BEDEL

BEDEL Ambulansın acı siren sesini duyunca" bir avazda kurtulsun inşallah" dedi. Bir yandan da kahvesini yudumluyordu. Arkadaşı " ayy inşallah ölmez" derken sesi endişe doluydu.  " Ben ambulans gördüğüm zaman , hep doğuma yetişecek biri varmış içinde diye düşünür dua ederim.  " Aklıma hiç öylesi gelmedi, ben de ağır hasta var diye dua ederim kurtulması için"  " Kötü sandığımız şeyler bazen aslında ummadığımız  kadar güzel olaylara vesile olabiliyor .İnsanlar kendi  bakış açılarına göre değerlendiriyorlar. Bazen de güzellikler yıllar sonra ortaya çıkıyor. Velhasıl iyi düşünüp sabretmek lazım" Amann bırakalım bunları, düğünde ne giyeceksin ? " gülerek konuyu değiştirdi.     Yıllar öncesine gitmişti bir anda.Evliliklerinin ilk aylarında eşi ve arkadaşları bir kooperatif kurmak istemişler, eşi " benim işlerimden fırsatım olmaz, Demet ortak olsun, çalışmak istiyordu , size de faydası dokunur " diyerek güzel bir jest yapmıştı. İlk işlemler başlamış, hareketli ve hararetli  günler yaşanıyordu.Üstelik kooperatif arsası çok içine sinen bir bölgede bulunmuştu. Üç-beş  ay sonra  " ne oldu bizim şu kooperatif işi , bir arasana Osman abiyi"  diye merakını dile getirmişti.Eşinin telefon konuşması çok uzun sürmedi. Aradaki cümlelerden çok hoşnut olmadığını anlamıştı gelişmelerden. " Peki abi ,iyi akşamlar, yengeye selam"  cümlesinin bitmesini zor bekledi. " EEEE "  diye sabırsızlığını belli etti. " Sen istifa etmişsin" dedi. Kaşları hafif çatılmış ve sesi de  sitem ifade ediyordu. " Nasıl istifa etmişim, daha hiç toplantıya gitmedimki. Hem neden istifa edeyim ben?. Sabırsızlıkla bekliyorum evimizin olmasını"  aklı almamıştı.    " İşin aslı şu, yönetim kurulunda bulunanlar kooperatif arsasını satın alacaklarmış, bizim paramızın olmadığını düşünmüşler ve dahil olamayacağımız için de senin yerine imza atıp istifa ettirmişler" Çok kızmış, söylenmiş, sitem etmiş ve halen hırsını atamamıştı üzerinden. Eşi hiç ağzını açmadan dinlemişti. Sadece" haklısın" diyebilmiş ve susmuştu. " “Bundan sonra o insanlarla benim hiç bir bağım olamaz, sen ister görüş ister görüşme. Abi, arkadaş, dost dediğin insanların yaptıklarını içine sindiriyorsan diyecek lafım yok " diyerek noktayı koymuştu.      Yıllar içinde  o gruptan hiç kimse ile görüşmemişti. Ta ki eşinin hastalığına kadar. Bir gün çalan kapıyı açtığında karşısında Osman abi ve eşini görünce doğrusu biraz şaşırmıştı. Ziyarete gelmişler ve hiç ummadığı bir ilgi ve samimiyet ile yardımcı olmak için çaba harcıyorlardı. Eşinin vefatına kadar bir kaç kez daha ziyarette bulunmuşlar, ve vefatından sonra taziye için geldiklerinde Osman abi" Demet, her zaman yanındayız, bir şeye ihtiyacın olduğunda lütfen çekinme" diyerek  bundan sonrası için de kapıyı açık bırakmıştı. Eşinin vefatından sonra çalışma ihtiyacı doğmuştu. Bu kadar yıl sonra ne yapacağını bilemez halde sürekli araştırıyordu. Kızı üniversitede okuyordu ve henüz aile bütçesine katkıda bulunacak pozisyonda değildi.Yıllar öncesinden gelen tüm olumsuzlukları bir kenara bırakıp eline telefonu aldı. " Osman  abi  merhaba, nasılsınız. Sizi rahatsız ediyorum ama durumumuz malum. Benim bir şekilde çalışmam gerekiyor. Bir kaç teşebbüste bulundum ancak sizinde aklınızda bulunursa sevinirim" deme cesaretini gösterebilmişti.  "  Tesadüfe bak daha dün bir arkadaş ile konuşurken şirkete telefonlara bakmak için bir eleman gerektiğini söyledi. Güvenilir  ve sağlam bir şirkettir. İş olarak da zorlanmazsın. Hemen bir dilekçe ile  başvuru yapalım. Hatta ben benim sekretere  hazırlatır yollarım. Sana da sonucu bildiririm." dedi." Çok teşekkür ederim" kendisi bile şaşırmıştı bu kadar sahip çıkılmasına. " Ama bir şey var tabi. İmza atman gerekiyor dilekçeye. Neyse onu da hallederiz....."        Telefonu kapattığında gözyaşlarına ve hıçkırıklarına engel olamamıştı. Kızı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.   "Eyy nAllahım ne kadar büyüksün, yıllar önce benim yerime imza atıp istifa ettiren kişi , bugün imzamı atıp işe girmemi sağlıyor, iyilik yaptığını sanıyor ama aslında bedel ödediğinin farkında değil". Yıllar içinde yaşadığı öfkenin, bedeli ödenince bir anda geçtiğini hissetti. Ayla BEŞER 25.07.2020

4 Yorum

Sonay Ovissi

Sonay Ovissi

26 Temmuz 2020
Ayla hanim Bu evrende ne verirsek onu aliriz.Iyilik kotuluk gibi...alma verme dongusu bu evrenin kanunudur.Ne ekersek onu biceriz deyiminde oldugu gibi ... Her yaptigimizin bedeli vardir ve mutlaka olmeden once o bedeli oderiz ve sonra.... Paylasiminiz cok buyuk ders iceren anlamli bir farkindalik hikayesi.Emeginize saglik. Tesekkurler.
Suna Gülgüden

Suna Gülgüden

26 Temmuz 2020
Ayla hsnım hikayeyi o kadar güzel kurgulıyor, o kadar zekice girift olayları birbirine bsğlıyorsunuz ki, tebrik ediyorum sizi!! Bir de yazım şekliniz çok samimi ve sıcak, okur da hemen kendisini okurken içine yerleştiriyor hikayenin! Ve sonuçlar sürpriz sonuçlu bitiyor. En sevdiğimm!! Ellarinize sağlık, sizi seviyoruuum!!!
Ayşe Belim

Ayşe Belim

28 Temmuz 2020
Aylan benim her yazına denk geldiğimde çok heyecanlanır ve okudukça çoook keyif alırım.Hikayelerde kendime rol kapar, içinde yaşarım.Kalemin her zaman kuvvetli ve yaşam dolu olsun.
Halit Çalışkan

Halit Çalışkan

06 Eylul 2020
Ayla hanım şükür kavuşturan'a 16 temmuzdan sonra sizin yazılarla ilgili duyuru alamamıştım ama eski tarihlilerin sonunda listede yazılarını buldum hikayeni çok beğendim ama ben bu Osman abiyi hiç sevmedim hemen diğer hikayelerini okumak için sabırsızlanıyorum hoşçakal

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri