KIRILMA NOKTASI

KIRILMA NOKTASI                 “  Nasıl geçti ? “Merakla cevabı bekliyordu. “ Sayende deli doktoru gördüm, birde telefonumu karıştırdığını öğrendim “Şaşırmıştı, ne yani artık doktorlara güvenilmeyecek miydi? Konuştukları nasıl aralarında kalmaz ve eşine yansıtırdı ? Bir sonraki randevuyu sabırsızlıkla bekledi. Aslında anında telefon açıp  hesap sormak istedi  ama yüz yüze bazı şeyler daha iyi ifade ediliyor deyip bekledi.           “ Hoş geldiniz” gülümsüyordu doktor bey. “ Pek hoş bulmadım aslına bakarsınız “ dedi asık bir suratla. Doktorun konuşmasına fırsat vermeden” Siz ne hakla konuştuklarımızı eşime aktarırsınız? “ diye sert bir ses tonu ile sordu? Şaşırmıştı doktor. Bir an düşündü ve “ evet haklısınız, bir an için boş bulundum “ dedi. “ Ben size daha önce eşimle ilgili  çok akıllı olduğunu,  insanları etkileme yeteneği bulunduğunu, normal hayatında bile sadece kendi istediği şekilde  konuşmaları yönlendirdiğini anlatmıştım.Biraz daha özenli ve dikkatli olmanızı umardım “ dedi. Doktor bir sürü bahane ileri sürdü, “ sizin için yapabileceğim bir şey yok ne yazık ki, böyleş bir yardıma da ihtiyacınız yok, ilaçlara da . Kendinizi oyalayın, kafanızı dağıtın, farklı şeylerle meşgul olun “ deyip noktayı koydu.           En azından denemişti. Evliliğini kurtarmak için  “yanlış yapan acaba ben miyim? Belki de eşimi anlama kapasitem yoktur. Beklentilerim mi çok fazla ,susup  oturmalı mıyım? Sorularının cevabını almıştı. Bugüne kadar ne yaptıysa bu ilişki için doğrusunu yapmıştı. Mükemmel değildi elbette , eşi de en az kendisi kadar mutsuzdu aslında ancak bunu kabul etmek istemiyordu.Sonraki süreçte değişen çok fazla bir şey olmadı. Mecburiyetlerle dolu bir hayatı yaşayıp gidiyordu.Hayatını düzene sokmak için çareler arayıp duruyordu. Çok fazla yıpranmıştı yıllar içerisinde. Arkadaşları ile olan sohbetlerde aslında bir çok evliliğin sadece gösterişten ibaret olduğunu görüyordu. Kadınların bir çoğu, her şeye rağmen düzenlerinin bozulması fikrini benimsemediklerinden sessiz kalmayı tercih ediyordu.       Doktor meselesinin üzerinden neredeyse 7 ay geçmişti. Bir gün eşi “ akşam yemeği dışarıda yiyelim, değişiklik olsun” deyince şaşırdı. Uzun zaman olmuştu baş başa vakit geçirmeyeli. Doğrusu buna pek de ihtiyaç hissetmiyordu. İstemeyerek de olsa hazırlandı. Aynaya baktığında “ evet, işte bu, halen çok güzelsin “ diye kendine moral verdi. Yemeğin amacını çözemediğinden biraz huzursuzdu aslında. Muhakkak altından bir şey çıkacak bunun diyordu içinden.      En sevdiği restorana geldiklerinde bir kez daha şaşkınlık yaşadı. Bir türlü iyi niyetli olamıyor, demek konu çok mühim diye düşünüyordu.Yemek boyunca hemen hemen hiç konuşmadılar denilebilirdi. Sabırla bu yemeğin asıl amacının ne olduğunu duymayı bekliyordu. Meraklı gözükmemek için de tek bir soru sormamıştı. Tatlı servisi başladığında eşi “ güzel oldu değil mi ? epeydir baş başa dışarı çıkmamıştık” diye sohbeti başlatmıştı.  Hiç ses çıkarmadı, şöyle bir baktı eşinin yüzüne.” Allahım biliyorum beni sınıyorsun, sabrını da ver “ dedi içinden. Hiç tahmin ettiği gibi olmamıştı. Yemek yiyip eve dönmüşler ve belirli bir sebep çıkmamıştı ortaya. Üç gün sonra  kapıya postacı gelip , uzattığı tebligatın boşanma davası için olduğunu anladığında “ işte şimdi oldu”  dedi. Eşi oturdukları evi ona bırakmış ve bir miktar toplu para vererek boşanma işleminin gerçekleşmesini sağlamıştı. Kör istemişti bir göz, Allah vermişti iki göz. İki ay sonra ise  gerçek ortaya çıkmıştı. Eşinin işleri bozulmuş, borç batağına düşmüş, ortada kalmamak için boşanma neticesinde evi ve bir miktar parayı eşine aktararak  garantiye almıştı. Ve şimdi geri gelmiş” birlikte yaşayacağız, senden vazgeçeceğimi mi sandın” diyordu.         Kafasını kaldırdı “ o anda beni ele geçiren şeyin ne olduğunu bilmiyorum, sadece  sehpanın üzerindeki kristal vazoyu gördüm ve  buradayım hakim bey. Ölmediği için şanslı olan O ‘mu , ben miyim bilmiyorum.?Vereceğiniz cezaya razıyım,bunca yıldır yaşadığım hapishane hayatının yanında bundan sonraki hiç etkilemez beni…  Ayla BEŞER 30.07.2020

4 Yorum

Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

02 Agustos 2020
Muhteşem bir hikaye! Böyle kısa ve heyecanlı hikayeler yazan çok yabancı yazarlar var. Siz de onlardan biri olma yolundasınız bana göre!! Çok beğendim! Bu kadar kısa bir yazıya bu kadar duygu ve olayı sığdırmak ve bu kadar etkili bir sonuca varmak bayağı bir hüner ister!! Çok tebrik ediyorum sizi! Zevkle okudum!
Ayla

Ayla

02 Agustos 2020
Teşekkür ediyorum Suna Hanım
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

04 Agustos 2020
Ayla hanımcım bu güzel hikaye için teşekkürler. Emeğinize, kaleminize sağlık, sevgiler.
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

06 Eylul 2020
kristal vazoyla kocasına mı vurdu öldürememiş ama hapse de girmiş yine mutsuz son tebrikler yazın yine bulmacalı bakalım ötekileri nasıl merak ediyorum

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri