SÜRPRİZ

SÜRPRİZ 

   Çok seviyordu arkadaşını, hemen hemen her şeyi  paylaşabildiği tek insandı. Hayatında bir köprü vazifesi görür gibiydi. Bugün de bir ilk yaşamasına vesile olacaktı. Çok heyecanlıydı. Aslında tüm bunlara sebep olan yine kendisiydi. 

    Babasını hiç tanımamıştı. Daha  O doğmadan annesini terk etmiş bir daha haber alamamışlardı. Anneannesi ve annesiyle mütevazi bir hayat sürmüş, anneannesinin maaşı ve annesinin terzilikten kazandığı para ile kimseye muhtaç olmadan yaşamışlardı. Hülya ile ortaokulda tanışmışlar, aynı sınıfta, aynı sırada  başlamıştı arkadaşlıkları.  Anneannesi öldüğü zaman ilkokul 3. sınıftaydı. Bundan sonra annesi  daha fazla üstüne düşer olmuş, ne arkadaş edinmesine , ne de gözünün önünden ayrılmasına izin vermişti. Neredeyse tek arkadaşı annesiydi. Hülya ile  her şey değişmeye başlamıştı. Her ikisinin annesi tanışmış ve şanslarına çok iyi anlaşmışlardı. 

    Bir gün okuldan eve geldiğinde  hiçte normal gelmeyen bir kalabalık gördü kapılarında. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Hülya'nın annesi sıyrıldı kalabalıktan ve sımsıkı sarıldı kendisine. 

    Dikiş dikerken annesi fenalaşmış, prova yaptığı komşuları hemen haber vermiş, ambulans gelmiş ancak kurtulamamıştı. Tansiyonu sonunda yapacağını yapmıştı... Kulaklarında sadece uğultu vardı. Bir sürü ses duyuyordu , ancak içinde anlayabileceği hiç bir şey yoktu. Ağlamak istiyordu, hıçkırarak,haykırarak, isyan ederek... Yapamadı. .Çünkü komşu teyzeleri kendi yerine o kadar ağlayıp, feryat edip, dövünüyorlardı ki , metanetli olmak O'na kalmıştı. Tanıdık bir yüz görünce biraz rahatladı. Hülya gelmişti. Hiç konuşmadan sarıldı ve arkadaşının omzunda annesi için ancak gözyaşı dökebildi. O gece  neredeyse tüm mahalle onların evindeydi. Dualar okunuyor, helva kavruluyor ve cenaze işlemleri için planlar yapılıyordu. Bir ara " sabah erkenden yola çıkıyor, yarın burada olur, cenazeye yetişir" dendiğini duyduğu zaman aklına Almanya'da yaşayan teyzesi geldi....

     Nihayet ortalık biraz sakinleşmişti. Dün gece yedi duasını yapmışlardı biricik annesine .. Teyzesi yanına oturmuş, saçlarını okşarken " biliyorsun benim bir düzenim var, burada daha fazla kalmam imkansız. Ancak seni de tek başına bırakmaya gönlüm hiç razı değil. Eniştenle konuştuk, bundan sonra Almanya'da bizimle yaşamanı istiyoruz" diyordu. Ne "olur" dedi, ne de "hayır". Kimsesi kalmamıştı burada. Bir tek Hülya...

       Yeni hayatına alışmaya çalışıyordu,annesi aklına geldikçe canı yanıyor,özlemi artıyordu. Tesellisi ise çok güzel hatıralara sahip olmasıydı. 

        Hülya  ile irtibatını hiç koparmamıştı. Sürekli mektuplaşmışlar, birbirlerini her durumdan haberdar etmişlerdi. Hülya liseden sonra okumamıştı. O'da babasını kaybetmiş, eve destek olmak için belediyede işe başlamıştı. Memnundu hayatından; zaten çok büyük hırsları olan birisi değildi. Şimdi tek hayali seveceği birisini bulup evlenmekti. 

      Teyzesi onun için elinden gelenin en iyisini istemiş, kendi çocuklarından hiç ayrı tutmamıştı. Okula alışmakta zorlanmış,arkadaş edinirken çok tedbirli davranmıştı. Bir Türk bankasında işe girmiş,hayatın ona  ne getireceğini bilmeden yaşayıp gidiyordu. Arkadaşından gelmesini beklediği mektuplar neredeyse tek neşe kaynağı idi. İşten döndüğünde üzerinde ismi yazılı mektup günün tüm yorgunluğunu almıştı . Odasına çekilip hemen açtı mektubu. Katlanmış kağıt arasından yere düşen bir vesikalık foto  hayli şaşırttı. Hiç tanımadığı bir erkek fotoğrafıydı. Nefes almadan okumaya başladı...."Canım benim, iş yerinden bir arkadaşım son gönderdiğin fotoğrafını görüp çok beğendi, eğer kabul edersen seninle mektup arkadaşı olmak istiyor"... devam ediyor, delikanlı ile ilgili bir takım bilgiler veriyordu..

     Yurt dışında yaşamak, memleketinden  ayrı kalmak, aileni kaybetmek , en sevdiğin arkadaşın ile istediğin zaman karşılıklı oturup dertleşememek..... Bütün bunlar , içinde olduğu boşluk, hissettiği yalnızlık hayır demesini engellemişti ve hayatına Hülya'dan  sonra Sinan girmişti. Zayıf, uzun boylu, kumral,hafif kır saçlı 25 yaşında bir delikanlıydı..

    27 yıl önce  aldığı son mektupta Sinan " ben evleniyorum" demişti. Tüm hayalleri yıkılmış,umutları bitmiş ve perişan olmuştu. Geçen 3 sene boyunca neredeyse hemen her gün birbirlerine mektup yazmışlardı. Sinan'ın yazdığı şiirler halen aklındaydı. İkisi için seçtikleri şarkılar, kurdukları hayaller... Halbuki her şeyi ayarlamıştı, 10 gün sonra ayrıldığından beri ilk kez Türkiye'ye gidecek ve Sinan'la görüşecekti. Bir müddet inanamamış, hep mektup ve bir haber beklemiş, Hülya'dan  gelen "evlendi" haberi ile  bütün mektupları ve fotoğrafları yakmıştı. 

   Birazdan Hülya ile buluşacaktı.  Yıllardır izinlerinde fırsat buldukça  Türkiye'ye gelir, arkadaşı ile vakit geçirirdi. Hülya'nın  eşi çok iyi bir insandı. Tam kendisine göre birisine denk gelmiş,çocuklarıyla mutlu mesut yaşıyorlardı." Bu sefer gelişinde sana çok büyük bir sürprizim var dediğinde" aklına çok şey gelmiş ancak bu kadarını tahmin edememişti. 

     Ve bugün ilk kez  Sinan'ı görecekti. Bir kahve içimlik süre bile olsa, bir kez olsun yüzünü görmek, sesini duymak  hiç ama hiç  yitirmediği o aşkı bir ömür  artık hayaliyle değil, kendisi ile süslemek.

       Hülya 'yı çok ama çok seviyordu.

AYLA BEŞER 

08.05.2020

7 Yorum

Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

08 Mayis 2020
Çok beğendim Ayla hanımm!! Değişik ve sürpriz sonlu hikayeleriniz çok güzel!! Bu da zeki bir yazar olduğunuzu gösteriyoor!! Tebrikleeer!!!
Armağan ümit çı

Armağan ümit çı

08 Mayis 2020
Ayla hanımcım merhabalar, yine naif bir yaşam öyküsünün içinde buldum kendimi. Bizim kuşak 40 yıllık arkadaşlıkları gördü. Arkadaşlıklar gerçekten çok kymetliydi. Bu özel duyguyu öykünüzde bizlerle paylaştığınız için teşekkürler. Sevgiler
Nilgün tezer

Nilgün tezer

08 Mayis 2020
Güzel hikayeniz icin tebrikler, hikaye yazma konusunda sizden öğreneceğim çok şey var:)
Ayla

Ayla

08 Mayis 2020
Nilgün hanımcım çok teşekkür ediyorum ama yazıda sadece belki teknik öğrenilebilir. Başlangıç, gelişme ve sonuç gibi .. Duyguları hissetmeden olmuyor:)
Nurdan Erakıncı

Nurdan Erakıncı

08 Mayis 2020
Ayla hanım merhaba, hikayenizi keyifle okudum. Kaleminize sağlık, sevgiler.
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

09 Mayis 2020
Sevgili Ayla harika yazıyorsun da yine hüzünlendirdin bizi Ne olacak bu hikayelerin sonunda hiç yüzümüz gülmeyecek mi? Tebrikler bizi hikayelerinin peşinden sürüklemeye devam ettiğin için...
Ayla

Ayla

09 Mayis 2020
Yorumlarınız için teşekkürler. Halit Bey'cim arada oluyor mutlu sonlar da:)

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri