümkün olmuyordu. Duaları " Yaşayacağımız her şeyin en hayırlısı olmasını nasip et " diye değişmişti. 

        İlk tanışmaları neredeyse 30 seneyi bulacaktı. Bir arkadaşının tavsiyesi ile gitmişti. O dönem kendisini çok mutsuz, yalnız, çaresiz hissediyor, hiç kimse ile görüşmek istemiyordu. Hayatta tek başına kalmıştı. Anne ve babası o küçükken ayrılmış ,herkes kendisine ayrı bir hayat kurmuştu. Annesinde kalmıştı tabii ki. Bencil bir insandı annesi. Hayatta hep" önce ben " mantığı ile hareket etmişti. Tüm dünyanın onun etrafında dönmesi gerekiyordu. Yoksa dönmese de olurdu. Genç kızlığında aile baskısı nedeniyle istediği gibi gezip tozamamış, bu nedenle de neredeyse ilk isteyenle evlenerek baba evinden kurtulma ümidi yaşamıştı. Ancak evlilik onu sadece anne yapabilmişti. Eşi babasından daha beter baskıcı, kıskanç ve para konularında tutucu çıkmıştı. Kendisi 2 yaşındayken ayrılma kararı almışlardı. Aslında geriye dönüp baktığında bu kararın kendisi için daha iyi olduğunu düşünüyordu. Sürekli huzursuzluk, kavga ve tartışma olan bir evde büyümemişti. Biraz daha geliştikten sonra babası ile anlaşmaya başlamışlar, aslında annesinin kendisine anlattığı gibi kötü bir adam olmadığını,  annesine karşı olan davranışların sadece bir tepki nedeni ile oluştuğunu anlamıştı. 

     Annesi çalışmaya başlamış, anneannesi ve babaannesi büyüme döneminde destek olmuşlar, oradan oraya savrularak geçen bir çocukluk yaşamıştı. Annesinin sevgi kaçamakları o dönemlerde onu çok etkilememişti. Ama annesinin egosunu yükseltmek anlamında epey faydalı olmuştu. Ne zaman ki evlenmeye karar vermiş, eşim olaca  diye tanıştırdığı kişi hayatlarına girmiş , her şey ondan sonra değişmeye başlamıştı. Biraz daha genç olan eş adayı görünüşe göre seviyordu da annesini. Temkinliydi  ancak  kötü niyetli olmamaya çalıştı. Ön yargılı olmanın daha sonra insanlarda pişmanlığa sebep olduğunu görmüştü. Çok fazla ortalarda olmamaya özen göstererek yaşamaya başlamıştı yeni hayatını. Daha çok babasında kalmayı tercih ediyordu. Bu arada babası da evlenmiş, 2 çocuğu daha olmuştu. Kardeşlerini seviyor, üvey annesi ile de bir sorun yaşamıyordu. 

    Bir akşam annesi ile eşinin tartıştığını duymuş , kulak kabartmıştı. Cici baba" beni bundan mahrum etmeye hakkın yok, senin çocuğun var ama ben de baba olmak istiyorum. Aldıramazsın .Doğurmalısın" diye feryat ediyordu. Annesi gayet sakin bir tavırla" beden benim, buna sen karar veremezsin, doğurmayacağım" diyerek kestirip atmıştı. Elbette kafasına koyduğunu da yapmıştı . 

      Rüya mı görüyordu, gerçek miydi olanlar ayırt etmeye çalışıyordu. Odasında yatağındaydı, ama suratında cici babanın içkili nefesi, elleri ile ağzını kapatıyor ve" sesini çıkarırsan gebertirim seni de anneni de " diyordu. Direnmeye çalıştı. Baş edemiyordu ki küçücük bedeni ile koca adama karşı. Suratına yediği tokat en son hatırladığı şey oldu. Sabah kendisine geldiğinde kulaklarında " annen benim çocuğumu öldürdü,  o zaman sen bana bir çocuk vereceksin "sesleri yankılanıyordu. Kimseye bir şey anlatamadı. Korktu, içine kapandı. O geceden sonra annesi ile  genç  eşi arasında her şey birden düzelmişti sanki. Adam hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. 

      Kimseyi sevemedi, kimseye güvenemedi, üniversite hayatı için uzakta bir şehirde okul tercih etti. Annesi sorgulamadı bile, bilakis memnun olmuş gibiydi. Tek şansı o gece hamile kalmaması olmuştu. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala gözlerini kapattığında o geceyi yaşıyordu. 

      " Daldın, ne düşünüyorsun ? "

      "Seni " dedi gülümseyerek. Sıkıca sarıldı. " Beni hayata bağlayan önce doktorum, ardından abim, babam, can dostum olan ve bu hayatta güvendiğim tek insanı."

 

Ayla BEŞER

 

04.02.2021

4 Yorum

Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

05 Subat 2021
Ayla hanım bu tip olsylarla toplumda maaledef çok karşılaşıyoruz. Evlatlar anne babalarını seçemiyor ve bu dünysya kendi istekleri ile gelmiyorlar. Yine de anne babalarının bütün yanlışlıklarını çekmek zorunda kalıyorlar. Aslında evlatların tek istediği SEVGİ! Tek suçları aile diye bildikleri anne, babaya yakın olmak! Ama insanlar egoist! Hep kendilerini düşünüyorlar. Allah herkese akıl fikir versin ve doğru yoldan ayırmasın. Toplumun acı bir gerçeğine parmak basmışsınız! Bu insanlar hayatı başkaları için de cehenneme çeviriyorlar, maalesef!
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

06 Subat 2021
Ayla hanım yine karmaşık bir hikaye anlamakta zorlandım ama korku filmi gibi tebrik ederim yeni hikayelerini bekliyorum
Ümran özbey

Ümran özbey

08 Subat 2021
Toplumda bunlar oluyor neden engel olunamıyor. Anne Babalar çocuklarının yaptığı hataları yükleniyor çunkü hayatta onların önünde, yol göşteren örnek olmak durumundalar. Ya çocuklar Anne Babanın yanlışlarını yüklenirse nasıl doğruyu yanlışlamı anlıyacaklar.
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

08 Subat 2021
Bu çirkin olaylar çok kötü gerçekten de Allah hiçbir çocuğumuza yaşatmasın. Kalemine sağlık canım, sevgiler.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri