YAZLIK

YAZLIK… Heyecanla yaz aylarını, okulun tatil olmasını beklerdi. Yalova’da bulunan dayısının yazlığına gidiyorlardı. Dayısı anahtarı verir,” orası sizin de eviniz “ derdi. Hatta bazı zamanlar hep birlikte kalırlardı. İlkokul son ve ortaokul çağları neredeyse orada geçmişti. Dayısını hem çok sever , hem de sinir olurdu. Denize girdikleri zaman hiç acımaz kaldırır denize fırlatırdı. Üstelik bunu üst üste birkaç kere yaptığı için nefes alamayacağını, boğulacağını sanır korkardı. Bir sürü arkadaş edinmişti orada. Annesi geceleri çok fazla dışarıda kalmasına izin vermezdi. Abisi dışarıda olduğu zaman ” kardeşine göz kulak ol “ diye tembih ederdi. Ama nerde? Abisi kendi arkadaşları ile takılır, kardeşine de “ keyfine bak” deyip hiç karışmazdı. Birkaç arkadaşı kendisi gibi İstanbul’da oturuyordu. Neşe Ankara’daydı. En çok da onu severdi nedense. Kış aylarında hep mektuplaşırlardı. Filiz uçarı bir kızdı. Ufak-tefek, sarışındı. Çok güzel uzun sapsarı saçları vardı. Necati’de ilk fark etiğiniz şey yemyeşil gözleriydi. Farkına varmadan bazen çocuğun gözlerine dalardı. Bir gün Necati kendisinden hoşlandığını açıklamıştı. Aslında çok hoşuna gitmişti ama bu tür ilişkiler ona göre değildi. Çekiniyordu. Belki de farkına varmadan annesinin sözleri bilinçaltına kazınmıştı.” Okumak çok önemli. Önce okulunu bitireceksin. Üniversiteye gidince nasılsa birisini bulursun. “ der ve çaktırmadan üniversite hayatının olması gerektiğini de hatırlatırdı. Akıllı kadındı. Can vardı, sevimli az buçuk yakışıklı, zıpır. Filiz ile birbirlerini seviyorlardı. Yıllarca kopmadılar ve nihayetinde evlendiler zaten. Kendisi Can’ın abisi Hakan’dan çok hoşlanıyordu. 4-5 yaş büyüktü kendisinden. Ortaokul çocuğuyla hiçbir işi olamayacağı için, malumunuz platonik olarak bir süre devam etti bu hoşlanma. Aynı sitede satılık bir daire denk gelmişti. Annesi çok heveslenmiş alabilme planları yapmaya başlamıştı. İçin için kendisi de seviniyordu. Babası ile hesap yapmışlar, eksik kalan parayı da tedarik edebilme yolları arıyorlardı. Annesi dayısına durumu açmış , borç verebilirse o daireyi almak istediklerini belirtmişti. Dayısı cevap bile vermeden yengesi “ orayı biz alacağız, çocuklara yatırım olacak” diyerek yolunu kesmişti. Annesinin çok üzüldüğünü hatırlıyordu .Yine de saygı duymuş, hiçbir şey olmamış davranıyordu. O sene de planlar yapılmış, hazırlıklar başlamıştı. Bir sene abisinin arkadaşı onlarla gelmişti.( Ailece görüştükleri , çok sevdikleri bir delikanlı idi). Bu sefer annesi akrabaları olan Selma ablayı davet etmişti. Kendisinin tek derdi arkadaşları idi. Özlemişti geçen süre boyunca hepsini. Ne kadar eğleneceklerinin planlarını yapıyordu. Geçen sene yeni açılan disko için toplara aynalar yapıştırmışlar, kendilerince süsler yapmışlardı. Halen duruyor muydu acaba orası ? Eve girdikten bir müddet sonra annesinin huzursuz olduğunu hissetti. “ Misafir getirdik, rezil oldum. Yapılacak şey mi bu? “ diye söyleniyordu. İki oda olan evin bir odası kilitlenmişti. Yıllardır gelip gittikleri, en fazla 10 gün kaldıkları yazlıkta artık istenmediklerini anlamaları için gereken yapılmıştı. Eğer Selma abla olmasa annesi o anda geri dönerdi. Bir daha da gitmediler oraya. Neşe ile mektuplaşmaya, Filiz ile İstanbul’da görüşmeye devam etti. Bir süre sonra kendileri de yazlık aldılar başka bir şehirden. Kendi yazlıkları tüm sülalenin yazlığı oldu. İsteyen istediği zaman, istediği kadar kalabilme hakkına sahipti. Aradan geçen yıllar içinde 99 depreminde dayısının yazlığı yerle bir oldu. Hayat işte….. Ayla BEŞER 23.08.2020

5 Yorum

Nilgün tezer

Nilgün tezer

23 Agustos 2020
Tatlı yaz tatili hikayesi hüzunle bitti... Yeni hikayelerinizi bekliyoruz. .
Armağan ümit çı

Armağan ümit çı

23 Agustos 2020
Yazlık deyince Yalova, tuzla bayramoğlu, kumburgaz çok popülerdi bir dönem. Maalesef 1999 depremi çok hazin bir nokta koydu bu döneme. Bütün yakınlarını kaybedenlere Allah sabır versin. Ölenlere rahmet diliyorum. Yazınız vesilesiyle onları andık. Selamlar
Ümran özbey

Ümran özbey

23 Agustos 2020
Maalesef bizim aile yapımızda senin malın benim malım diye bir garantili düşünce var. Zaten yakin akrabalar arasında bu tür konularda teklif bile yoktur. Yanlış olan kendi hattına biraz daha imkan çekmeye calışmak. Ne güzel keyifli günler geçırirlerken sonuç üzücü olmuş.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

23 Agustos 2020
Çok güzel bir yazı. Yaz mevsimi ve yazlıklar çok sevilir. Çünkü uzun sıcak günleri denizde geçirmek ve yazlıkta dinlenmek güzeldir. İdeal olanı paylaşmaktır kardeşler arasında ama ayaklar frende olmak şartıyla yani ölçüyü kaçırmamak lazımm!! El kızı, el oğlunun ne söyleyeceği belli olmaz!! Tebrik ediyoruuum güzel ve mesajlı bir yazı olmuş!!!
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

06 Eylul 2020
Sevgili Ayla bir hikayenin daha sonunu okuduk dayının hanımı pek candan davranmamış ve yazlığını kaybederek üzülmüş o üzülürken sanki ben sevindim neyse yeni yazlık alınması iyi olmuş onlar da oraya gelir

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri